1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Şili'de Pinochet huzursuzluğu

Ajanslar11 Aralık 2006

Şili’nin eski diktatörü Augusto Pinochet’nin ölümü, ülkede huzursuzluğa neden oldu. Sokaklara dökülen Pinochet yandaşları ve karşıtları arasında çatışma çıktı. Pinochet, devlet töreni düzenlenmeden toprağa verilecek…

https://p.dw.com/p/AZah
Şili'de Pinochet karşıtları seviç gösterileri yapıyor
Şili'de Pinochet karşıtları seviç gösterileri yapıyorFotoğraf: AP

Yaklaşık 3 bin kişinin ölümü, onbinlerce kişinin işkence görmesi ve 200 bin kişinin sürgün hayatı yaşamasına neden olan Şili’nin eski diktatörü Augusto Pinochet 91 yaşında dün tedavi altında bulunduğu askeri hastanede öldü. Şili’de huzursuzluğa neden olan Pinochet’nin ölümü, Pinochet yandaşları ve karşıtlarını karşı karşıya getirdi. Pinochet’nin ölümü yandaşlarını hıçkırıklara boğarken, muhalifleri ise kutlama yapıyor. Ancak sevinç ve üzüntünün birbirine karışması, başkent Santiago ve ülkenin diğer kentlerinde huzursuzluğa neden oldu. Muhaliflerle Pinochet yandaşları arasında çatışmalar çıktı, polis de karşıt gruplar arasındaki çatışmayı durdurmak için tazyikli su ve göz yaşartıcı gaz kullandı.

Ülkede gerginlik devam ederken, Pinochet'nin cenazesinin toprağa verilmesi için devlet töreni düzenlenmeyeceği bildirildi. Şilili yetkililer, Pinochet’nin ölümü dolayısıyla ulusal yas da ilan edilmeyeceğini de belirtirken, eski diktatör için askeri cenaze töreni düzenleneceğine dikkat çekti. Askeri yetkililer de eski diktatör için Salı günü cenaze töreni düzenleneceğini açıkladılar.

Uluslararası tepkiler

Pinochet’nin ölümü uluslararası toplumda ise pek de üzüntü yaratmadı, ancak yargılanmadan ölmesinin “üzücü“ olduğu dile getirildi. İspanya'daki sağ ve sol eğilimli siyasi partiler Şilili eski diktatörün cezalandırılmadan öldüğünü ve Pinochet’nin ölümünden üzüntü duyulmayacak eli kanlı bir diktatör olduğu yorumunu yaptılar. Bu arada, Fransa Başbakanı Dominique de Villepin, Pinochet'nin ölümü için, "Şili tarihinin trajik bir sayfasının kapandığını" belirtti.

ABD yönetimi, Augusto Pinochet'nin ölümünün ardından yaptığı açıklamada, Şili'nin, Pinochet'nin yönetimi altında, ''tarihinin en zor dönemlerinden birini'' geçirdiğini belirtti. Beyaz Saray Sözcüsü Tony Fratto, bu dönemin kurbanlarının ve ailelerinin yanında olduklarını belirterek, Şili halkına, özgürlük ve hukuk temeline dayanan, insan haklarına saygılı bir toplum yarattıkları için saygı duyduklarını kaydetti.

Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, Şili'nin eski diktatörü General Augusto Pinochet döneminin, "Güney Amerika tarihi için karanlık bir dönem olduğunu" belirtti. Devlet başkanlığından yayımlanan bildiriye göre, Lula, Pinochet dönemini, "demokrasi ışığı kaybolan, otoriter darbe tarafından söndürülen uzun bir gece" olarak niteledi. Bu arada İngiltere'nin "Demir Leydi" lakaplı eski Başbakanı Margaret Thatcher ise Pinochet'nin ölümünden büyük üzüntü duyduğunu açıkladı.

Pinochet dönemi

91 yaşında ölen Augusto Pinochet, Şili Genelkurmay Başkanı olduğu 1973 yılında, ABD'nin destek verdiği darbeyle Marksist Devlet Başkanı Salvador Allende yönetimini devirdi ve ülke kontrolünü ele geçirdi. Pinochet'nin, Allende'nin öldürüldüğü darbeyi izleyen 17 yıllık iktidarı sırasında siyasete dayalı şiddet, 3 bin kişinin ölümüne, onbinlerce kişinin işkence görmesine ve yaklaşık 200 bin kişinin sürgün hayatı yaşamasına neden oldu.

1988'de yapılan referandumda halkın desteğini alamayan Pinochet, devlet başkanlığı görevini 1990'da bıraktı, ancak genelkurmay başkanlığına devam etti. Pinochet, anayasaya yeni bir madde ekleterek, kendisine "hayat boyu senatör" olma hakkını tanıdı.

1998 yılında, İspanya'da bir hakim, Pinochet’nin yönetimi sırasında öldürülenler arasında İspanyolların da bulunduğunu gerekçe göstererek, Şilili diktatörün yargılanmasını istedi. Bu sırada İngiltere'de bulunan Pinochet, 17 ay göz hapsinde tutuldu ve daha sonra sağlığının kötüye gitmesi üzerine Şili'ye gönderilmişti.