Özoğuz hedeflerini anlattı

Sosyal Demokrat Parti, yönetim düzeyindeki göçmenlerin sayısını artırmayı hedefliyor. Bu çerçevede, geçtiğimiz günlerde Berlin’de yapılan kongrede, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Uyum Bakanlığı Müsteşarı Zülfiye Kaykın ile Hannover Belediye Meclisi Üyesi Alptekin Kırcı da Parti Genel İdare Kurulu’na seçilen Türk kökenli üyeler oldu. Sosyal Demokrat Parti’nin bu kongresinde önemli bir adım daha atıldı ve ilk kez bir Türk kökenli, Aydan Özoğuz, genel başkan yardımcılığına seçildi.

Aydan Özoğuz, "Belki beni, biraz da göç ülkesi Almanya’yı temsil ettiğim için seçersiniz..." sözleriyle, Sosyal Demokrat Parti’nin kongresinde delegelerin oylarını istedi. Ve Özoğuz delegelerin yaklaşık yüzde 87’sinin oylarıyla Sosyal Demokrat Parti genel başkan yardımcılığına seçilen ilk Türk kökenli oldu.

'Siyasetçi olmayı planlamamıştım'

2004 yılında Sosyal Demokrat Parti’ye üye olurken, genel başkan yardımcısı olmayı aklından bile geçirmediğini söyleyen Aydan Özoğuz, "Ben esas siyasetçi olmayı planlamamıştım. Ama siyasetçilerle çok çalışıyordum o zaman da. O zamanlar da, yani buradaki, benim arkamdan gelen gençler için kapıları açmak istiyordum, yani onlar gelsin, istesinler ve benim gibi isimleri oralarda gördükleri zaman, ben de bunu yapabilirim düşüncesiyle oralara yerleşsinler" şeklinde konuştu.

Gençlere örnek olmak isteyen Özoğuz, 2001 yılında bağımsız milletvekili olarak Hamburg Eyalet Parlamentosu’na girmişti. 2009 yılında ise Hamburg’tan federal milletvekili seçildi. Ağırlıklı olarak göçmenlerin uyumu ve Almanya’da İslam konularında çalışan Özoğuz, siyasette deneyimli bir isim. Ancak Alman medyasında yer alan yorumlarda, Özoğuz’un Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Sigmar Gabriel’in, parti yönetimdeki göçmenlerin sayısını artırmak için uygulamaya koyduğu kota sayesinde seçildiği ifade edildi. Özoğuz, bu tür yorumlardan hiç rahatsızlık duymadığını belirtiyor.

Özoğuz, "Doğru. Beni de rahatsız etmiyor açıkçası. Gerçekten Sigmar Gabriel’in öyle bir düşüncesi vardı ki, esas isteği tabii, yabancı kökenli kişiler, yani aileleri dışardan gelmiş kişiler siyasette yer alsın ve gözüksünler" diyor.

'Tartışma yerine çözüm'

Özoğuz, bu fikrin Sosyal Demokrat Parti üyesi Thilo Sarrazin'in "Almanya Kendini Yok Ediyor" adlı kitabıyla başlayan tartışmaların ardından değil, partinin 2009 yılında Dresden'de yapılan kongresinde ortaya atıldığını belirtiyor.

Hamburg doğumlu 44 yaşındaki Özoğuz, göç ve uyum kavramlarını tartışmak yerine artık sorunların çözülmesi gerektiği görüşünde: "Okulu bitirmeyen bir kişinin annesi babası bir gün Türkiye'den mi geldi, yoksa hep Almanya'da mıydı, beni ilgilendirmiyor açıkçası. Bundan sonra neden birisi okulu bitiremiyor, buna yönelik çalışmalar gerekiyor, böyle bakalım istiyorum. Tabii bazı göçmenlerin, göçmen olmaktan kaynaklanan sorunları da var. Onlara da tabii ki bakmamız lazım"

Neonazi cinayetleri

Özoğuz, göçmen kökenlilerin siyasete katılımını artırmaya yönelik çalışmalar yapmayı, Almanya'da doğan göçmen kökenli çocuklar için çifte vatandaşlık imkânını sağlayacak yeni düzenlemeler yapılması için mücadele etmeyi hedefliyor. Ancak son günlerde gündeminde yer alan en önemli konu 8'i Türk, biri Yunan, biri de Alman olmak üzere en az 10 kişinin öldürüldüğü Neonazi cinayetlerinin aydınlatılması.

Özoğuz, "Biz iki şeyi bekliyoruz. Birisi bu Nasyonal Demokrat Parti'nin (NPD) kapatılması lazım. Çünkü bu parti bizim vergilerimizle yaşıyor, bunu tabii kabul edemeyiz artık. Ama biliyoruz ki bu zor bir şey. Ama onun yanında aynı zamanda olayların aydınlatılması lazım. Şimdi bir partiyi kapatmakla o düşünceleri yok etmiyorsunuz toplumdan. Yani bu ağ nasıl bir ağ, ne kadar destek aldılar, kimlerden aldılar, bunları apaçık ortaya koymamız lazım" ifadelerini kullanıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Jülide Danışman

Editör: Ercan Coşkun