1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

01.11.2005 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Yeşim Kasap1 Kasım 2005
https://p.dw.com/p/Abof

Avrupa basını yorum köşelerinde bugün iki konuya ağırlık veriyor: Almanya’da Sosyal Demokrat cephede yaşanan sürpriz gelişme ve ABD Başkanı Bush’un başında dolaşan kara bulutlar.

Alman basını bugün iç politikaya geniş yer ayırıyor. 18 Eylül seçiminin galibi Hıristiyan Birlik ile Sosyal Demokratlar katılımıyla oluşturulacak Büyük Koalisyon’un kurulmasına kısa bir süre kala, Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Franz Müntefering çekileceğini açıkladı. Alman basını, Münterfering’in bu tavrını yorumlarken, “Peki şimdi ne olacak?“ sorusuna da cevap arıyor. Financial Times Deutschland şöyle bir yorum yapıyor:

“Stratejik bir kaos yaşayan Sosyal Demokrat Parti yanlışlıkla başkanını devirdi. Bu başkan, partiye koalisyon görüşmelerinde liderlik yapacak, koalisyonun oluşturulmasına ön ayak olacaktı. Sosyal Demokratlar kaza yaptı, demek yanlış olmaz. Ayrıca bu kaza nedeniyle hükümet kurma çalışmalarının önü de tıkanmış oldu. Müstakbel başbakan Merkel, hükümeti dengede tutmaya yarayacak olan yardımcısını kaybetti.“

Berlin merkezli Die Tageszeitung da Münterfering’in gidişinin Sosyal Demokratlar için büyük bir kayıp olduğunu kayediyor:

“Münterfering’in gidişi, Schröder’in egoizmi yüzünden zaten karışmış olan Sosyal Demokratlar için hiç de iyi olmadı. Çünkü Münterfering, Sosyal Demokrat ahlakı temsil ediyordu: Güvenilirdi, ben merkezci değildi. Peki şimdi kim insanların Sosyal Demokratlar’ın politikalarına inanmalarını sağlayacak? Hatta Münterfering’in gidişi, Büyük Koalisyon hesaplarının üzerine kurulduğu hassas dengeyi de alt üst edebilir.“

Franz Münterfering’in açıklamasının ardından yeniden seçime gidilmesinden söz eden gazetelere de rastlamak mümkün. Westdeutsche Zeitung meseleyi şöyle yorumluyor:

“Evet, ilk anda yeniden seçime gidilmesi fikri belki ürkütücü. Ve demokrasinin prensiplerine de çok uygun düşmez, çünkü demokrasi net ve açık bir sonuç çıkana kadar halkın sandık başına gitmesini öngörmüyor. Ama diğer taraftan da hükümet kurma çalışmaları çıkmaza girmiş gibi görünüyor. Bir an önce durumun netleşmesi gerek. Bu açıdan bakıldığında yeni bir seçim olasılığı kulağa hoş bile geliyor...”

Düsseldorf merkezli yerel gazete Rheinische Post da Hıristiyan Birlik’in, yeniden seçime gidilmesine hazırlandığını yazıyor:

“Hıristiyan Birlik’in yönetim kadrosu yeni seçim senaryosu üzerinde tartışmaya başladı bile. 26 Mart 2006 tarihinde üzerinde duruluyor. 26 Mart’ta kimi eyaletlerde yerel seçimin de yapılacak olması bu tarihi olası kılıyor.”

Sadece Alman basını ele almıyor Sosyal Demokrat Parti zirvesindeki liderlik krizini. İsviçre’de yayımlanan Basler Zeitung, Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı’nın çekilişini ’Koalisyona bomba’ başlığıyla duyuruyor. Gazetede şöyle deniliyor:

“Sosyal Demokratlar lidersiz bir şekilde büyük koalisyona doğru ilerliyor. Merkel’e direnebilecek ve Sosyal Demokrat Parti’nin bölünmesini önleyebilecek yeni bir lider adayı ufukta görünmüyor. Müntefering’in çıkışı, Hıristiyan Birlik’te de rahatsızlığa yol açtı. Yeniden seçime gidilmesi ihtimal dahilinde.”

Amerikan Başkanı Bush’un, Irak politikası nedeniyle yaşadığı oy kaybı ve Beyaz Saray’da patlak veren skandal, dünya basınını meşgul ediyor. Fransızlar’ın muhafazakar yayın organı Le Figaro, Bush’a yükleniyor:

“ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in başdanışmanı Lewis Libby’nin istifası Bush devrinin sona ermekte olduğunun işareti mi yoksa? Eğer yalan dolan, entrika ve yolsuzluk bu Başkan’ın sonunu getirseydi, ikinci kez aynı göreve seçilmezdi. Bush, olup bitenler karşısında etkilenmemişe benziyor. Bush gerçekten de bu işte zarar görmeyecek mi? Libby davası bu sorunun cevabını verecek.”

İngiliz The Guardian gazetesi ise ABD Başkanı Bush’un dış politikaya yoğunlaşarak, içerideki sorunların üzerine kapatmaya çalıştığını ileri sürüyor:

“Ülke içten içe kaynarken, dışarıdaki meselelere ağırlık vermek de Bush açısından sorun yaratıyor. Çünkü dış politikası da hem Amerikalılar hem de yabancılar tarafından eleştiriliyor. Bush, Latin Amerika ile ilgilenmiyor. Asya’da da büyük sorunlar bekliyor kendisini. Giderek devleşen Çin, Güney Kore’deki anti-Amerikancı rüzgar, para politikaları, ihracat sorunları... Rakipleri ve karşıtları, Bush’un tüm bu cephelerdeki zaaflarını kullanacaktır...”