Üç büyükler AB'nde yenilik istiyor

Almanya, Fransa ve İngiltere'nin liderleri dün Berlin’de gerçekleşen buluşmalarında öncelikle birliğin işleyişiyle ilgili bazı öneriler saptayarak bunları birlikte imzaladıkları bir deklerasyonla kağıda da döktüler. Dünkü buluşma öncesi İtalya Başbakanı Berlusconi’nin ”gayretkeşlik” diye tanımladığı bu etkinlik, AB içinde güç dağılımıyla ilgili köklü bazı önerilerin de dile getirilmesi üzerine başka bazı birlik üyelerinin eleştirilerine de hedef oldu.

Süper bakanlık önerisi

Gerhard Schröder, Jacques Chirac ve Tony Blair’in dünkü buluşması sonrası düzenlenen basın toplantısındaki kalabalık iğne atılsa yere düşmeyecek denli yoğundu. Sırayla söz alan Schröder, Blair ve Chirac, görüşmelerinin başlıca gündem maddesini oluşturan, birliğin yeniden yapılanmasıyla ilgili önerilerinin başında, sadece ekonomi ve sanayi konuları ile ilgilenmek üzere bir süper bakanlık, yani komisyon başkan yardımcılığı makamı oluşturulması yer alıyor. Schröder, bu önerinin gerekçesini açıklarken, sanayi polikasının şimdiye kadar AB’nin ihmal ettiği bir alan olarak dikkat çektiğinden yakınıyor. Üç devlet adamı, birlikte kaleme aldıkları önerilerin, birliğin 2000 yılındaki Lizbon Zirvesi'nde koyduğu hedeflere varmasını kolaylaştıracağını belirtiyorlar.

AB Dönem Başkanı İrlanda’nın adresine yollanacak bu belgeyle ilgili olarak Alman hükümet başkanı Schröder şöyle konuştu:

”Lizbon’daki buluşmamızda, Avrupa’yı dünyanın gelişme hızı ve rekabet şansı en büyük bölgesi haline getirmeyi kararlaştırmıştık. Bu nedenle de bazı yeni önlemlerin saptanması gerekmekteydi.”

'Yenilik şart'

Her üç devlet adamı da, belirlenen bu hedefe varmak için yenilikçi ve yaratıcı bir ruhla işe girişme gereğine işaret ediyor. Yeni ürünler, bilim ve bilimsel araştırmaya yönelik yeni yatırımlar ve bunların önüne açacak gerekli yeni düzenlemeler. İngiltere Başbakanı Tony Blair, AB düzeyinde girişilecek söz konusu atılımların, her üye ülkenin benzeri sorunlar yaşadığı iş piyasasında, ekonomi ve sosyal politikada ivme yaratmasının beklendiğini vurguladı:

”Sanıyorum hepimizin temeldeki talebi aynı. Azami güvence, güvenilirlik ve hızla değişen dünyamızda tüm insanlara eşit şans. Biz, Avrupa halklarının işyerleri konusunda endişe duyduğunu, küreselleşmenin sonuçlarından ürktüğünü biliyoruz. Bu nedenle hem kendi ülkemizin insanlarına, hem de tüm AB devletlerinin bireylerine, şu anda birçok alanda köklü değişimlerin gerektiğini ve bunların bir an önce gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğunu anlatmak zorundayız.”

'Avrupa'ya hükmetmek istemiyoruz'

Chirac'sa bazı AB ülkelerinden gelen; Almanya, Fransa ve İngiltere’nin Avrupa’ya hakim olmak istediği, bu üçlünün birlik içinde bir yönetim kademesi oluşturmaya çalıştığı türünden serzenişlerin doğru olmadığını ifade ederek şöyle konuştu:

"Biz hiç kimseye, hele Avrupa’ya hükmetme niyetinde filan değiliz. Ürettiğimiz fikirler kendi vatandaşlarımızın, dolayısıyla Avrupa insanının esenliğine yöneliktir ve kimseyi karşısına alma gibi bir gayreti de yoktur.”

Oldukça açık ve sivri söylemleriyle şimdiye kadar da bir çok yeni AB üyesinin tepkisini çeken Fransa Devlet Başkanı Jacques Chirac, bu tutumundan vazgeçmeye pek niyetli görünmüyor. Chirac şöyle konuştu:

”Yöneltilen eleşirileri anlamakta zorlanıyorum. AB bünyesinde üye devletlerin liderleri arasında ikili, üçlü görüşmeler hep olmuştur. Bizim örneğin Almanya ile düzenli ikili buluşmalarımız var burada görüştüklerimiz de hep Avrupa’yı yani hepimizi ilgilendiren konular.”

Öneri Ahern'e gönderilecek

Avrupa Birliği’nin yürütme organı, komisyonun, daha etkili kılınması için önerilen, faaliyet alanı sınırlı bir başkan yardımcısının dışında dile getirilen tüm öneriler, ”strateji belgesi”nde kağıda geçtikten sonra üç liderin imzasıyla şimdi İrlanda Başbakanı Bertie Ahern’e gönderilecek. Mart ayındaki AB Zirvesi'nde tartışmaya açılacak bu görüşler, dört yıl önce Lizbon Zirvesi'nde belirlenendiği gibi, 2010 yılına kadar AB’nin dünyanın en önde gelen ekonomi bölgesi haline getirmeyi hedeflemekte....