1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

Celik Akpinar2 Temmuz 2012

Avrupa basınında öne çıkan konular arasında Cenevre'de yapılan Suriye Konfernası, İspanyol milli takımının zaferi ve Kıbrıs'ın AB dönem başkanlığı bulunuyor.

https://p.dw.com/p/15Pt5
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

İsviçre’de yayımlanan Neue Züricher Zeitung, “Cenevre’deki Son Şans” başlıklı yorumunda şu görüşleri yorum sütununa taşıyor:

“Cenevre Konferansı’ndan çıkan sonuç bildirgesinin bir işe yarayıp yaramayacağını önümüzdeki haftalar ya da aylar tam olarak gösterecek. Şu an hem Suriye’deki rejim, hem de muhalefet kendini zafere yakın görüyor. Rusya, Esad rejimini uzlaşmaya zorlayacak ve rejim temsilcilerini fazla gürültü çıkartmadan iktidardan uzaklaştıracak etkiye sahip. Öte yandan ABD, Suudi Arabistan ve Katar’ın donattığı direniş hareketinin de yükümlülüklerini yerine getirmesi için yine bu üç ülkenin elinde güç bulunuyor. Annan Planı’na alternatif oluşturacak çözümler ise pek iç açıcı sayılmaz. Suriye'nin bölüneceğine ilişkin belirtiler, iç savaş benzeri durumların tırmanma ve ülke sınırlarını aşma tehlikesi de var. Cenevre’deki buluşma, geri dönülmez gibi görünen bir gelişmeyi durdurma noktasında son bir fırsat olabilir mi? Ümit etmek için cesaret göstermeliyiz.”

Muhafazakâr İsveç gazetesi Svenska Dagbladet, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Euro kapsamındaki kriz yönetimine değindiği yorumunda, “Merkel’e kızmak Avrupa’yı Kurtarmaz” başlığını kullanıyor ve şöyle devam ediyor:

“Angela Merkel, katı tutumuna sert sözlerle karşılık aldı. Ama aslında Alman seçmen Merkel’e çok da hareket serbestisi tanımıyor. Diğerleri ile kıyaslandığında Almanya’nın AB kasasına en fazla ödemede bulunan bir ülke olduğu unutulmamalı. Esasında Merkel’ın gönülsüz davranması da doğru bir tavır. İspanya’nın sorunu paranın eksik olması değil, sorun paranın çok ucuz olmasından kaynaklanıyor. Onun için de krize yanıt, taze paranın ucuza sunulmaya devam edilmesi olamaz. Elbette ki ekonomik yardımlar yapılmalı; siyasi ve sosyal nedenlerden dolayı böyle bir teminat olmalı. Ne var ki kriz içindeki ülkeler kendi evlerinde temizliğe girişmeli.”   

Lüksemburg’ta yayımlanan Luxemburger Wort ise, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 1 Temmuz itibarıyla AB dönem başkanlığını üstlenmesini şöyle yorumluyor:

“Euro krizi çıkmadan önce de Kıbrıs’ın önünde aşması gereken büyük sorunlar vardı. Zira Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye hâlâ barışa çok uzaklar. 180 kilometre ötede, Suriye’de kanlı bir iç savaş devam ediyor, 400 kilometrelik mesafedeki Mısır’da, diğer Arap ülkelerine yön gösterecek reform hareketi tüm duraksamalara ve hayal kırıklıklarına rağmen yolunda ilerliyor. İsrail ile Filistinliler arasında kalıcı yan yana yaşam için devam eden çözüm süreci de Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yakınlarında gelişiyor. Ne yazık ki AB’nin dönem başkanı olarak Kıbrıs’ın tüm bu konularda siyasi girişimler yapabilecek siyasi bir ağırlığı yok. Bu yüzden de Kıbrıs Cumhuriyeti yüzünü AB’nin 2014 ile 2020 yılları arasındaki finans ajandasına çevirmiş durumda. Böylelikle Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bankacılık sektöründeki sorunlarının unutulacağını ümit ediyor.”        

Sol liberal İspanyol gazetesi El Pais, İspanyol milli futbol takımının UEFA EURO 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda elde ettiği zafere ilişkin şu görüşlere yer veriyor:

“İspanyol futbolunun başarısı, resesyonun ağır etkisi altında bulunan ve işsizlikten muzdarip olan bir ülke için -kısa süre için de olsa- rahatlama anlamına geliyor. Futbol, iyi siyasi bir yönetimin ya da ekonomik gelişimin yerine geçmez, ama zor dönemlerde öz güvenin pekişmesine yardımcı olur. İspanyol milli takımı sadece parlak bir futbol oynamakla kalmadı, başkalarına örnek oluşturacak bir tavır içinde de oldu. İspanyol futbolcular yeteneklerini ortaya koyarken, spora yakışan, centilmence davranışlarıyla da örnek oluşturdular.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ayhan Şimşek