1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Özbekistan olayları aşırı güçlere indirgenemez"

Stefan Dege17 Mayıs 2005

Özbekistan’da yaşanan gelişmeleri değerlendiren Orta Asya Uzmanı Dr. Uwe Halbach, olayların sadece aşırı İslamcı güçlere indirgenemeyeceğini söyledi. Ülkedeki yoksulluğun önemli bir faktör olduğunu kaydeden Halbach, Batılı ülkelerinin Taşkent’in baskıcı yönetimine karşı sessiz kalmasını eleştirdi...

https://p.dw.com/p/AaqD
Özbekistan'da geçen Cuma günü başlayan huzursuzluk devam ediyor.
Özbekistan'da geçen Cuma günü başlayan huzursuzluk devam ediyor.Fotoğraf: AP

Berlin Bilim ve Politika Vakfı’nda görev yapan Orta Asya Uzmanı Dr. Uwe Halbach, Özbekistan’daki protesto gösterileri ve şiddet olaylarının şaşırtıcı olmadığını söyledi. Son aylarda Özbekistan’da bir dizi protesto gösterisinin yaşandığını belirten Halbach halkın sabrının taştığını, şu anda aşırı İslamcı olarak etiketlendirilenlerin, politika, ekonomik tedbirler ve baskıcı rejime karşı duydukları infialin açıkça arttığını kaydetti.

Özbekistan’da devlete karşı muhalif hareketlerin de artış gösterdiğini belirten Halbach, rejim ve antirejim güçleri arasında sadece aşırı İslamcı güçlere indirgenemeyecek bir yüzleşme olduğunu söyledi. Özbekistan’daki olayların dış güçlerin yönlendirmesi değil, ülkenin iç sorunu olduğunu ifade eden Halbach sözlerini şöyle sürdürdü:

“Özbek hükümeti, son yıllarda meydana gelen terör olaylarıyla ilgili olarak yaptığı klasik açıklamalarda dış etkenler ve İslamcı terör örgütleriyle bağlantı kurmaya çalışıyor. Ancak dikkatli bakıldığında olayların ardında, hükümetin gümrük ve vergi politikasından memnun olmayan bazı Özbekler’in de olduğu anlaşılıyor. Örneğin, Fergana Vadisi’ndeki küçük esnafın artık dayanacak hali kalmadı. Muhaliflerin hepsi gösterilerde birbirine karışıyor. İslamcı güçler de var, ama hükümetin göstericileri sadece İslamcı diye nitelemesi doğru değil.”

Özbekistan’la şüpheli işbirliği

Orta Asya Uzmanı Uwe Halbach, Özbekistan’ın jeostratejik öneminin de abartıldığını görüşünde. “Bu bölgedeki ‘büyük oyun’ teorisi çoğunlukla abartılıyor” şeklinde konuşan Halbach, ülkenin Amerika Birleşik Devletleri tarafından bölgede stratejik bir ortak olarak görüldüğünü, ancak Amerika’nın bölgede “güvenliği özgürlüğe tercih etmekle” Özbekistan’da şüpheli bir rejimle işbirliği yapmakla suçlandığını söyledi.

Gürcistan’daki “Güller Devrimi’nin, Ukrayna’daki “Turuncu Devrim” ve Kırgızistan’da yönetimin değişmesinden ardından bölgedeki değişim dalgasının Özbekistan’a ulaşıp ulaşmayacağı konusunda ise kuşkulu olduğunu ifade eden Orta Asya Uzmanı Halbach sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eski Sovyet cumhuriyetlerinde büyük bir belirsizlik var. Burası kesin. Bu Gürcistan’daki devrimle başladı. Ukrayna ve Kırgızistan’la devam etti. Ancak ben bunu bir zincir şeklinde görmüyorum. Kırgızistan’daki gelişmeler Gürcistan ve Ukrayna’da olduğundan farklıydı. Özbekistan’da Kiev’deki gibi bir gelişme yaratacak bir muhalefet göremiyorum. Ama Özbekistan’da tehlikeli bir gelişmeye neden olabilecek bir baskı görüyorum.”

Batılı ülkelere eleştiri

Özbekistan, Batılı birçok ülke için terörle mücadelede müttefik olarak görülüyor. Bu yüzden de Devlet Başkanı İslam Kerimov yönetimi eleştirilmiyor. Ancak ülkedeki istikrarsızlık tehlikesine karşı Özbekistan’ın uyarılması gerekmiyor mu? Uwe Halbach bu soruyu şöyle yanıtlandırdı:

Washington, Özbekistan’ın insan hakları ve reformlar konusunda sorunlu bir ülke olduğunu biliyor. Ama bu konuda doğrudan uyarılar yerine sessiz diplomasi tercih edildi. Taşkent, insan hakları konusunda bazı kozmetik düzenlemeler de yaptı, ama şimdi bu sessiz diplomasinin yeterli olmadığını görüyoruz. Batılı ülkelerin Kerimov’a demokrasi ve reformlar konusundaki taleplerini daha açık bir şekilde iletmekten başka çaresi yok.”