1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Üçlü zirve tepkiye yolaçtı

Sabine Matthay18 Şubat 2004

İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Fransa Devlet Başkanı Jacques Chirac, İngiltere Başbakanı Tony Blair ve Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’in bugün Berlin’deki buluşmasını sert bir dille eleştirdi. Fransa, İngiltere ve Almanya’nın bu üçlü buluşması sadece Berlusconi’nin değil bir çok başka Avrupa ülkesinin de Berlin’e dudak bükerek bakmasına yol açtı.

https://p.dw.com/p/AbOR
Irak Savaşı yüzünden gergin günler yaşayan üç ülkenin liderleri bu hatayı bir daha tekrarlamak istemiyor
Irak Savaşı yüzünden gergin günler yaşayan üç ülkenin liderleri bu hatayı bir daha tekrarlamak istemiyorFotoğraf: AP

İngiltere hükümeti öncelikle Irak Savaşı nedeniyle Fransa ve Almanya ile bozulan ilişkilerini düzeltmek istiyor. Ancak İngilizler Londra-Paris-Berlin üçgenini Avrupa reformlarının motoru olarak gördüklerini de saklamıyorlar. Dışişleri Bakanı Jack Straw bu üç ülkenin birlikte çalışmasını son derece mantıklı buluyor:

”Biz birlikte hareket edersek Avrupa da tek vücut oluyor. Biz anlaşamadığımız zaman ise Avrupa’nın nasıl bölük pörçük olduğunu şundan bir yıl önce, Irak Savaşı'nda gördük.”

Londra kimseyi kızdırmak istemiyor

Ama Londra, Avrupa’daki diğer müttefikleri de kızdırmak istemiyor. İtalya ve İspanya’nın yanı sıra Avrupa Birliği’ne katılacak olan yeni Doğu Avrupa ülkeleri de İngiltere için önemli. Çünkü bu ülkeler Irak Savaşı konusunda İngiltere ile birlikte hareket etmişlerdi. Tony Blair bu yüzden Almanya, Fransa ve İngiltere’nin Avrupa’nın büyük ülkeleri olarak ön plana çıkmak istemediklerini vurguluyor:

”Avrupa Birliği içinde bir direktörlük oluşturma çabası içinde değiliz. Ama birlik ülkelerinin savunma stratejileri ile ilgili son girişimimiz, farklılıklarımızı birlikte çalışarak giderebileceğimizi gösterdi. Örneğin İran’ın nükleer teknolojileri konusundaki anlaşmazlıkta Almanya, Fransa ve İngiltere’nin arabuluculuğu ile gerçekleşen uzlaşma sadece bölgemiz için değil tüm dünya için büyük bir öneme sahiptir. İşbirliğimiz, başka ülkelerin dışlanması anlamına gelmiyor.”

Tony Blair Berlin’de hem iyi bir Avrupa lideri olduğunu kanıtlamaya çalışacak hem de atlantik aşırı ilişkilerini geliştirmekten kaçınmayan, liberal ve reform yanlısı ülkelerin sözcülüğüne soyunacak.

Yeni bir atılım beklentisi

Londra’nın üçlü zirveden beklentilerinin başında Avrupa’daki istihdam piyasası ve sosyal politikalar için yeni bir atılım da geliyor. İngiltere hükümeti ayrıca göçmen ve sığınmacı politikalarında da ortak stratejiler belirlenmesinden yana.

Blair ABD ile mesafe koyuyor

Bu arada Komisyon Başkanlığı için ortada henüz bir isim yok ama bu konuda Blair de Avrupa Birliği’nin şefliğini yapmaya kalkışacak bir isimden çok reform yanlısı bir isme oynayacak. İngiltere’de muhalefetteki liberal demokratların dış politika sözcüsü Menzies Campbell Berlin’deki zirveyi şöyle değerlendiriyor:

”Bu buluşma, Blair’in hep özlemini çektiği Avrupa fikrini yeniden gündeme getiriyor. Tony Blair böylece hem Amerika Birleşik Devletleri ile İngiltere arasına ufacık da olsa bir mesafe koymaya ve Avrupa projesine gönül verdiğini tekrar hatırlatmaya çalışıyor. Bu proje Anayasa anlaşmazlığı nedeniyle çok aksadı çünkü... "

Gerçi Anayasa anlaşmazlığının çözülmemiş olması Tony Blair’in biraz da işine geliyor. Gelecek yılın yaz aylarında parlamento seçimlerinin yapılması bekleniyor. Avrupa Anayasası o zamana kadar kabul edilirse Blair bu projeye hiç de destek vermeyen İngiliz basınının saldırısına uğrayabilir. Bu da seçim yarışı için bir felaketle eşit anlama gelir.