Alman basınından özetler

Hamburg'da yayımlanan haftalık Die Zeit gazetesi Yunanistan'ın durumuna değindiği yorumda borç krizindeki Avrupa'nın zaman kazanmaya çalıştığına işaret ediyor:

“Yunanistan'ın sosyal güvenlik harcamalarını kısması da Euro'dan kaçış da pahalıya gelecektir. Hiç değişen bir şey yok mu? Var. Almanya parlamentosundan geçen yasa değerli zaman kazandırdı. Ekonomik göstergeler açısından ek yardım fuzuli. Ama zaman kazanılması tedbirlilik açısından önemliydi. Bu sayede Lehman'ın iflasından çok daha kötü alevlerin dünyayı sarması önleniyor. Buna bir de yangın duvarlarını eklemek lazım. Avrupa Merkez Bankası, sendeleyen bankalara yarım trilyon enjekte etti. Yarım trilyonluk iflas kalkanı da muhakkak üç katına çıkacaktır.”

Berlin'in Der Tagesspiegel gazetesi Avrupa Merkez Bankası'nın para politikasına ayırdığı yorumda şu yargıya varıyor:

“Merkez bankasının hükümetlerden bağımsız olmasının yasayla teminat altına alınmasının haklı nedenleri vardı. Amaç herhangi bir hükümetin para yaratma mekanizmasına müdahale etmesini önlemekti. Ama bu imtiyazı yönetenlerin finans aktörlerine milyarlarca euroluk kazanç sağlarken, milyonlarca insanın maaş ve emekli aylıklarını makaslatması, bağımsızlığı kötüye kullanmak demektir. Bu nedenle Avrupa Merkez Bankası'nın başındakilere Avrupa Parlamentosu'na hesap verme yükümlülüğü getirilmelidir. Merkez bankası patronları da yetkilerinin gücüyle yoldan çıkabilirler. Bunu önlemenin tek çaresi, kamu tarafından daha sıkı denetlenmelerini sağlamaktır.”

Berliner Zeitung, Avrupa Merkez Bankası'nın ellerindeki ıskarta tahviller yüzünden batma tehlikesi geçiren bankalara sudan ucuz taze para sağlamasında sakınca görmüyor:

“Merkez bankası riske mi girdi? Neredeyse hayır. Enflasyonun şahlanma tehlikesi görünürlerde yok. Avrupa'da rekor işsizlik hüküm sürüyor. Hükümetler tasarruf ediyor. Ücretler geriliyor. Bu durumda fiyatlar nasıl artsın ki? Avrupa Merkez Bankası kredileri yararlı olur mu? Evet. Düşmekte olan mal ve hizmet talebine bir de banka iflasları eklenirse, mali kriz kapıda demektir. Bu nedenle Avrupa Merkez Bankası'nın özel bankalara cömertçe para dağıtmaktan başka çaresi bulunmamaktadır.”

Neue Rhein Zeitung, ‘Mario Draghi'nin ağır topu' başlığıyla yayınladığı yorumda, Avrupa Merkez Bankası'nın para piyasasına ek likidite sağlamasını şöyle yorumluyor:

“Bankalar bu ikramı ret edecek kadar aptal değil. Aldıkları ucuz parayı devlet tahvillerine yatırmakla kolay yoldan çok para kazanmış olacaklar. Merkez bankası da zaten bunu istiyor. 500 milyarlık ilk para yağmurundan sonra tahvil piyasası kendine geldi. Avrupa Merkez bankası ticari bankaları, bankalar da devletleri destekliyor. Alan memnun, satan memnun. Ama iş bu kadar basit değil. Ucuz para uzun vadede çözdüğünden daha fazla problem doğurur. Merkez bankası para miktarını her arttırışta fiyat istikrarı hedefinden biraz daha uzaklaşıyor. Avrupa Merkez Bankası, kıtanın güneyindeki müflis devletleri yaşatmaya başlamakla, ona örnek teşkil eden Almanya Merkez Bankası modelini terk etmiş oldu. Merkez bankası serüveninin hafif sıyrıklarla atlatılması hâlâ mümkün. Ürkek piyasalar sakinleşir, Avrupa Merkez Bankası da ucuz para politikasını tam zamanında terk eder, kriz ülkeleri kazanılan zaman içerisinde ekonomilerini ve bütçelerini düzeltebilirlerse mesele çıkmaz. Ancak şimdiye kadar edinilen tecrübeler pek olumlu değil. Merkez bankasının 'ağır topu' şimdiye kadar tek başına hiçbir problemi çözemedi.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Başak Sezen