1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

03.01.2007 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Cem Sey3 Ocak 2007
https://p.dw.com/p/Abjq

Alman basınında bugün Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble’nin savunma amacıyla sivil uçakların düşürülmesini yasallaştırma girişimi ön planda. Avrupa AB’de bürokrasinin azaltılması, Almanya’daki ekonomik büyüme ve Somali’ye ilişkin değerlendirmeler de göze çarpan diğer konular.

Tagesspiegel gazetesi, İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble’nin anayasada değişiklik yaparak, “savunma haline benzer durumlar” olarak tanımladığı hallerde kaçırılan sivil uçakların düşürülmesini olanaklı kılma çabasının boş olduğunu savunuyor:

“Schäuble’nin hukukçularının ve tabii kendisinin de dikkate almadığı, ‘savunma durumu’nun mecliste, meclisin toplanamadığı olağanüstü bir durumdaysa, meclis ile eyaletler meclisinin ortak komisyonunda kararlaştırılmak zorunda olduğu. İçişleri Bakanı’nın Almanya’ya saldırı durumunu kaçırılan bir sivil uçağa da uyacak şekilde esnetebileceğini tahayyül etmek zor.”

Süddeutsche Zeitung ise Schäuble’nin girişimini tehlikeli olarak niteliyor:

“Schäuble’nin planları, hukuk devletinin polis ve ceza yasasından tehlikeli bir sapışın yeni bir doruğu. Bu yeni güvenlik politikasında temel haklar yol gösterici olmaktan çok engel olarak algılanıyor. Karanlık bir cümleye tehlikeli bir eğilim var: Adalet, devletin işine gelendir. Bu düşüncenin şeytansı bir potansiyeli var. Onlarsız herşeyin daha iyi olacağını düşünenler temel hakları sorguluyor, temel hakları bir yana itiyor, temel hakları ihlal ediyor.”

Financial Times Deutschland ise bu girişimin ardında vatandaşlara devletin terör tehlikesi karşısında boş durmadığını gösterme güdüsünün yattığını ifade ediyor ve ekliyor:

“Fakat şunu ne kadar sık tekrarlarsak yeridir: Teröre teslim olmak istemeyen özgür bir toplum, ona karşı tedbir anlamında terör tehlikesiyle yaşamak zorundadır.”

Alman Başbakanı Angela Merkel’in Avrupa Birliği Dönem Başkalığını devralmasından hareket eden Neues Deutschland gazetesi, Alman hükümetinin Brüksel’deki bürokrasinin çok fazla olduğundan yakındığını ve bunu azaltmak istediğini hatırlatarak, şu yorumu yapıyor:

“Avrupa Parlamentosu’nun güçlendirilmesi ve katılımcı demokrasi talepleriyse Berlin’in programında yer almıyor. Ama Avrupa Birliği’ne giderek daha fazla kuşkuyla bakan vatandaşlar Brüksel’e tokat atılmasından hoşlanıyor. Alınan kararlara kendimiz de katılmış olsak dahi, hatta belki de bu yüzden.”

Tageszeitung gazetesinde bugün Alman ekonomisinin canlandığı haberleri yorumlanıyor. Gazete, Almanya’da bir yandan istihdamın azaldığı hissi yaygınken, diğer yandan canlanan ekonomiyle iş sahibi insanların sayısının arttığı haberlerinin geldiğini vurguluyor. “Aslında bu çelişkiler çok mantıklı ve tamamen bakış açısına bağlı” diyen gazete, “Bu, sınıflı bir toplumun gerçekliğini yansıtıyor. Aslında tek önemli haber, bu sınıfların giderek birbirinden uzaklaştığı” şeklinde devam ediyor.

Tageszeitung’un dünya olayları hakkındaki yorumu ise Somali’deki durumu ele alıyor:

“Somali’de hükümet birliklerinin zaferinin nihayet barış getireceğini düşünenler, 2004 yılında kurulduğundan beri bu hükümetin neden Mogadişu’ya yerleşemediğini ve Etiyopya ordusunun bir kurşun atımı uzağında, Baidoa’da kaldığını kendine sormalıdır. İslamcıların iktidarı, Somali içindeki düşmanlıkların uzun tarihinde sadece bir sayfaydı. Bu düşmanlıkları ortadan kaldırmak şimdi daha da zor.”