01.02.2011 - Alman basınından özetler

Frankfurter Allgemeine Zeitung, Başbakan Merkel’ın İsrail’deki temasları sırasında Arap Dünyası’ndaki gelişmelerin, özellikle de Mısır’daki halk isyanının gündemin başlıca konusunu oluşturduğuna dikkat çekiyor. Gazete, İsrail’in, komşusu Mısır’ın güvenilir bir ortak kalmasında yaşamsal çıkarı olduğunu vurguluyor ve yorumuna şöyle devam ediyor:

“Bunun askerî açıdan stratejik nedenleri de var. Çünkü Mısır ile olan sınırın da askerî açıdan yoğun olarak korunması İsrail ordusunun farklı pozisyon almasını dayatacaktır. Ama asıl neden siyasîdir. Mübarek yönetimindeki Mısır, İsrail ile Filistinliler arasında arabulucudur. Mısır, diğer Arap ülkeleri ile dolaylı bağlantılar kurmuştur ve uluslararası arenada Ortadoğu konferanslarının evsahipliğini yapmıştır. Almanya Başbakanı, İsrail’in Mısır’daki gelişmelere bakış açısından faydalanabilir; her ne kadar bu perspektifler Almanya‘nın bakış açısından farklı görünse de… .”

Handelsblatt gazetesi, günlerden beri çok sayıda yorumcunun ABD Başkanı Barack Obama ile Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın Mısır konusunda taktiksel tavır aldığını, ülkedeki demokrasi hareketini kalpten desteklemediğini yazdıklarını belirtiyor. Böylece 2009 yılı Haziran ayında, İran’da Şah’ın devrilmesi sırasında yaşanan ânın tekrarlandığına işaret eden gazete, Mısır’a ilişkin Amerikan politikalarını konu ettiği yorumunda şu görüşleri savunuyor:

“Amerikan yönetimi o dönemde de Tahran’daki Yeşil Devrim’e son derece temkinli tepki göstermiş, daha sonraları ABD’ye İran’daki göstericileri yarı yolda bıraktığı suçlaması yöneltilmişti. Ancak o zaman da, şimdi de şu sorunun sorulması gerekiyor: Amerika’nın müdahalesi gerçekten arzu edilen sonuca götürür müydü? Muhtemelen Amerika’nın gövde gösterisinde bulunması Tahran’daki yeşil harekete zarar verirdi; bugün de aynen Kahire’deki protestoculara zarar vereceği gibi… . Zira ABD’nin vereceği destek, dünyanın bu bölgesinde ‘ölüm öpücüğü’ anlamına da gelebiliyor.”

Münchner Merkur gazetesi, Ortadoğu’nun bir kez daha dünyaya heyecanlı anlar yaşattığını belirterek, yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Tunus ve Mısır’daki gelişmeler bizi farklı düşünmeye zorluyor adeta: Doğuya ilişkin izlenen politikalarda, AB’nin Kuzey Afrika ülkeleri ile başlatacağı yeni ilişkilerde, Türkiye’nin doğu ile batı arasında küçümsenmeyecek arabulucu rolü konusunda ve de Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin Akdeniz Birliği düşüncesini yeniden canlandırmanın akılcı olup olmayacağı yönünde… :”

Son olarak Nürnberger Zeitung’un yorumuna bakıyoruz. Gazete, Mısır’daki gelişmeleri Almanya Başbakanı Angela Merkel’ın İsrail ziyareti kapsamında ele alıyor:

“ABD ile AB, Mısır’ın sallanmakta olan Devlet Başkanı Mübarek’e desteklerini -en azından- ahlakî nedenlerle çekmiş olsalar bile, İsrail Mübarek’te ısrar ediyor ve bununla da kalmıyor, Batılı müttefikleri de ikna etmeye çalışıyor. İşin ilginç yanı, Batı Şeria’daki Filistinliler de Mısır devlet başkanının siyaseten bitmesinden büyük endişe duyuyorlar, çünkü Mübarek, Filistinlilerin güvenlik garantörü. Filistin Özerk Yönetimi’nin Başkanı Mahmud Abbas, Mübarek’in Arap dünyasındaki en önemli hamisi olduğunu, onun desteği olmadan ne İsrail ile, ne de Gazze’de iktidardaki Hamas ile görüşmelerin mümkün olabileceğini düşünüyor.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Beklan Kulaksızoğlu