Avrupa basınından özetler

Fransız Le Monde gazetesi, Fransa Anayasa Konseyi'nden dönen "soykırımı inkâr yasası" konusunda “Parlamento tarihi yargılayacak bir mahkeme değildir” diyor.

“Anayasa Konseyi, siyasetin gerçekler bakanlığı ve parlamentonun da tarih mahkemesi olamayacağı sonucuna vardı. Dönemin Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın 2005 yılında dediği gibi, tarihî bir gerçekliğin saptanması, bu gerçekliğin resmî söylemini dayatmak, hele bu gerçekliği sorgulayanları cezalandırmak, yasamanın işi değildir. Bu sansür yasası, trajik geçmişleri neredeyse yüz yıldır utanç verici bir şekilde Türk makamları tarafından farklı yansıtılan ve hatta inkâr edilen Ermenilerin acısını dindirmeye hiçbir şekilde uygun değildi.”

Amsterdam'dan de Volkskrant gazetesi de Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Anayasa Konseyi’nden dönen yasa tasarısını yeniden yazma girişimini ele alıyor.

“Hiç kimseye bir yararı yok ve bu nedenle üzücü. Ermenilerin o dönemde büyük ihtimalle sistematik olarak katledildiği konusunda pek çok tarihçi görüş birliği içinde olmasına rağmen, Türklere kendi tarihlerini nasıl değerlendireceklerini dikte ettirmenin anlamı yok. Önemli olan, Türklerin daha ziyade tarihlerinin bu karanlık dönemini dışarıdan uyarı olmadan, kendi kendilerine gözden geçirmeleridir. Bu konularda nasıl düşünmeleri gerektiğini vatandaşlara dayatmak, siyasetçilerin işi değildir. Tarihi tarihçilere bırakmak gerekir.”

Bu akşam Brüksel'de başlayıp yarın da devam edecek olan AB liderler zirvesinde yine Euro Krizi masaya yatırılacak. Fransız La Montagne gazetesi, Euro Bölgesi içinde Merkel-Sarkozy ikilisine karşı artan direnişi ele alıyor:

“Nicolas Sarkozy ve Angela Merkel, rüzgârın yön değiştirdiğini Brüksel'deki zirvede çok yakından hissedebilecekler. İtalya Başbakanı Mario Monti'nin başını çektiği bir grup lider, halka sadece acı reçeteler vaat ederek harakiri yapmaya niyetleri olmadığını giderek daha açık bir şekilde gösteriyorlar. Bu liderler, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in kutsal bütçe disiplini ile ilgili artık bir şey duymak istemiyor ve ülkelerinin kan kaybından ölmesini istemediklerini de açıkça söylüyorlar. Ortak para birimi Euro'yu ne pahasına olursa olsun kurtarmaya ve böylece en zengin ülkelerin çıkarlarına hizmet etmeye niyetleri olmadığını da...”

Fransa'dan DNA gazetesi ise Avrupa Merkez Bankası'nın düşük faizle bankalara rekor miktarda para pompalama operasyonunu ele alıyor:

“Avrupa Merkez Bankası ne kadar da cömertmiş! Avrupalı 800 bankaya 530 milyar euroluk ucuz kredi dağıttı. Hem de yüzde 1'lik faiz oranı ve üç yıl vadeyle. Bu, bu türden ilk operasyon değil. Aralık ayında da 489 milyar euroluk kredi dağıtılmıştı. Bunun kredi darboğazı yaşanmasını önlemek için olduğu söyleniyor. Yoksa tabii ki Avrupa Merkez Bankası kutsal tüzükleri nedeniyle devletlere kredi veremez! Sadece banka ve malî kuruluşlara... Bunlar da  böylece kamu borçlanması sayesinde kâr eder. Sonuçta borsa spekülatörleri ellerini ovuştururken, kabak vergi mükellefinin başına patlar.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ercan Coşkun