1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

02.11.2009 - Avrupa basınından özetler

2 Kasım 2009

Avrupa gazetelerinde bugün ön plana çıkan dış politik konu Afganistan. ABD’nin Ortadoğu politikası ve Almanya Başbakanı Merkel’ın ABD’ye yapacağı ziyaret de dikkat çeken diğer konular.

https://p.dw.com/p/KLY8
Fotoğraf: AP

Basın özetlerimize İtalyan basını ile başlıyoruz. La Repubblica gazetesi, Afganistan'daki siyasi krizin NATO açısından da önemli olduğunu söylüyor:

“Avrupalı ve Amerikalılar, teoride büyük bir tahribatı engellemek için farklı çözümler geliştirebilirler. Örneğin, hükümetin inanırlığını artırmak için Karzai'yi başbakanlığı kabul etmeye zorlayabilirlerdi ya da ülkedeki bölgesel yönetimlere doğrudan destek vererek güven pekiştirebilirlerdi. Bir fiyoskonun yaşanması daha engellenmek isteniyorsa, acilen harekete geçilmesi gerekiyor. Zira ikinci tur seçimler, sadece Hindukuş'daki ülkenin geleceği için değil, aynı zamanda NATO'nun güvenirliliği açısından da önemli…”

Norveç'in muhafazakâr gazetelerinden Aftenposten ise Afganistan'ın geleceğinin belirsiz olduğunu söylüyor:

“Eski Dışişleri Bakanı Abdullah Abdullah'ın devlet başkanlığı seçiminin ikinci turundan çekildiğini açıklamasının ardından Afganistan, bilinmeyen bir geleceğe doğru sürükleniyor. Seçim fiyaskosu, Afganistan'daki asıl krizin dramatik bir yansıması. Güçlenen ve saldırılar düzenleyen Taliban hareketinin yarattığı baskı altında ülkede bir yönetim sistemi ya da halkın gözünde meşrulaşmış kurumlar oluşturmak mümkün olmuyor. Bu durumda Taliban, giderek bulanıklaşan suda balık tutmaya devam edebilir…”

Fransız basını ile devam ediyoruz. Bağımsız sol liberal Liberation gazetesi de ABD Başkanı Barack Obama'nın uluslararası politikaya yenilik getiremediğini söylüyor:

“Afganistan'daki talihsizlikler, İsrail'deki çıkmaz ve İran konusundaki yalan pokeri: Obama'nın seçilmesinden bir yıl sonra dış politika bilançosuna bakınca insanlar ayılmaya başladı. Dünyayı değiştirmek vaadinde bulunan Nobel Barış Ödülü sahibi Obama, dünya politikasının bu büyük meselelerinde ilerleme sağlayamadı. Obama'nın Afganistan'da ise açık davranmasının bedelini ödediği söylenebilir aslında. ABD Başkanı, Karzai hükümetinin yolsuzlulara bulaştığını, etkisiz olduğunu ve meşruiyetinin de azaldığını söylemişti. Aslında bunlar yeni değildi ve şimdi ABD'nin politikalarındaki zayıf noktaların ortaya çıktı. Obama'nın Benyamin Netanyahu ve Mahmud Abbas'la el sıkışarak 22 Eylül'de başlattığı girişimden bir ay sonra Ortadoğu'da yine çıkmaza girildi.”

Sırada yine ABD'nin İsrail politikasını irdeleyen bir yorum var. Alman gazetesi Tageszeitung'da da Washington'un İsrail karşısında geri adım attığına işaret ediliyor. Gazetede şu satırları okuyoruz:

“Amerikan yönetimi, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun inadına ve sertlik yanlısı İsrailliler karşısında boyun eğmiş bulunuyor. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, hafta sonu İsrail'e yaptığı ziyarette, yeni Amerikan yönetiminin, barış görüşmelerinin başlaması için en başından dile getirdiği 'yeni yerleşim inşaatlarının durdurulması' yönündeki ön koşuldan geri adım attı. Ve böylece Ortadoğu oyununda tekrar başlangıç noktasına dönülüyor. Araplar, Kasım 2008'de Obama'nın Başkan seçilmesiyle Ortadoğu'da bir hareketlenme olacağı hissine kapılmıştı. Ancak başta verilen bu avanstan geriye pek bir şey kalmadı.”

Almanya'nın güneyindeki Leutkirch kentinde çıkan Schwäbische Zeitung da Almanya Başbakanı Angela Merkel'ın Amerikan Kongresi'nde yapacağı konuşmaya dikkat çekiyor:

“(Konrad Adenauer'den buyana) hiçbir Alman başbakanının, Amerikan Kongresi'nin her iki kanadının karşısında konuşmasına izin verilmemişti. Merkel bu şansı iyi kullanmalı. Bu büyük konuşma, günlük siyasi hedeflerden daha fazlasını kapsayacak. Örneğin Başbakan Merkel, Amerikalı politikacılarla yakınlaşmayı başarmalı ve onları küresel işbirliğini destekleme konusunda cesaretlendirmelidir. Obama, bu konuda onun arkasında olacaktır.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Murat Çelikkafa