Özgürlüğün sınırları

“Elinizi vicdanınıza koyun: Hangi Hıristiyan bir karikatürde Hz. İsa ile alay edilse üzülmez? Şu an Müslümanlar da aynı hisler içersinde. Müslümanlar, peygamberleri Hz. Muhammed ile alay eden bir Danimarkla gazetesinden şikayetçi. Ancak bu, tabii ki karikatüristleri ölümle tehdit etmeyi haklı çıkarmıyor. Çünkü Batı’da ayrımcılığa veya haksızlığa uğradığını düşünenlere yargı yolu açık.

Batı’da din ve devlet işlerinin ayrılması, yani laiklik, İslam dünyası için yabancı bir kavram. Danimarka’ya tepkilerin Arap ülkelerinden gelmesinin nedeni de bu.

Avrupa’da basın ve düşünce özgürlüğü olduğu bir gerçek. Ancak sorun şu ki; bu özgürlüğün kapsamı nedir? Ya da başka bir deyişle, hiciv ve dine küfretmek arasındaki sınır nerededir? Bir Danimarkalı ile inançlı bir Arap’ın algılaması farklı olacaktır. Çünkü çoğu Avrupalı’nın olduğu gibi Danimarkalılar da şu ya da bu şekilde karikatür veya hiciv ile dini sembollerle alay edilmesine alışkın.

Ancak inançlı Müslümanlar bu tür şeylere alışık değil. 12’inci yüzyıl öncesinden bu yana peygamberin resmedilmesi yasak. İnançlı bir Müslüman Hz. Muhammed’in resmedilmesini, bütün dini inançlarına hakaret olarak algılar.

Danimarka gazetesi ise bu karikatürle yabancı bir inancı küçük düşürdüklerini bilmediklerini savunuyor. Ancak dini inanaçları düşüncesizce zedeledikleri iddiaları geçerliğini koruyor. Danimarka gazetesi “Jyllands-Posten” İslam peygamberini betimleyen karikatürleri yayınlayarak düşünce özgürlüğüne de kötülük etti.

Batılı ülkelerin basın kanunlarında da yayınlarda kişilerin inançlarına saygı gösterilmesi açıkça düzenlenmiştir. Danimarka gazetesinin yayınladığı karikatürler nedeniyle çıkan anlaşmazlıktan çıkarılan ders ise kesinlikle karşılıklı saygı göstermenin gereğidir.

Radikal İslamcılar da bu karikatürleri ezelden beri devam eden infialde kendi amaçları için kullanıyor. Batı ile diyaloğu her fırsatta reddediyorlar. Bu karikatürlerin yayınlanması da onlar için Batı’nın İslam düşmanı tavrının bir kanıtı. Bu doğru değil. Avrupa’da milyonlarca müslüman Batılılar’la bir arada barış içinde yaşıyor. Günlük hayat sorunsuz bir şekilde devam ediyor. Birçok Müslüman bu olayın bir provakasyon olduğunu düşünüyor.”