1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

01.12.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Seda Serdar1 Aralık 2006
https://p.dw.com/p/AbkA

Alman basını bugün, Türkiye - Avrupa Birliği ilişkilerine, Papa XVI. Benedikt’in Türkiye ziyaretine ve Baker Komisyonu’nun Irak’da çözüm arayışlarına ilişkin değerlendirmeler dikkat çekiyor.

İlk konumuz olan Türkiye’nin Avrupa Birliği macerası hakkında Süddeutsche Zeitung şunları yazıyor:

“Papa’nın ziyareti ile çok tartışılan ‘Türkiye’ Avrupa’ya ait mi?’ sorusu bir kez daha gündeme geldi. Her yerde Avrupa Birliği’nin ne olduğu tartışılıyor ve bu sonu gelmek bilmeyen tartışmalardan geriye kalan ise şu: Avrupalılar bir devlet kurmuyor, bir halk oluşturmuyor. Farklı ülkeler, farklı sınırlar, farklı güçler söz konusu fakat tek bir marka var. Diğer bir deyişle Avrupa yok, Avrupalılaşmak var. Bu Avrupalılık fikrinin keşfedilmesi ve gelişmesiyle ilgili tarihi bir öğrenme süreci. Avrupalılaşma fikri sınırlar ötesinde de etkisini gösteriyor. Günümüzdeki tartışmalar, Türkiye’nin üye olup olmayacağı etrafında dönmüyor. Tartışmalar, Türkiye’nin önümüzdeki 10 ila 20 yıl arasında, ‘Avrupa Birliği olgunluğuna’ ulaşıp ulaşamayacağı etrafında dönüyor.”

İkinci konumuz olan Papa’nın ziyareti hakkında ise Süddetsche Zeitung şu yoruma yer veriyor:

“Burada kazanan Papa oldu, bunun için Müslüman kardeşlerine teşekkür etmeli. Bir anda, sadece birkaç gün için bile olsa din yeniden önemli bir konu haline geldi. Birden bire dünya onu dilemeye başladı. Aslında Benedikt, Türkiye’ye değil, Konstantinapolis’e gitmek istiyordu ve bunu yaptı, Patrik Bartholomeos’la görüştü. Her ikisi de Doğu ve Batı kiliselerinin birleşmesini arzuluyor. Bu dört günün iki hedefi vardı: İlki Müslümanlarla diyaloğu yeniden başlatmak, ikincisi ise, kilisenin 1000 yıllık ayrımına çözüm bulmaktı. Şimdi kiliseler birbirine yakınlaşıyor ve her ikisi de kendini sadece Müslüman dünyasının değil aynı zamanda laikliğin, göreceliliğin ve nihilizmin tehtidi altında hissediyor.”

Irak çıkmazına çözüm arayışı içinde olan Baker Komisyonu hakkında yapılan yorumlar da Alman basınında geniş yer tutuyor. Düsseldorf’dan Handelsblatt gazetesi şunları yazıyor:

“Teklifin ince bir noktası var: Hükümetin buna göre hareket etmesi ile Bush’un tüm Ortadoğu’ya demokrasi getirme vizyonu, bir kabus ile sonuçlanacak. Başkan ise görev döneminin sonunda uluslararası alanda başarısız bir lider olarak ortada kalacak. Washington’da Baker’ın uzmanlarının tavsiyelerine tamamen bağlı kalınmayacağı boşuna üstüne basılarak söylenmiyor. Ancak aynı zamanda Bush bu tavsiyeleri yok da sayamaz. Irak’daki durum uzun zamandır Amerika’nın süpergüç imajı ile alakalı değil. Irak’daki durum, üç yıldır bitirilmeye çalışılan savaşın aslında kazanılacak bir savaş olmamasıyla alakalı. Baker’ın vardığı sonuç tek olasılık değil, ancak tek doğru olasılık.”

Tageszeitung ise şu yorumu yapıyor:

“Amerikalı asker sayısını 75.000’e düşürme fikiri için bir tarih öngörülmesi planın içerisinde yok. Suriye ve Iran’ın çözümün içine dahil edilmesi ise, daha rapor açıklanmadan zaten enine boyuna tartışıldı. Geriye kalan ise değişiklik yapılacağı izlenimini yaratan, fakat aslında ‘aynen bu şekilde devam’ diyen bir Baker komisyonu.”