Alman basınından özetler
2 Şubat 2012
Mannheimer Morgen, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Suriye rejimine yönelik olarak alınması istenen karara Rusya’nın karşı çıkmasını şöyle yorumluyor:
“Rusya’nın kararı reddeden bu tavrının arkasında ne gibi niyetler saklı? Belli ki Rusya’nın ekonomik ve siyasî çıkarları, Esad rejimine sıkı sıkıya bağlı. Tahminlere göre Moskova’nın silah ihracatının yüzde 10’u Şam’a gidiyor. Ayrıca Rusya’nın tek donanma üssü de Akdeniz’de Suriye sınırları içinde. Vladimir Putin iç politikada devlet başkanlığı mücadelesinde, ülkesinin dünya politika sahnesinde biraz daha fazla ciddiye alınması için Batı karşıtı ifadeler kullanıyor. Bunun yanı sıra Arap Baharı’nın Rusya’nın Müslüman bölgelerine de yayılabileceği korkusu hâkim. Moskova, kendi çıkarlarını Suriye sokaklarında insanların ölmesinden daha üstün tuttuğu sürece, Suriye’deki bu ümitsiz durumda bir değişiklik olmayacaktır.”
Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung uluslararası medyada yeralan, Pakistan’ın Taliban’a destek verdiği iddialarını doğrulayan NATO raporunu değerlendiriyor. Yorumda bunca yıl süren savaşın Afganistan’da Taliban’ı güçlendirdiği tespitinde bulunuluyor:
“Taliban için durum rahat, çünkü Amerikan ve Afgan hükümetleri birbirlerine karşı güvensizlik duyuyor. Afganistan’da ortak bir tutum takınmak yerine barış sürecine zarar veriyorlar. Amerikalılar bir gün Katar’da Taliban’la görüşüyor, ertesi gün Kabil hükümeti Taliban’la kısa süre sonra kendilerinin görüşmeler başlatacağını duyuruyor. Kabil ve Washington tartışmaları bir kenara bırakmazsa, sonuç olarak Taliban daha da güçlenecektir.”
Bugünkü gazetelerin geniş yer ayırdığı bir başka konu ise Almanya’da 8’i Türk 10 kişiyi öldürmekten sorumlu tutulan Neonazi terör hücresine yardım ettiği gerekçesiyle bir zanlının daha gözaltına alınması. Düsseldorf merkezli Westdeutsche Zeitung soruşturmayı şöyle yorumluyor:
“Alman kamuoyunun, bir Nazi terör örgütünün 12 yıldan fazla bir süre içinde, en az 10 kişiyi öldürdüğünü şoka girerek öğrenmesinin üzerinden üç ay geçti. Başlarda üç kişilik fanatik bir grubun işlediği seri cinayetler olarak gösterilen bu cinayetlerin her geçen gün biraz daha Zwickaulu üç kişinin Almanya genelinden destekçiler de bulmayı başararak ürettiği planlı terör eylemlerinin bir neticesi olduğu ortaya çıkıyor. Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı şu soruyu yanıtlamak zorunda: Neonazi terör hücresine bu eyaletten yardım edenler nasıl oldu da ortaya çıkarılamadı?”
Hannoversche Allgemeine Zeitung’un aynı konuya ilgili yorumu ise şöyle:
“Soruşturmayı yürütenlerin sergiledikleri gayretli çabalar, sadece suçun açıklığa kavuşturulmasına hizmet etmeyecek. Aynı zamanda devlet organlarının kaybettiği güvenin geri kazanılması da sözkonusu. Soruşturma şu sıralar failler ve onlara yardım edenlere yoğunlaşmış durumda. Karlsruhe’den (Federal Başsavcılık) ve olayı aydınlatmak üzere kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’ndan uzmanlar, bu olayın siyasî sonuçlarını da gizleyemezler. Terör grubunun aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti (NPD) ile bağı ne kadar güçlüydü? Ve Anayasayı Koruma Teşkilatı ile polis, olaylarda nasıl bir rol oynadı? Ancak bu sorular yanıt bulup, açıklığa kavuştuktan sonra, cinayetlere kurban gidenlerin yakınları huzur bulacaktır.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Hülya Topcu
Editör: Ercan Coşkun