Öcalan AİHM'ye gizli belgeler vadetti

Öcalan, avukatları aracılığıyla AİHM yargıçlarını İmralı’ya davet etti ve kendileriyle ”gizli bilgiler paylaşmak istediği” mesajını gönderdi. Türkiye’nin avukatları ise Türk adaletinin Öcalan’ı adil yargıladığını söylediler.

Duruşmada Öcalan’ı 5’i İngiliz, 5’i de Türk olan 10 kişilik bir hukukçu grubu savundu. Türk hükümetinin savunması ise Dr Şükrü Alpaslan başkanlığındaki 13 kişilik hukukçu ve danışman heyeti tarafından gerçekleştirildi.

Duruşmada ilk olarak Öcalan’ın İngiliz avukatları söz aldı. İngiliz avukatlar, Öcalan hakkında verilen ölüm cezası hükmü, savunma avukatlarının haklarının kısıtlandığına dair iddialar ve İmralı’daki tutukluluk koşullarına ilişkin tezlerini açıkladılar.

Öcalan ağır hasta iddiası

Öcalan’ın Türk avukatlarından Aysel Tuğluk ise müvekkilinin İmralı’da kötü muamele gördüğünü iddia eden tezler savundu. Tuğluk, Öcalan’ın bilerek tecrit altında tutulduğunu ve gerekli tıbbi muayenenin sağlanmadığını ileri sürdü. Öcalan’ın sağlık durumunun çok kötü olduğunu söyleyen Tuğluk, müvekkilinde sinüzitin dışında, astım başlangıcı olduğunu, kafasında 5 santimetrelik şişlikler meydana geldiğini, derisinde alerjiler görüldüğünü ve ölüm korkusuyla yaşadığını anlattı.

Avukat Aysel Tuğluk, Öcalan’ın da bu davada tanık olarak dinlenmek istediğini ve bu güne kadar kimseye söylemediği ”gizli bilgileri” AİHM ile paylaşmayı arzuladığını söyledi. Tuğluk bu amaçla AİHM yargıçlarını Öcalan’ı İmralı’da tanık olarak dinlemeye çağırdı.

"AİHM Pangalos ve d’Alema’yı sorgulasın"

Öcalan’ın avukatları AİHM’den bu davada özel bir duruşma daha düzenleyerek tanık dinlemesini de istediler. Tanık olarak eski Yunan dışişleri bakanı Teodoros Pangalos, eski İtalya başbakanı Massimo d’Alema ve üst düzey Yunan istihbarat elemanlarının Abdullah Öcalan’ın İtalya’dan sınırdışı edilişi ve Kenya’da yakalanışı hakkında ifadelerinin alınmasını talep ettiler. Avukatlar ayrıca Öcalan’ın ABD’nin Türkiye ile hazırladığı ortak bir komplo ile Kenya’da yakalandığını söyleyip, AİHM’ye bu olayı uluslararası hukuka aykırı ilan etmesi çağrısında bulundular.

”Öcalan adil yargılandı”

Bu tezlere karşılık olarak Türkiye’nin avukatı Şükrü Alpaslan, savunmasını Öcalan’ın bir terör örgütü lideri sıfatıyla yargılandığı üzerine kurdu. Terörün bir insanlık suçu olduğunu söyleyerek, İstanbul ve Madrid’te meydana gelen terör saldırılarını hatırlattı.

Alpaslan, Öcalan’ın Türkiye’de adil yargılandığını, savunma avukatlarının haklarının kısıtlanmadığını ve Öcalan’ın Kenya’da yakalanışının yasal olduğunu söyledi.

Alpaslan buna ek olarak, Türkiye’nin derin bir politik reform sürecinden geçtiğini, ölüm cezasını yasalarından tümüyle kaldırdığını, anadilde yayına geçildiğini ve Kürtçe öğrenmenin artık serbest olduğunu vurguladı. Alpaslan, PKK/Kongra-Gel’in son zamanlarda yeniden şiddete başvuaracağına ilişkin açıklamalarıyla ilgili bilgi de verdi.

Nihai karar sonbaharda

Duruşma esnasında AİHM binası önünde yaklaşık 150 kişilik PKK’lı bir grup ellerinde bayrak ve posterlerle olaysız bir gösteri yaptı.

AİHM’nin Öcalan davasındaki nihai kararını sonbahar aylarından önce açıklaması beklenmiyor. Strasbourg kulislerinde, mahkemenin geçen yıl açıkladığı ilk kararındaki ”adil yargılanmadı” hükmünü tekrarlaması durumunda Öcalan’ın Türkiye’de yeniden yargılanmasının gündeme gelebileceği konuşuluyor.