1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 0302 Presseschau 1

3 Şubat 2011

Bugünkü Alman gazetelerinin ağırlıklı konuları Tunus ve Mısır'daki protestoların Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki diğer ülkelere etkisi ile Almanya'da özel sektörde kadın kotasını zorunlu hale getirme planları.

https://p.dw.com/p/109j7

Mısır'da günlerdir süren protesto gösterileri ve sokak çatışmaları giderek şiddetlenirken, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın diğer ülkelerinde de halk otoriter rejimlere karşı sokaklara döküldü. Essen'de yayımlanan Westdeutsche Allgemeine Zeitung istifa çağrılarına kulak asmayan Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'le ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Bütün olup bitenler, Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in vurucu güçlerini, barışçıl protestoları şiddete dönüştürmek için gönderdiğine işaret ediyor. Çünkü sadece yoldan çıkmış bir anarşi ve şiddet, Hüsnü Mübarek'in bu görevde kalmasını haklı çıkarır. Devlet Başkanı tarihteki yeri, halkı ise özgürlük için mücadele ediyor."

Düsseldorf'da yayımlanan Handelsblatt ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Mübarek, besbelli iktidarda kalabilmek için, korku ve dehşeti yaymaya çalışıyor. Bu geçiş sürecinin nasıl olacağı, ABD ve AB'nin Mısır konusunda nasıl davranacağına, nasıl bir tavır alacağına bağlı. Ancak kesin olan bir nokta var: Batı şimdi bütün enerjisini kullanarak, Mübarek'e makamından vazgeçmesi için baskı yapmak zorunda."

Thüringische Landeszeitung ise konuyla ilgili yorumunda, ABD Başkanı Barack Obama'nın Mısır'la ilgili tavrını eleştiriyor:

"Obama'dan Mısır konusunda kim açık ve somut sözler dile getirmesini beklediyse, hâyâl kırıklığına uğramış demektir. Milyonlarca Mısırlının dile getirmesini umut ettiği cümle, Obama'nın dudaklarından bir türlü dökülmedi: Sayın Devlet Başkanı Mübarek, istifa edin! Obama bunun yerine diplomatik biçimde paketlenmiş ifadelerin arkasına sığındı. Bu, Obama'nın Devlet Başkanı Mübarek'le arasına mesafe koyması için yeterli değil."

Neue Osnabrücker Zeitung ise bugünkü sayısında, Mısır'ın ardından Yemen'deki protestoları ele alıyor. Gazete yorumunda 30 yıldır iktidarda olan Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih'in bir daha aday olmayacağını açıklamasını şöyle değerlendiriyor:

"Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih, bu göreve yeniden aday olmayacağını açıklayarak, ülkesinde kırılgan bir yapıya sahip olan huzur ortamını korumaya çabaladı. Bir daha aday olmayacağı yönünde verdiği taviz, Yemen'deki göstericiler için, tıpkı Mısır'da olduğu gibi yeterli gelmeyecektir. Eğer göstericiler Salih'i daha erken bir tarihte görevinden ayrılma yönünde hareket ettirmeyi başarırlarsa, o zaman ülke iktidarı hiçbir koşulda boşluğa düşmemeli. Radikal İslâmcılar ile teröristlerin bu durumu kullanma tehlikesi çok büyük."

Bugünkü gazetelerin yer verdiği bir başka konu ise Almanya'da koalisyon hükümeti içindeki, yönetim kademelerine kadın kotası getirilmesiyle ilgili yapılan tartışmalar. Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung, Başbakan Angela Merkel'in kadın kotasına karşı çıkmasını şöyle değerlendiriyor:

"Angela Merkel kadın kotasını reddediyor. Kendisi zaten üst düzeyde, böyle bir kotaya ihtiyacı yok. Bu kotayı savunanların birçoğu keşke buna ihtiyaç duyulmasaydı görüşünü savunuyor. Ama buna ihtiyaç var. Böyle bir kota, kadınların üst pozisyonlara gelmesine sadece yardım edecek bir araç, ama işe yarayacaktır. Son on yılda yaşanan gelişmeler, kadınların kendi çabalarıyla üst pozisyonlara gelemediğini gösterdi. Erkekler de üst pozisyonları kadınlara gönüllü olarak vermiyor. Bu, sadece politikacıların çözebileceği bir ikilem. Norveç, İspanya ve Fransa'da Denetleme ya da Yönetim Kurulları'nın yüzde 40'ının kadınlardan oluşması kararı çoktan alınmıştı. Şaşılacak bir durum ama bu, gerçekten de işliyor."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu


Editör: Beklan Kulaksızoğlu