1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çöl Fırtınası operasyonunun yıldönümü

Frank Gerstenberg17 Ocak 2006

Irak bundan 15 yıl önce Kuveyt’e girdiğinde, ABD liderliğinde askeri cevap çok gecikmeden gelmişti. Bu savaşın 2003 yılındaki Irak Savaşı’ndan ciddi bir farkı vardı, o da 1991 yılındaki “Çöl Fırtınası Operasyonu”na uluslararası alanda verilen destekti. Taraflar neredeyse aynıydı: bir yanda “kötü adam” rolünde Irak diktatörü Saddam Hüseyin, diğer yanda ise şimdiki ABD Başkanı George W. Bush’un babası George Bush.

https://p.dw.com/p/AaEJ
Saddam Hüseyin Kuveyt'e girişinin bu kadar tepki toplayacağını tahmin etmemişti
Saddam Hüseyin Kuveyt'e girişinin bu kadar tepki toplayacağını tahmin etmemiştiFotoğraf: AP

"Müttefiklere ait silahlı hava kuvvetleri iki saat önce, Irak ve Kuveyt’teki askeri hedeflere saldırmaya başladı.”

Dönemin ABD Başkanı George Bush, 17 Ocak 1991’de halka seslenerek, savaşın başladığını bu sözlerle duyuruyordu.

Saddam Hüseyin Kuveyt'e giriyor

Saddam Hüseyin, 2 Ağustos 1990 tarihinde birlikleriyle Kuveyt’e girmiş ve ülkeyi birkaç hafta sonra da ilhak etmişti. Bu saldırının ardında ekonomik gerekçeler vardı. İran ile yıllar süren Körfez Savaşı nedeniyle, Irak’ın dış borçları 40 milyar euroyu geçiyordu. Ayrıca İran ile savaşan genç askerlere istihdam sağlamak da pek kolay değildi. Petrol ihracatından ülke kasasına giren gelir de silahlanmaya harcandığı için, ekonomi çok zayıftı.

Bağdat yönetiminin en önde gelen kreditörleri Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri’ydi. Saddam Hüseyin, kendi satışlarını artırabilmek için, bu iki ülkeye petrol üretimini kısmaları çağrısında bulunmuş, ayrıca Körfez ülkelerinden borçlarının silinmesini talep etmişti. Ancak Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri, bu taleplere olumsuz yanıt vermekle kalmayıp, Saddam Hüseyin’in iddialarına göre üstüne üstlük, petrol üretimini arttırarak, Irak’ın daha da zarar etmesine yolaçtılar. Irak diktatörü, ayrıca Kuveyt’i petrol çalmakla suçladı. Saddam Hüseyin, bu işgal ile hem ülkesinin sorunlarını çözeceğine, hem de Arap Milliyetçisi Mısırlı Abdül Cemal Nasır’ın halefi olma hedefine bir adım daha yaklaşacağını umuyordu.

Irak'a tepti büyüktü

Ancak Saddam Hüseyin, uluslararası toplumdan bu kadar tepki alacağını tahmin etmiyordu. ABD, bölgenin ekonomik ve jeostratejik önemini gözönünde bulundurarak, Arap Yarımadası’nda güç dengelerinin değişmesine göz yummaya hiç niyetli değildi. BM Güvenlik Konseyi, daha Irak birliklerinin Kuveyt’e girdiği gün, şartsız geri çekilmelerini talep etti ve dört gün sonra da Irak’a mali ve askeri ambargo koydu. Ve ABD Başkanı George Bush, Kuveyt’in işgalinden 6 gün sonra Suudi Arabistan’ın korunması için 400 bin Amerikan askerini yola çıkarmıştı bile.

Irak'a karşı koalisyon

Kısa bir süre içinde Irak’a karşı, Ürdün dışındaki Arap komşuları da içine alan 28 ülkelik bir koalisyon oluştu. Özellikle komşu ülkeler, Batı tarafından yıllardır silahlandırılan Saddam Hüseyin’i kendileri için ciddi bir tehdit olarak görüyorlardı. Irak lideri, giderek yalnızlığa itildiğini görünce, bu sefer de Filistinliler’in haklarının savunucusu rolünü üstlenmeye çalıştı ve bir Ortadoğu Konferansı düzenlenmesini talep ederek, Kuveyt’ten geri çekilmesini, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarından çekilmesine bağladı. Ancak ABD bu talepleri reddetti. Saddam Hüseyin ise Körfez bölgesindeki tüm petrol yataklarını imha etme tehdidinde bulundu.

Schwarzkopf'a emir

Barışçıl bir çözüm için çabaların da sonuç vermemesi ve Irak’ın 15 Ocak tarihine kadar verilmiş olan ültimatoma uymaması üzerine, Başkan Bush, müttefik kuvvetler komutanı General Norman Schwarzkopf’a “Çöl Fırtınası Operasyonu”na başlanması emrini verdi.

Irak yerle bir oldu

İlk 14 saat içinde, Irak’a karşı oluşturulan ittifaka ait savaş uçakları tam 1300 uçuş yaparak, Irak’ın askeri ve sanayi tesislerini yerle bir ettiler. Saddam Hüseyin ise, pek etkilenmişe benzemiyor ve “tüm savaşların anası”nın başladığını duyuruyordu. Sadece birkaç saat sonra, haber ajansları, Irak’ın İsrail’e Scud füzeleri fırlattığını geçiyor ve alarm sirenlerinin çalındığını bildiriyordu.

İsrail'e saldırı

Bu saldırılarda toplam 13 İsrailli hayatını kaybetti. Fakat dönemin İsrail Başbakanı İzak Şamir, yine de misillemede bulunmadı ve böylece İsrail’i savaşın içine çekerek, Arap dünyasını arkasına almak isteyen Saddam Hüseyin’in planlarını bozdu.

Müttefik güçlerinin karadan da ilerlemesi üzerine Saddam Hüseyin 28 Şubat 1991’de yenilgiyi kabul ederek, ateşkes imzaladı, ama bu arada geri çekilirken de Kuveyt’te 700 petrol yatağını ateşe vermekten de geri kalmadı.

Savaşın faturası belli değil

İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’ya atılandan daha fazla bombanın atıldığı Irak’taki savaşın acı faturası ise bugüne kadar açıklığa kavuşturulabilmiş değil. Tahminlere göre, öldürülen Iraklı asker sayısı 85 bin ile 250 bin arasında, sivil Iraklı sayısı ise 40 bin ile 180 bin arasında oynuyor. Çatışmalarda ayrıca 4 bin ila 7 bin Kuveytli’nin öldüğü tahmin ediliyor. Koalisyon güçlerinin kaybı da, 343 ölü olarak açıklanmıştı. Saddam Hüseyin ise 2003 yılında devrilene kadar iktidarda kalmaya devam etti.