1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çin silah ambargosunu delme çabasında

Eva Corell / Pekin14 Nisan 2005

Başta Almanya olmak üzere Çin’e silah ambargosunun kaldırılmasına ilişkin tartışmalar alevlendi. Çin’in Tayvan’ın bağımsızlık ilanı durumunda askeri güç kullanılacağı tehdidi içeren yasa Avrupa’daki tepkileri artırdı. Çin yönetimi ise silah amborgosunun kaldırılmasına tepki gösterenleri eleştiriyor...

https://p.dw.com/p/AasY
Çin, AB'nin uyguladığı silah ambargosunun kaldırılmasını istiyor...
Çin, AB'nin uyguladığı silah ambargosunun kaldırılmasını istiyor...Fotoğraf: AP

Çin resmi günlük gazetesi Guangming Ribao’da yayınlanan bir yorumda silah ambargosu ve Tayvan konularını birbiriyle bağlantılandırmanın gülünç olduğu belirtiliyor. Yorumda, Çin’in AB’ye yıllardır, siyasi ayrımcılık olarak gördüğü ambargonun sona erdirilmesi ricasında bulunduğu, Tayvan konusunda yasanın ise daha Mart ayında çıkarıldığı hatırlatılıyor. Yorumda, bu yasanın Çin’in saldırgan askeri politikalar izlediği gibi bir teze kanıt olarak gösterilemeyeceği, ayrıca Çin’in Avrupa’dan yüklü bir silah ithalatına girişmeyi planladığına da kimsenin inanmayacağı belirtiliyor.

Çin Dışişleri Bakanı Li Zhaoxing de benzer görüşleri bir süre önce parlamentoda yaptığı konuşmada dile getirmişti. Li, Çin’in Avrupa’dan çok sayıda modern silaha ihtiyaç duymadığı, üstelik zaten gelişmekte olan bir ülke olarak pahalı ve gereksiz silahlar için parası da olmadığını söylemişti. Aynı parlamento oturumunda askeri bütçenin yüzde 12 oranında artırıldığı gözönüne alındığında Çin Dışişleri Bakanı’nın ifadeleri şüphe uyandırıyor.

Rus ve İsrail’den yardım alıyor

Yıllardır ordusunun modernleştirilmesine çabalayan Çin, bunu AB’nin silah ambargosu nedeniyle özellikle Rus ve İsrail’in yardımıyla gerçekleştiriyor. Liaoning eyaletinde yayımlanan Bandao Zhenbao gazetesinde geçtiğimiz günlerde Çinli silah stratejistlerine dayandırılarak verilen bir analizde “Ancak İsrail ve Rusya ile işbirliği sınırlı ve AB ülkelerinden eksikliği duyulan teknolojik yardım bekleniyor” değerlendirmesinde bulunuluyordu.

Çinli silah stratejistleri, Almanya’yı da olası bir ticari ortak olarak görüyor. Ancak silah satışıyla ilgili Alman yasalarının çok sert ve kısıtlayıcı olması Fransa seçeneğini öne çıkarıyor. Silah ihracatıyla ilgili çok sıkı siyasi prosedürleri bulunmayan Fransa, Çin için Mirage savaş uçakları, denizaltı, füze ve uydular gibi çekici malzemelere sahip.

İnsan hakları savunucuları tepkili

Silah ambargosunun kaldırılmasının, ekonominin diğer alanlarında da karlı iş anlaşmalarının önünü açacağı beklentisi ise uzmanlar tarafından paylaşılmıyor. “Çin’de İnsan Hakları” adlı örgütten Nicolas Becquelin ekonomik işbirliğinin siyasi hoşnutluğa bağlı olmadığını belirtiyor:

“Anlaşmaların çoğu sadece ekonomik bakış açılarına göre yapılır. Bunu Fransa-Almanya örneğinde görüyoruz. Fransa Çin’e yanaşmak için gayet esnek davranıyor, Almanya ise ilkelerine daha sıkı bağlı. Ama Çin pazarında Almanya’nın payı hala Fransa’nınkinden daha büyük.”

ABD de karşı

Buna bir örnek de ABD. Çin’in en büyük ticaret ortağı olan ABD, silah ambargosunun kaldırılmasının en ateşli muhalifi. ABD’nin son insan hakları raporu Çin’i ağır ihlallerle suçluyor. Çin ise dünyanın hoşuna gitsin ya da gitmesin politikalarını kendi çıkarlarına göre belirliyor.