1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

02.02.2005 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Tuba Tuncak2 Şubat 2005
https://p.dw.com/p/Abrk

Almanya ve diğer Avrupa basınında bugün, yorum köşelerinde Sudan, Almanya Cumhurbaşkanı’nın İsrail gezisi ve Irak’la ilgili gelişmeler öne çıkıyor. Süddeutsche Zeitung gazetesinde Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler’in İsrail ziyaretinin konu edildiği yorum şöyle:

“İsrail’de ve Amerika’daki Yahudi cemaatinde Almanya’nın İsrail’le yıllardır süren barışma isteği, hala bir utanmazlık olarak algılanıyor. Barışma yerine yakınlaşma kavramı tercih ediliyor. 25 yaşındaki bir Alman’a, İsrail’le barışma kelimesini kulanmak normal gelebilir. Çünkü şimdiki genç kuşak ebeveynlerinin Hitler ile aynı dili konuşmadığını düşünüyor. Ama 25 yaşındaki bir İsrailli için durum farklı. Çünkü genç İsarilliler, Almanya ile barışmayı, aileleri ister Fas ister Galiçya kökenli olsun, tarihin hiçe sayılması gibi anlayabiliyor.”

Braunschweiger Zeitung’un yorumunda ise Köhler’in temaslarının ilk gününde, ülkesinde aşırı sağcılıkla kararlıklıla mücadele etme sözü verdiği belirtiliyor. Gazete, Köhler’in inandırıcı bir imaj çizdiği, ayrıca aşırı sağcılıkla mücadelede, Alman demokratlarının kesinlikle taviz vermemesi gerektiği kaydediliyor.

Köhler’in bugün İsrail Parlamentosu’ndaki konuşmasını Almanca yapıp yapmaması gerektiği hayli tartışılmıştı. Südkurier adlı gazetenin yorumunda, Almanca’nın Hitler’in ya da propaganda sorumlusu Goebbels’in olduğu kadar Goethe, Freud ve Marx gibi pek çok şair ve düşünürün de anadili olduğunu hatırlatılıyor. Bu nedenle Nasyonal Sosyalizm döneminin Almanca ile özdeşleştirilmemesi gerektiği vurgulanıyor.

BM’nin Darfur raporu da gazetelerin yorum köşelerinde geniş yer tutuyor. Dresner Neue Nachrichten’de yer alan satırlar şöyle:

“BM’nin raporuna göre, Darfur’da yaşananlar soykırım sayılmıyor. Peki bir savaş suçu, hangi noktadan sonra soykırım olur? Bu tür hukusal ayrımlar kurbanlar için bir şey ifade etmiyor. Hele de Afrika’da son 10 yılda 10 milyon kişinin çeşitli anlaşmazlıklarda ve iç savaşlarda öldüğü düşünüldüğünde… Ancak BM raporunda yer alan, ABD’nin iddiasının aksine, Darfur’da soykırım yapılmadığı yönündeki ifadeler haklı. Çünkü biraz daha yakından bakıldığında, Sudan’daki anlaşmazlığın sadece etnik sorunlara dayanmadığı görülecektir.“

Danimarka gazetesi Politiken ise kurbanların durumuna mercek tutuyor:

“Kurbanlar, Yahudi soykırımın törenlerle anıldığı ve aynı şeylerin bir daha yaşanmayacağı sözlerinin verildiği dönemde, Batı’nın sırtını kendilerine nasıl döndüğünü gördüler. Eğer BM raporunda ülkedeki şiddet olaylarını soykırım olarak nitelendirseydi, bu konuda örgütün harekete geçmesi gerekecekti. Şimdi ise konunun Güvenlik Konseyi’nde tartışılacağı ve yaptırımlar yoluyla çözülmeye çalışılacağından bahsediliyor.“

Süddeutsche Zeitung ise söz konusu raporun Sudan yönetimince memnuniyetle karşılandığını yazıyor. Yorumda, “Ancak dünya yanılgıya düşmemeli. Çünkü rapor aynı zamanda, Darfur’da sivillere karşı ne kadar acımasız bir savaş yürütüldüğünü de ortaya koyuyor“ deniyor. Gazetedeki bir başka yorumda ise Irak’daki seçimlerin Washington açısından önemi irdeleniyor:

“Irak’ta seçimlerin planlandığı tarihte düzenlenmesi Bağdat’tan çok ABD’de yankı buldu ve memnuniyetle karşılandı. Iraklılar’ın saldırı tehditlerine rağmen sandık başına gitmesi, Başkan Bush’u çok açıdan güçlendirdi. Bush, pek çok ülkenin itirazlarına rağmen seçim tarihini değiştirmemiş olmasından dolayı gururlu. Bunun yanı sıra seçimle birlikte önünde birçok kapının açıldığının da farkında. Artık iç politika açısından Amerikan askerlerini Irak’tan çekmeyi planlamaya başlayabilir. Irak’daki seçimler, Arap dünyasında demokrasi denemelerine yol açabilir. Bush, Irak’ın yeniden yapılandırılmasına karşı çıkan müttefiklerinin gerekçelerini zayıflatmanın da tadını çıkarıyor.“

Die Welt gazetesinde ise Irak’ta yapılan seçimlerin Türkiye’ye yansıması konu ediliyor. Kürt partilerinden oluşan ittifakın Kerkük ve Musul’da seçim zaferini ilan etmesine Ankara’nın tepki gösterdiği ve Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın Washington’a demokratik olmayan güçleri desteklediği eleştirisini getirdiği belirtiliyor. Gazete haberi, “Türkiye’den, Kürtler’in olası seçim zaferine saldırgan tepki” başlığı ile okurlarına duyuruyor.

Avusturya gazetesi Der Standard ise bir Amerikan yargıcının Birleşik Amerika’nın Küba’dakli Guantanamo üssünün yasadışı olduğuna hükmetmesini değerlendiriyor. Yazıda karar, “Amerikan demokrasinin güçlü bir yaşam belirtisi“ olarak nitelendiriliyor.