01.02.2006 - Alman basınından özetler...

Alman basını bugün, dış politikada Batı ülkeleri ile İran arasındaki nükleer kavganın, BM Güvenlik Konseyi’ne taşınmasına ilişkin karara ağırlık veriyor. Gazetelerin yorum sayfalarında genişçe yer ayırdıkları bir başka konu ise Almanya’da Ocak ayında işsizliğin rekor seviyeye çıkması.

Frankfurter Allgemeine gazetesinde, İran ile yaşanan krize ilişkin şu değerlendirme yapılıyor:

“Evet, İran krizi henüz resmen Güvenlik Konseyi’ne havale edilmedi belki ama Tahran’ın hiç istemediği bir noktaya gelindi şimdi. Bitmek bilmeyen pazarlıklar, diplomatik girişimler sonuç vermedi. Batı ile İran arasındaki nükleer krize, muhtemeler BM Güvenlik Konseyi çözüm bulacak. İran’ın nükleer faaliyetlerine ilişkin, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun hazırlayacağı rapor, Mart ayında Güvenlik Konseyi’ne sunulacak. Gerçi, mesele resmen Güvenlik Konseyi’nden görüşülse bile, buradan İran’a yönelik yaptırım kararı çıkıp çıkmayacağı da kesin değil. Ama Tahran, artık Batı’nın kararlı olduğunu anlamıştır.“

Süddeutsche Zeitung gazetesi ise şimdi en önemli şeyin, İran’ı karşı harekete geçen ülkelerin birlik ve beraberlik içinde davranmalarının olduğunu hatırlatıyor:

“Avrupa ve ABD’nin yaşadığı acı bir tecrübe var: Irak. Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin, Batı’yı bölmeyi, Batılı ülkeleri birbirine düşürmeyi iyi biliyordu. ABD, neredeyse tek başına Saddam’a savaşa açtı. Büyük bir kavgaya tutuşan Avrupalılar bu savaşta etkisiz kaldı. Bu nedenle İran krizinde dikkat edilmesi gereken en önemli şey, İran’a karşı harekete geçen ülkelerin birlik olması! AB, ABD, Çin ve Rusya bu meselede ortak bir tavır sergilemeli. Şüphesiz bu kolay bir iş değil. Sabır ve diplomasi şart. Küçük ama etkili manevralarla Tahran yön değiştermeye ikna edilmeli. İran’a karşı kullanılabilecek yegane silah diplomasi!“

Berlin’de yayımlanan Tagesspiegel gazesetesinde ise şu satırlar dikkat çekiyor:

“Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinin, İran’ı Güvenlik Konseyi’ne havale etme kararı, tartışmayı bambaşka bir zemine kaydırdı. İran, bundan böyle Çin, Rusya, ABD ve Avrupa Birliği’ni birbirbine düşüremeyecek. Mollaların stratejisi bunun üzerine kuruluydu. Görünen o ki, artık Tahran da yeni bir taktik belirlemeli.“

Alman basınından geniş yer verilen diğer bir konu ise Ocak ayında Almanya’daki işsiz sayısının 5 milyonu geçerek, rekor seviyeye ulaşması. Düsseldorf merkezli Westdeutsche Zeitung gazetesinde konuya ilişkin şu yorum yapılıyor:

“İşsizlik oranının açıklanmasıyla birlikte, bir anda buz gibi bir hava esmeye başladı. İsiz sayısının beş milyonu geçmesi, Almanya tarihinde sık rastlanır bir durum değil. Böylece, büyük umutlar bağlanan yeni hükümetin de, bir önceki hükümetin işi bıraktığı noktada olduğu anaşıldı. En büyük sorun ise, uzun vadeli işsizlerin sayısının çokluğu. Yaşı geçkin olanlar veya okul mezunu olmayan gençlerin iş bulma şansı, hemen hemen hiç yok. Görüldü ki, ekonominin kısmen düze çıkmış olması, işsizlik sorununu çözmüyor. Bir an önce reform yapılması gerek!“