01.08.2006 - Alman basınından özetler...

İsrail’in Lübnan’a düzenlediği saldırılar, Alman basınında ayrıntılı şekilde işlenmeye devam ediyor. Kana'ya düzenlenen ve çoğu çocuk 50 sivilin ölümüne yol açan bombardıman, yorum ve değerlendirmelerde yankısını buluyor.

„Berliner Zeitung“ gazetesinde yer alan yorum şöyle:

“Mesele, Avrupa Birliği dış politikasının şekillenmeye başladığı 30 yıl öncesine kadar uzanıyor. İlk petrol krizi, Ortadoğu’da istikrarın ne kadar büyük önem taşıdığını ortaya koydu. İstikrar hedefi kapsamında, bir yandan Arap ülkeleriyle yakınlaşıldı, diğer yandan soykırım gerçeğinden beslenen ahlaki sorumluluk doğrultusunda İsrail devletine kapsamlı destek sağlandı. Bugün Avrupa Birliği’nin Ortadoğu siyaseti, hala ahlaki sorumluluk ve istikrar beklentisi olmak üzere iki ana nokta üzerinde yükseliyor. Ancak bu anlayış günümüz Ortadoğusunun sorunlarını çözmede yetersiz kalıyor. Doğrusu Avrupa Birliği ne istediğini gayet iyi biliyor. Ancak bu yetmiyor. İç içe geçen ihtilafların, çıkar çatışmalarının, risk ve ihtimallerin Avrupalı bakış açısıyla değerlendirilmesi gerekiyor. Avrupa Birliği’nin buna hazır olduğu da kuşkulu.“

Münih’te yayımlanan „Süddeutsche Zeitung“ gazetesi, İsrail’in düzenlediği son saldırılar ışığında Lübnan’ı değerlendiriyor:

“İsrail hükümetini bugünlerde savunmak hayli zor. Televizyon ekranlarını dolduran, gazete sütunlarından taşan ölü ve yaralı Lübnanlı çocuklar, herkesi alt üst ediyor. Elbette bu görüntüler karşısında acil ateşkes çağrıları mantığın sesi olarak öne çıkıyor. Ancak en başta biz Almanlar olmak üzere İsrail’i eleştirirken serinkanlı davranmalıyız. Ve her şeyden önemlisi, sebep ile sonuç birbirine karıştırılmamalı. Savaşı Hizbullah ve Hamas’ın provokasyonunun başlattığını unutmayalım.“

“Frankfurter Allgemeine Zeitung“ gazetesi, İsrail saldırılarının Amerika Birleşik Devletleri’nin uluslararası toplumdaki konumunu nasıl etkilediğini ele alıyor:

“Yanlışlıkla bombalanan her yerleşim birimi İsrail’in konumunu daha da zayıflatıyor. Bu tür hatalar, Amerika Birleşik Devletleri’nin imajına da olumsuz şekilde yansıyor. Washington yönetimi şimdi ateşkes, kalıcı siyasi uzlaşma ve bölgede görevlendirilecek uluslararası barış gücü talep ediyor. Bush yönetimi, artık çözümsüzlüğü savunamayacağını anlayınca harekete geçmek zorunda kaldı. Amerika, taktik davranışından ötürü kimseden takdir beklemesin. Böyle bir anlayış, olsa olsa Hizbullah ve ardındakilerin elini güçlendirecektir.“