01.05.2009 - Alman basınından özetler

Alman gazetelerinden derlediğimiz basın özetlerinde önce küresel salgın haline gelmesinden endişe edilen domuz gribiyle ilgili yorumlara yer vereceğiz. Nürnberger Nachrichten gazetesi bütün ülkelerin genel tıbbi seferberliğe hazır olması gerektiğini vurguluyor:

“Alarm derecesinin beşinci basamağa çıkarılması, yeni H1N1 virüsü saptandığında derhal harekete geçilebilmesi için bütün ülkelerin pandemi planlarını devreye sokması anlamına geliyor. Almanya yetkili kurumları ve klinikleriyle hazırlıklarını iyi yaptı. Virüsün sanıldığı kadar saldırgan çıkmaması ve Avrupa’daki vakaların hafif atlatılması sevindirici bir haber. Bunun ilerde değişebileceğine dair herhangi bir belirti de bulunmuyor.”

Konuyla ilgili bir diğer yorumu da Fränkischer Tag gazetesinden aktarıyoruz:

“Avrupa Birliği’nde sağlık üye devletlerin yetki alanına girdiğinden, gerekli önlemleri alma yükümlülüğü milli hükümetlere düşüyor. Bu alanda birlik sağlanabilmiş değil. Bazı üye ülkelerin Birlik Komisyonu’ndan gelen ısrarlara rağmen hâlâ aşı stoklamamış olması, üzülmeye değer bir durum.”

Bielefeld’de yayımlanan Neue Westfälische gazetesinden aldığımız yorumun konusu ise, 1 Mayıs ve ekonomik kriz:

“Ekonomik durumun hızla kötüye gitmesi karşısında Almanya nispeten sakin kaldı. Bunu öncelikle, bundan birkaç yıl öncesine kadar bazı liberal politikacılar tarafından Almanya’nın gerçek belası olmakla suçlanan sendikalara borçluyuz. Sendikalar, kararlaştırılmış ücret zamlarının ertelenmesine onay vermekle, büyük sorumluluk bilinci sergilemiştir. Krizin, Almanya’daki genel seçim kampanyasının açılışına rastlaması, üstesinden gelinmesini zorlaştırıyor. Siyasi partiler yerine getirilemeyecek vaatlerde bulunmaktan sakınmalıdır. Vergi indirimi ya da sıkıntıdaki işletmelere yardım gibi adımlar finanse edilemez. Konjonktürdeki gerilemenin mali ve ekonomik sonuçlarına daha uzun süre katlanmak zorunda kalacağız.”

Bavyera eyaletindeki Bayreuth kentinde çıkan Nordbayerischer Kurier gazetesindeki, işsizlik ve konjonktürü konu alan yorumda ise şu satırları okuyoruz:

“Ekonomik yavaşlama: Biraz daha düşük büyüme oranları üretebildiği için hissedilir bir şekilde yana yatabilen bir sistemin mantığını yansıtan yumuşak bir tanımlama. Bankalar spekülasyon yüzünden batıyor, global para sirkülasyonu tıkanıyor, borsalar tehlikeli dalgalanmalara uğruyor, milyarlarca insan ihtiyatlı tüketicilere dönüşüyor, sanayi işletmeleri sipariş alamıyor ve Almanya’nın işsiz sayısı kısa zamanda 1,5 milyon artıyor. Sistemi istikrarlı kılmak için durmadan devir arttırmak zorunda olan bir konjonktür makinesinin esiri olmuşuz. Bu daha ne kadar böyle sürebilir, dersiniz?”

Basın özetlerine, Lübecker Nachrichten gazetesinin, Almanya’nın Afganistan politikasını konu alan yorumuyla son veriyoruz:

“Son kamuoyu araştırmalarına göre, Almanlar'ın büyük çoğunluğu Alman ordusunun Afganistan’dan çekilmesini istiyor. Halkın %58’i ‘askeri birlikler Almanya’ya dönsün’ derken, misyonun sürdürülmesini onaylayanların oranı %36’da kalıyor. Bir zamanlar pasifist kökleriyle övünen Yeşiller dışındaki hemen her siyasi partide, ordunun Afganistan'dan çekilmesini isteyenler çoğunlukta. Taliban’ın saldırıları karşısında yeniden imar görevinin başarısızlığa uğrama tehlikesi altına girdiği, askeri bakımdan başarıya ulaşamayacak kadar zayıf bir müdahale neden sürdürülsün? Almanya'da onay bulması için misyonun bir de yerine getirilebilecek sivil bir vizyonu olmalı. Ama görünürde böyle bir vizyon yok.”

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa