Çin'den Almanya'ya insan kaçakçılığı artıyor

Doğu Avrupa ülkelerindeki Alman konsolosluklarında vize verirken sağlanan kolaylıkların istismara dönüştüğü iddiaları hala tartışılırken, şimdi de Çin Halk Cumhuriyeti’nde vize istismarı gündeme geldi.

“Rheinische Post” gazetesi, Federal Almanya İstihbarat Servisi’nin, Çinli insan kaçakçılığı mafyası konusunda hükümeti Mart ayında uyardığını bildiriyor. Habere göre Çin’deki bazı seyahat acenteleri, yasadışı göçmenleri turist grupları olarak Avrupa’ya kaçırıyor.

Almanya’dan diğer ülkelere geçiyorlar

Profesyonel insan kaçakçılarının geçen yıl yaklaşık 7000 yasadışı göçmeni Almanya’ya kaçırdığı tahmin ediliyor. Öte yandan son zamanlarda gerçekten turist olarak Almanya’ya gelen bazı Çinliler’in bir daha geri dönmeyerek, Almanya’da izlerini kaybettirmeleri de giderek yaygınlaşıyor. Bu kişiler çoğunlukla Almanya’da kalmıyor, “Chinatown”ların oluşmuş olduğu diğer Avrupa ülkelerine geçiyor.

Çin’in güneydoğu kıyısındaki Fujian Eyaleti, insan ticaretinin merkezi olarak biliniyor. Tarım ve balıkçılık dışında hiçbir gelir kaynağı bulunmayan bölge halkı, Çinli insan kaçakçılarının gönüllü kurbanları.

İnsan kaçakçıları işbaşında

“Amerika’nın taşı toprağı altın dediler, en kısa zamanda yüzbin Yuan kazanmanın çok kolay olduğunu söylediler“ diyen iki çiftçi, insan tüccarlarına kanarak Amerika’ya gitmiş ve para kazanacak yerde, borç tuzağına düşmüş. “Shitou” yani “Yılanbaşı” olarak adlahdırılan Çinli insan kaçakçıları, kişi başına 20.000 Euro talep ediyor.

Çin’li güvenlik makamları geçen yıl 5 ay süren bir kampanya sonucu 440’dan fazla insan kaçakçısını tutukladı. Bu kişilere genellikle ölüm cezası veriliyor. Aynı zamanda onların tuzağına düşenler de ağır cezalara çarptırılıyor.

Çinli kadın, batıda daha iyi bir hayat uğruna insan kaçakçılarına kandığı için, bir yıl hapse ve bir yıllık gelirini para cezası olarak ödemeye mahkum edilmiş. Çin hükümeti, sıkı sınır denetimleri ve batılı ülkelerle işbirliği yoluyla, insan kaçakçılığını engellemekte kararlı. Ancak sınır muhafaza görevlileri, insan hayatıyla yapılan bu kirli ticaretten kar sağlamayı tercih ediyor.

Gemiyle Amerika’ya kaçma teşebbüsünde bulunan Li, “Kaçakçılar bize ihanet etti ve sahil korumaya ihbarda bulundu.” diyor. Li, sahil muhafaza güçlerinin gemiyi durdurduğunu, tüm kaçakları tutukladığını, kaçakçıların verdiği parayı paylaştığını ve dövülen kaçakların rüşvet vererek serbest kaldığını anlatıyor.

Vizeler nasıl istismar ediliyor?

Çinli insan tüccarları, yasadışı göçmenleri artık eskisi gibi gemiler ya da kamyonlarla kaçırmıyor, birçok ülkenin Çinli turistlere verdiği grup vizelerini istismar ediyor. Almanya ile Çin arasında iki yıldır, grup turizmini kolaylaştıran bir düzenleme geçerli. Diğer AB ülkeleri geçen sonbaharda bu düzenlemeye katıldı.

AB büyükelçisi Klaus Ebermann, AB ülkelerinin, yapılan müzakaralar sonucu Çin Halk Cumhuriyeti’nin yasadışı göçmenleri yeniden ülkeye almayı kabul etmesinden sonra sözkonusu düzenlemeyi benimsediğini belirtiyor.

Çinli turist grupları „kayboluyor“

Buna rağmen bazı Çin’li turistler Almanya’ya geldikten sonra ortadan kayboluyor. Çin’deki Alman diplomatları, bazen tüm bir turist grubunun bir daha Çin’e dönmediğini belirtiyorlar.

Oysa, bunu ergellemek için katı kurallar mevcut. Örneğin Çin’deki seyahat acentelerinin tümüne Avrupa turları düzenleme izni verilmiyor. Müşterilerin geri dönmemesi durumunda lisanslarını kaybetmeleri sözkonusu olan acenteler, bu nedenle turistlerden banka kefaleti ya da ipotek gibi garantiler talep ediyor. Bu nedenle bazı kaçaklar iş seyahati bahanesiyle, başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerine gidiyor. Birçok kaçak “Chinatown” olarak adlandırılan Çin mahallelerinde toplanıyor ve gerçek sayıları tam olarak bilinemiyor.