TÜR 0211 Presseschau 2
2 Kasım 2011
İsviçre'den Tages-Anzeiger gazetesi konuyu şöyle yorumluyor:
“Bu, cesur bir kurtarma girişimi. Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu istifa etmedi ve yeniden seçimlere gidilmesi çağrısında da bulunmadı. Bu çok daha kolay bir yol olurdu, ayrıca böylece sorumluluktan da kurtulmuş olurdu. Burada konu, sadece Papandreu'nun siyasî olarak varolma savaşından ya da euronun başarısız olması halinde, Avrupa Birliği projesinin sona ermesinden ibaret değil. Yunanlar da hayatlarını değiştirmek isteyip istememe gibi çok önemli ve esaslı bir soruyla karşı karşıya. Yunanlar bundan sonraki dönemlerde Avrupa Birliği'nin yardımını talep etmek istiyorlarsa, kendi devletlerine ve Avrupa Birliği'ne karşı yaklaşımlarını ve alışkanlıklarını da değiştirmek zorundalar. Tam da bu konuda Yunanlar kendi kararlarını kendileri verebilmeli.”
Muhafazakâr Fransız gazetesi La Croix, Papandreu'nun referandum kararını şöyle yorumluyor:
"Papandreu'nun kurtarma planını referanduma sunma kararı tüm Avrupa başkentlerini olduğu kadar piyasaları da dehşete düşürdü. Yunanistan'a biraz nefes aldıracak olan bu planın uygulamaya konmasının birkaç ay daha gecikmesi çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Kurtarma planı, piyasaların tedirginliğini gidermek ve Euro Bölgesi'nin hem bu tür zamanlarda devreye girmeye uygun hem de işlerliği olan dayanışma mekanizmalarına sahip olduğunu göstermek için düşünülmüştü. Ancak bu mekanizmaların her an bozulma ihtimali var. Her ne kadar Avrupalı politikacılar kurtarma planı kapsamında alınan önlemleri ne olursa olsun hayata geçirme konusunda kararlı da olsa, Yunanistan'dan gelecek bir veto bu mekanizmaların işlerliğine zarar verebilir.”
Paris'te yayımlanan Le Monde gazetesi de Yunanistan'ı taşıyor yorum sütunlarına:
“Yorgo Papandreu'ya ne oldu? Yunan Başbakanı, Almanya'da ve diğer Avrupa ülkelerinde kendi ülkesinin Euro Bölgesi'ne kabul edilmiş olmasından derin bir pişmanlık duyan herkesi haklı çıkarmaya mı çalışıyor? Papandreu, kurtarma planını halk oylamasına sunarak çılgın bir iddialaşmaya giriyor. Elbette kararı halka bırakmak demokrasiyi yüceltir. Ancak, bu kadar katı kemer sıkma önlemleri içeren planı kabul edecek bir halk var mıdır? Atina'dan gelen bu hamle en iyi ihtimalle ocak ayına kadar sürecek muğlak bir süreci başlatıyor; bu da zaten olabilecek en kötü şey. Ve bu bizim de kendimize, Yunanistan'ın Euro Bölgesi içinde bir yeri hak edip hak etmediği sorusunu yöneltmemize yol açıyor.”
Bulgaristan'da yayımlanan ekonomi gazetesi Kapital Daily'nin yorumlarında Papandreu'ya yönelik eleştiriler göze çarpıyor.
“Bu seneki Cadılar Bayramı'nın yıldızı Yorgo Papandreu'ydu. Tam da 31 Ekim günü, karanlık bastırdığında süpürgesi üzerinde euronun felaketi olarak da yorumlanabilecek ‘Referandum' ibaresi yer alan, korkunç bir cadı gibi çıktı dünya sahnesine. Papandreu'nun bu Bizans çıkışı, herkesi zor durumda bıraktı. Gerekçesi ne olursa olsun, kesin olan bir şey var ki o da bu tutumun çaresizlikle yapılmış uygunsuz bir hamle olduğudur.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Başak Özay / Hülya Topçu
Editör: Ercan Coşkun