01.06.2009 - Avrupa basınından özetler

Strasbourg’da yayımlanan Fransız yerel gazetesi Dernieres Nouvelles d'Alsace’ın yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimleriyle ilgili yorumu şöyle:

“Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde yaygın bir ilgisizlik söz konusu. Seçmenin kızgınlığından daha tehlikeli olan bu durum, aynı zamanda kaçırılacak bir fırsat niteliği de taşıyor. Seçim nutukları atan adaylar, artık ikna edilmeye ihtiyaç duymayan taraftarlarına hitap ediyor. Vatandaşlar ciddiye alınmıyor ve konuşmaların içeriği birtakım genellemelerden öteye gitmiyor. Ancak seçmen aptal değil ve Fransız iktidar partisi Halk Hareketi Birliği (UMP) ile Sosyalistler arasındaki mesafenin çok da önemli bir şey olmadığı kanaatinde. Temelde bu göstermelik yarış çok ciddiye alınmıyor. Parti yöneticileri, bir an önce başka konulara geçmek için seçim tarihini beklemekten başka bir şey yapmıyor.”

İngiliz sol liberal Independent gazetesi de Avrupa Parlamentosu seçimleriyle ilgili yorumunda seçmenin ilgisizliğine vurgu yapıyor:

“AB için Avrupa Parlamentosu seçimleri önemli olsa da İngilizler seçimlere ilgisiz. İngiliz parlamentosundaki tartışmaların ağırlık noktası Brüksel değil. Vatandaşların, maaşlarını artıran aç gözlü parlamenterlere öfkesi mâkul karşılanabilir belki. Ancak seçmenin sadece bu öfkesini dindirmek için sandık başına gidecek olması ihtimali de üzücü. Zira böyle bir durumda AB’nin genişlemesinden tutun da çevre konularına kadar, karar verme sürecinde etkili olan bir kurumu gerçek anlamda belirleme fırsatı da kaçırılmış olacak.”

Bugünkü Avrupa basınında ele alınan başlıca konulardan biri de Federal Alman hükümetiyle Almanya’daki Opel üterim tesislerinin bulunduğu Hessen ve Kuzey Ren Vestfalya eyaletlerinin onayladığı kurtarma planı. Polanya’nın muhafazakâr gazetelerinden Rzeczpospolita’nın konuyla ilgili yorumu şöyle:

"Opel'in kurtarılması konusunda en son bir Rus bankasının tarafları ikna edebilmiş olması ilginç. Görünen o ki, Başbakan Angela Merkel yönetimindeki hükümet, Rusya’ya açılımın Alman ekonomisine fayda sağlayacağına inanıyor. Büyük bir devlet olan Almanya, Rus sermayesinin beraberinde siyasi talepler getireceğine pek inanmıyor. Rusya tarafından bakıldığındaysa Opel’in satın alınması bir zafer olarak tanımlanıyor. Ürettiği otomobillerin Rus pazarını fethetmesi beklenen modern bir şirket ucuza satın alınmış oldu. Bununla beraber Rusya, AB ile siyasi ve ticari ortaklığını da güçlendirmiş oldu. Tüm bunları, büyük bir ekonomik resesyonda olan bir ülke başardı. Ancak Polonya için bu pek hayra alemet değil. Zira Rusya ile ticari açılım politikasının -özellikle de enerji hammaddeleri konusunda- egemenliğimiz için bir tehdit oluşturabileceği konusunda AB ve Almanya'yı ikna etmek güçleşecektir.”

Rusya’da yayımlanan Moskowski Komsomolez gazetesinin aynı konudaki yorumundaysa şu satırları okuyoruz:

“Opel alışverişinin koşulları oldukça zorlu. Buna göre Başbakan Angela Merkel'in rahat nefes almasını sağlayacak Almanya'daki Opel tesisleri korunacak. Opel'in satış fiyatının düşük olması, ödenecek faturanın de düşük olacağı anlamına gelmiyor. Zira bu satışın getirdiği sorumluluklar oldukça fazla. Rus otomotiv üreticisi GAZ, Opel'le işbirliğinden gerçek bir fayda sağlayacak mı, yoksa sadece otomobil parçalarını birleştirmekle mi yetinecek, bunu zaman gösterecek. Kesin olan şu ki, Rus Sberbank'ın, 'yukarıdakilerin' onayını almadan böyle bir işe kalkışmamış olmasıdır. Ancak uluslararası otomobil endüstrisinde 'asrın işi' olarak görülen bu anlaşmanın, mali krizin bitiminde beklenen kazancı sağlayıp sağlamayacağı tartışılır.”

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Murat Çelikkafa