1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

3 Şubat 2012

Mısır’daki bir futbol karşılaşmasının ardından patlak veren olaylar, BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye karşısında ortak tavır alamaması bugünkü Avrupa basınından seçtiğimiz yorum konuları.

https://p.dw.com/p/13wDJ

İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung Mısır’ın Port Said stadında meydana gelen taşkınlıklara şu satırları ayırmış:

“Generaller, şiddet uygulayarak Mısır’daki ayaklanmanın fitilini ateşleyen polisi ıslah etmeyi beceremediler. Askeri konseyin, medya sorumlusunu görevden alması da, durumu anlamaktan ne kadar aciz kaldığını gösteriyor. Daha etkili enformasyon politikasıyla sorunun çözüleceğini sanan Mısır’ın kurmayları asıl sorunun güvenlik teşkilatının içinde bulunduğu durum olduğunu bir türlü kavrayamıyorlar. Futbol stadındaki son taşkınlıkta askeri yönetimin parmağı olduğu şüphe götürür. Ama, Port Said trajedisinin baş sorumlusu, polis teşkilatını yeniden yapılandırma yolunda adım atmamış olan Yüksek Askeri Konsey'dir.”

İtalyan gazetelerinden La Repubblica, ‘Amaç, halkı kaos karşısında uyarmaktı’ başlığıyla yayınladığı yorumda şu görüşlere yer veriyor:

“Askerin yönetimi bırakmasının Mısır’ı kaosa sürükleyeceği mesajı verilmek istendi. Asıl hedef, Haziran ayında yapılacak olan devlet başkanlığı seçimi. Generaller konseyinin yetkilerinin kısıtlanmasını isteyenlerin önüne engel koymak için çalışanlar kader maçının haziran oylamasında oynanacağının hesabını yapıyor. Yeni bir anayasaya kavuşmayı bekleyen Mısır’ın, geniş yetkilerle donatılmış başkanlık sisteminde kalacağı unutulmamalı. Kamu düzenini bozucu olaylar sürdüğü takdirde, generallere yakınlığıyla tanınan bir adayın kaos ve istikrarsızlığı önleyebileceği kanaati yayılabilir. Port Said, bundan sonraki kanlı olayların uvertürü olabilir.”

Sağ liberal Danimarka gazetesi Jyllands-Posten Birleşmiş Milletler'in Suriye yüzünden bir kez daha iflasın eşiğine geldiğini öne sürüyor. Gazetenin yorumu özetle şöyle:

“Devlet Başkanı Beşar Esad’ın halkın kanını dökmesi ve bu zorbalık rejimini dizginleyebilecek Güvenlik Konseyi kararının şimdiye kadar çıkarılamamış olması, politikacı ve uzmanları uzun zamandır meşgul eden şu soruyu yeniden gündeme getiriyor: BM gibi uluslararası teşkilatlar ya da münferit devletler egemen bir ülkenin iç işlerine müdahalede ne kadar ileriye gidebilir? Göründüğü kadarıyla, BM bir kez daha atalete düşecek ve Beşar Esad Suriyeliler tarafından devrilene kadar kan dökmeyi sürdürecek. Arap Birliği, Rusya ve Çin de zaten,çözümü olmayan bu sorunun bizzat Suriyeliler tarafından çözüme kavuşturulmasını umuyor.”

Barcelona’da yayımlanan La Vanguardia adlı İspanyol gazetesi, Portekiz’deki mali krizi konu alan yorumunda bu AB ülkesine güven kredisi açılmasını tavsiye ediyor:

“Borç stoku milli gelirinin %105’ini aşan Portekiz'e AB ve IMF’nin ikinci kurtarma operasyonu adayı gözüyle bakılıyor. İş dünyası ve tüketici nezdindeki güven erozyonu rekor düzeye tırmandı. Finans dünyasına göre, Portekiz %71’lik bir ihtimalle borçlarını ödeyemeyecek duruma düşecek. Bütün ortakları gibi Portekiz’in de Avrupa’ya daha fazla ihracat yapabilmesi için büyümeye ve zamana ihtiyacı var. Bu ülke güven kredisinden yararlandırılmayı hak etmiştir.”

Fransız Le Monde gazetesi sosyal paylaşım sitesi Facebook’un borsaya açılma kararını şu satırlarla değerlendiriyor:

“Facebook ne bir balondur, ne de şüpheli bir şirket. Mark Zuckerberg’in bu icadı çoktan gerçekliğin bir parçası olmuştur. Zuckerberg sansasyonel bir para matbaasının mucididir. Dünyadaki internet kullanıcılarının hemen hemen yarısının aktif bir şekilde sosyal ağlara bağlanmış olması bakımından, Facebook'un sanal hizmet verdiğini sanmak hata olur. Şirket 2011 yılında reklam satışları sayesinde 750 milyon euro kâr etti. Küresel bir tröst haline gelirken, personel sayısını bir yılda ikiye katlayarak 3 bin 200’e çıkardı. Facebook taraftarlarının sunduğu reklam potansiyelinin değerlendirilmesine de henüz başlandı.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu