Öfke Almanya’da tartışma yarattı

Wut/Öfke, artık çocukluktan çıkmaya başlayan Berlinli Türk gençlerin çakı-parmak oyunuyla açılıyor. Sol el masanın üzerine konduktan sonra sağ eldeki çakı, hızla sol elin parmaklarının arasına batırılıyor. Çakıyı eline batıran hem iddiayi hem de 25 euroyu kaybediyor. O öfkeli gençlerden biri de uyuşturucu satan, hırsızlık yapan, önüne geleni döven bir genç: Can. Peki Can figürü, Almanya’da yaşayan Türkleri kökenli gençleri ne kadar gerçekçi bir şekilde yansıtıyor? Filminin yabancılara yönelik önyargıları körüklediği eleştirisine karşı çıkan Züli Aladağ, “Realite karmaşık bir şey. Bu Almanya’da yaşayan 2,6 milyon Türk üzerine bir film değil. Büyük şehirlerde gençlerin problemlerini tanıyanlar bu problemleri biliyor. Yabancı karşıtları bunu zaten yabancılara karşı kullanıyor,“ diyor ve ekliyor: “Televizyon kanallarinda radikal konulardan bir korku var. Ama bence bu risk degil, televizyonun radikal olmasi gerekiyor.“

Felix ile Can

Filmdeki problemli Türk genci Can’ın şiddetine maruz kalanlardan biri de Felix; hali vakti yerinde bir Alman ailesinin oğlu. Felix, Can’ın zıt karakteri. Cello dersleri alıyor, Schubert seviyor, babasıyla birlikte vakit geçiyor… Ve Can kendi sahip olmadığı şeylere sahip olan Felix’e öfke duyuyor. Felix’in liberal bir profesör olan babası Simon, oğlunun sürekli dövüldüğünü farkedince, önce Can ile iletişim kurmaya çalışıyor. Ancak bu girişimi ters tepince, Simon’un da yabancılara bakışı, tıpkı oğlu Felix’inki gibi değişiyor… “Baba, neden bunları ülkemize soktunuz?“ diye soruyor babasına Felix. Simon ise “Onları biz getirdik, şimdi köklerinden koptular. Nereye ait olduklarını bilmiyorlar,“ diye cevap veriyor. Ve de filme yönelik eleştiriler tam da bu noktaya ’çıpa atıyor’. Öfke, “kötü bir Türk imajı yaratmak“ ile suçlanıyor. Can’ı canlandıran oyuncu Oktay Özdemir’e (19) göre de film bu yönüyle yabancılara karşı olan önyargıları körükleyebilir. Özdemir, Almanların filmdeki Türkleri görünce, bütün Türklerin böyle olduğunu düşünebileceğini ifade ediyor.