1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çin lideri Wen Jiabao’nun Avrupa çıkarması

Matthias von Hein / Deutsche Welle28 Ocak 2009

Çin Başbakanı Wen, 7 günde 5 Avrupa ülkesini ziyaret edecek. Wen, Dünya Ekonomik Forumu’nun yapıldığı Davos’un ardından Berlin, Brüksel, Madrid ve Londra’ya geçecek. Temaslarda mali krizin ön plana çıkması bekleniyor.

https://p.dw.com/p/Ghtu
Fotoğraf: AP

Çin Başbakanı Wen Jiabao, aslında Lyon’daki AB – Çin zirvesine katılmak üzere bundan iki ay önce Avrupa’ya gelecekti. Ancak zamanın Konsey dönem başkanı Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Polonya’da Dalay Lama ile yapacağı buluşmayı iptale yanaşmaması Pekin yönetimini kızdırmış ve Wen Jiabao zirveyi boykot etmişti.


“Stratejik ortaklık derinleştirilecek”

Tibet krizi ikili siyasi ilişkileri zorlayan konuların başında geliyor. Aralık ayı başlarında Dalay Lama’yı ağırlayan Avrupa Parlamentosu’nun başkanı Hans-Gert Pöttering Tibet’in ruhani liderine şöyle hitap ediyordu. Pöttering, “Avrupa Birliği, Çin’in, Tibet’i de kapsayan toprak bütünlüğüne saygılıdır. Lakin Tibet halkının kültürel ve dini benliğini koruma hakkını da her zaman savunacağız” diyordu.

Aradan birkaç hafta geçtikten sonra Çin’in Tibet ve insan hakları politikalarından kaynaklanan görüş ayrılıklarından söz edilmez oldu. Siyasi konuların yerini küresel mali ve ekonomik kriz ve Pekin yönetiminin 450 milyar Euro’luk konjonktürü teşvik paketi aldı. Çin Başbakanı’nın Avrupa ziyareti artık ‘güven seyahati‘ olarak tanımlanıyor. AB temsilcileri oldukça dostane ifadeler kullanıyorlar. Küresel kriz nedeniyle birbirlerine muhtaç olduklarını hatırlatan Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso Çin devlet televizyonuna verdiği demeçte şunları söylüyordu: “AB, Çinli ortaklarımızla, ekonomik durumdan iklim değişikliğine ve diğer sorunlara kadar önemli konularda işbirliği yapmaya büyük ilgi duyuyor. Başbakan Wen’in kısa zamanda Avrupa’yı ziyaret etmesini bekliyoruz. Kendisiyle ve Çin makamlarıyla, AB ile Çin arasındaki stratejik ortaklığı derinleştirmeye gayret edeceğiz.”

Pekin’in ‘böl ve yönet’ stratejisi

AB ile Çin arasında sıkı ekonomik ilişkiler mevcut. Çin, AB’nin en büyük ikinci ticaret ortağı. Çin’in en fazla ticaret yaptığı bölge ise AB. İkili ticaret son beş yılda bir kat artarak 300 milyar Euro’ya çıktı. Ancak AB ülkeleri ikili ticarette büyük açık veriyor. Avrupa’nın ticari açığı 2007 yılında 160 milyar Euro’yu bulmaktaydı. Çin bu nedenle sık sık AB’nin anti damping kampanyalarına hedef oluyor. Alman Dış Politika Derneği’nin Çin uzmanı Eberhard Sandschneider, AB – Çin ilişkilerini eleştirirken, sorunların örtbas edildiğini, ancak asıl problemin Avrupa’dan kaynaklandığını söylüyor:

Sandschneider şunları söylüyor: “Avrupa – Çin ilişkilerinin temelindeki sorun, AB bünyesindeki koordinasyon eksikliğinden kaynaklanıyor. Bu da Çin’e ustaca taktik kullanma imkanı yaratıyor. Kimini överken, diğerini cezalandırıyor ve Avrupalı ortakları birbirine düşürebiliyor. Çin, Avrupa’nın önemli bir ekonomik ortak olduğunu, ancak siyasi konularda tek sesle konuşmadığını fark etti. Bu da Avrupa’nın bütün siyasi ağırlığını kullanıp nüfuz kazanmasını zorlaştırıyor. Sorunun adı aslında Çin değil, Avrupa.”

Pekin’in ‘böl ve yönet’ stratejisinin, Başbakan Wen Jiabao’nun Avrupa ziyaretine de rehberlik ettiği anlaşılıyor. Zira Fransa ziyaret programına alınmamış. Neden olarak da, Sarkozy – Dalay Lama buluşmasından duyulan rahatsızlık değil de zaman darlığı gösteriliyor.