Çin ve Hindistan’daki büyüme göz kamaştırıyor

Asya’nın ekonomik devlerinden Hindistan’ın yurtiçi gayrı safi hasılasındaki artış, sanayi ülkelerini imrendiriyor. Uluslararası Para Fonu, IMF, Hindistan – Çin ikilisinin dünya ekonomisini peşinden sürükleyebilecek potansiyele sahip olduğu görüşünde. Para Fonu bunun için Hindistan’ın pazarlarını ve yatırım alanlarını dış rekabete açıp gerekli ekonomik reformlara el atmasının şart olduğunu söylüyor. Tahminlere göre Hindistan’ın ekonomik büyüme hızı bu yıl %7, 2006’da ise en az %6 olacak.

Uluslararası Para Fonu, IMF, tarafından hazırlanan Dünya Ekonomik Tahmin Raporu’nda Hindistan’ın dinamik gelişmesini dışa açılma yoluyla bütün dünya ile paylaşmasının global ekonomiyi tetikleyebileceği belirtildi. Küreselleşmenin sunduğu imkanlardan yararlanıp ekonomik reformları bir an önce gerçekleştirmesi durumunda, Hindistan’ın mevcut işgücü potansiyelini çok daha iyi değerlendirebileceğine de Para Fonu raporunda yer veriliyor.

Önümüzdeki on yıllık dönemde bu dev Asya ülkesindeki işgücü arzının 100 milyon kadar artması bekleniyor. Hindistan isabetli ekonomik politikalar uyguladığı takdirde önümüzdeki yıllarda sanayileşme hızını arttırıp gelir ve yatırım rekorları kıracak. Hızlı kalkınma enerji tüketiminin de katlanarak artmasına yol açıyor. Hindistan daha şimdiden en çok petrol ithal eden yedinci ülke konumunda.

Göz kamaştıran büyüme

1990’lı yılların başlarından bu yana en hızlı büyüyen ekonomiler arasında yer alan Hindistan Asya’nın söz sahibi ülkelerinden biri. Uluslararası Para Fonu Hindistan ekonomisinin global gelişmeye önemli katkıda bulunabileceği görüşünde. Asya kıtasındaki toplam üretimde Hindistan’ın payı %20’yi buluyor. Global ekonomik büyümedeki payı da %10. Tabii bu oranlar Çin’in ezici ağırlığı karşısında mütevazi kalıyor. Bu dev kıtanın toplam ekonomik büyüme hızının %53’ünü yaratıyor.

Global büyüme hızında da Çin %28’lik katkısıyla göz kamaştırıyor. Çin ile Hindistan arasında büyük ekonomik gark bulunduğunu belirten Para Fonu baş iktisatçısı Raghuram Rajan, büyüme potansiyeli açısından ise Hindistan’ın dev hamleler yapabileceği görüşünde. Rajan, “Ekonomik büyüme hızının daha da artması reformlara bağlı. Hükümet henüz reform iradesi gösteremiyor ve popülist nedenlerle bütçe disiplinini ihmal ediyor. Ama Hindistan’ın önünde parlak geleceğe götüren bir yol açıldı. Hindistan geleceği kazanma fırsatını heba etmemeli” diyor

Ekonomik reformlar ve altyapı

Hindistan’dan beklenen reformların başında gümrük vergilerinin düşürülüp gizli himayeciliğe son verilmesi geliyor. İstihdam piyasasının esnekleştirilip yabancı sermaye yatırımlarına elverişli şartlar hazırlanması şart. Hindistan ayrıca altyapı noksanlarını da kapatmak zorunda.

Gayri safi yurtiçi gelirdeki payı yüzde 8’i bulan bütçe açığına rağmen Hindistan önemli yol katetti. İthalatı 2003 ve 2004 yıllarında yüzde 30 oranında arttı. İthalat toplamı 1990 düzeyinin dört katını buluyor. Çelik, mühendislik ve diğer hizmetlerle, petrokimya ve ilaç, Hindistan’ın ihracatında önemli rol oynuyor. Bu hızla giderse 2010 yılına kadar ihracatı iki, ithalatı ise üç katına çıkacak ve refah artışından daha geniş kitleler pay alabilecek.