1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Şaron'un koalisyon arayışları

Peter Phillip / DW3 Aralık 2004

İsrail’de 2005 yılı bütçesine onay vermemesi üzerine koalisyon ortaklığından Şinui Partisi’nin ayrılmasıyla Başbakan Ariel Şaron, Şimon Perez’in İşçi Partisi ve aşırı sağcı partilerle yeni koalisyon kurma çalışmalarına girişti. Şaron kabinesinde sadece kendi partisi Likudlu bakanlar kaldı. DW‘den Peter Philipp’in yorumu:

https://p.dw.com/p/AZzi

”Şaron hükümeti aylardan beri güç durumda. İsrail Başbakanı’nın Gazze Şeridi’nden asker çekme planını ne pahasına olursa olsun uygulamaya koymak istemesi, Genel Başkanı olduğu muhafazakar Likud Partisi‘ni bölme noktasına getirdi. Ancak parti içi bu direniş Şaron’u çok etkilemedi. Parti içindeki çatlak sesleri bir ölçüde dindirmeyi başarsa da ilk fırsatta tartışmaların yeniden alevlenmesi ve Şaron’un politikalarını tehlikeye atması yine de kaçınılmaz olacaktı.

Eski General Şaron, bu soruna olağandışı bir çözüm buldu ve koalisyon ortağı liberal Şinui Partisi’nin 5 bakanını görevden alarak yapay bir kriz yarattı. Şaron’un, İşçi Partisi ve diğer aşırı dinci partilerle koalisyon oluşturabilmesi için Şinui Partisi’ni gözden çıkartması gerekiyordu. Şaron için küçük aşırı sağcı partiler çok önemli değil.

Şaron bu partilerin desteğini alarak koalisyon içerisindeki muhafazakarların, bir anlamda sırtını sıvazlamayı hedefleniyor. Bu partiler olmasa, oylamalarda İşçi Partisi ile Şinui Partisi’nin, Şaron‘un Likud Partisi’ne üstün gelmeleri gündeme gelebilecekti. Öte yandan, Şinui Partisi de iktidarı aşırı dinci partilerle paylaşmaya hiç niyetli görünmüyordu. Örneğin, Şinui Partisi son bütçe oylamasında, devlet bütçesinden aşırı dinci partilere cömertçe kaynak ayrılması planlarını reddetmişti.

Şaron, şimdi Sosyal Demokratlar ve aşırı dinci partilerle büyük koalisyon oluşturma fırsatını yakalamış oluyor. Bu durumda koalisyon içinden muhalifler, Şaron’un Gazze Şeridi’nden asker çekme planlarını da engelleyemeyecek. Şaron, Gazze Şeridi projesini protesto etmeleri ve kabineden ayrılmaları gündeme gelebilecek olan ve partisi içinden kendisini en fazla eleştiren Maliye Bakanı Benyamin Netanyahu için de Dışişleri Bakanı Silvan Şalom için de fazla gözyaşı dökmeyecektir. Tam tersine, böyle bir durumda İşçi Partisi Genel Başkanı Şimon Peres için dışişlerinin yolu yine açılmış olacaktır.

Ne var ki, Şimon Peres’in de partisi ile sorunları bulunuyor. Şaron’dan önce talihsiz bir başbakanlık dönemi geçiren Ehud Barak, partiyi iktidara getirmeye koşullanmış durumda. Ancak, dört yıl önceki istifasından bu yana performansı iyi görünmüyor. Eski tüfeklerden Şimon Peres yönetimine karşı muhalefet yapan ‘genç isyankar‘ rolü oynaması ise parti içinde kimseye inandırıcı gelmiyor. Kısacası, Barak’ın Şaron koalisyon hükümetine ‘hayır‘ demesinden ziyade, Peres’in ‘evet‘ demesi İşçi Partisi içinde daha fazla destek bulacaktır.

Olağanüstü bir gelişme olmazsa, Şaron önümüzdeki günlerde yeni koalisyon hükümetini hazır duruma getirebilir. Peki bütçe ne olacak? Onun Mart sonuna kadar zamanı var daha. Bütçe tartışmaları, Şaron’un yeni koalisyonu oluşturması için zaten tam zamanında imdadına yetişmişti.”