1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

03.03.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Seda Sezer3 Mart 2006
https://p.dw.com/p/AbnG

Alman basınından bugün, Amerika Birleşik Devletleri ve Hindistan arasındaki nükleer ortaklık ve Alman istihbarat servisi BND’nin Irak savaşındaki rolü ile ilgili haberler ve değerlendirmeler dikkat çekiyor...

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi yorumunda, Hindistan ve Amerika Birleşik Devletleri arasında kurulan nükleer ortaklığa değiniyor:

“Hindistan’a ABD tarafından 1998 yılındaki askeri nükleer denemelerinden sonra nükleer konuda izole edildi ve ambargo uygulandı. Bush, geçtiğimiz yıl Hindistan’ı nükleer bir güç olarak tanıdı. Bu tanımayı stratejik ve ekonomik nedenler sağladı. Hindistan’ın sivil amaçlı nükleer faaliyetlerini uluslararası kontrole açması durumunda nükleer alanda işbirliğini öngörüyor. Yeni Delhi yönetiminin buna bir itirazı yok. Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’na imza atmayan ve yüksek derecede prestij ihtiyacı duyan elit kesim için bu hiç de azımsanacak birşey değil.”

Fuldauer Zeitung aynı konudaki yorumunda anlaşmanın ardından başka nedenlerin yattığını belirtiyor:

“Bu yeni nükleer ortaklığa imza atan Bush’un savunması şu: Hindistan’da daha fazla nükleer santral olursa, petrol piyasalarının yükü hafifler. Bu, aslında şu anlama geliyor: Bırakın Hintliler nükleer santraller kursun ve bununla bağlantılı ekolojik riskleri alsın, önemli olan bizim yeterince petrole sahip olmamız, böylece alternatif enerji kaynakları veya enerji tasarrufu hakkında kafa yormamıza gerek kalmaz. Ancak Amerikan Kongresi’nin bu anlaşmayı onaylayıp onaylamayacağı henüz bilinmiyor. Irak deneyiminden sonra milletvekilleri ve senatörler artık herşeye kafa sallamıyor.”

Alman istihbarat servisi BND ajanlarının Irak savaşı başlamadan Amerikan ordusuna bilgi verdiği iddiaları, Alman basınından tartışılmaya devam ediyor. Neue Westfaelische Zeitung gazetesi yorumunda olayın aydınlatılması gerektiğini söylüyor:

“Herşeyi gün ışığına çıkarabilecek biri varsa, o kişi Dışişleri Bakanı Frank Walter-Steinmeier. Çünkü Steinmeier, Sosyal Demokrat - Yeşiller partisi koalisyonu sırasında başbakanlık müsteşarı olarak Alman istihbarat servisinden de sorumluydu. Başka bir çözüm bulunamazsa, bir soruşturma komsiyonu kurulup, Almanya’nın Irak savaşında oynadığı gerçek rol ortaya çıkarılmalıdır.”

Düsseldorf’ta yayınlanan Handelsblatt gazetesi ise NATO üyeleri arasında bilgi değişiminin varlığına dikkat çekiyor:

“Almanya, savaşa karşı çıkmasına ve engellemeye çalışmasına rağmen Amerikalılar’a önemli bilgileri dolaylı olarak sağladı. Eğer bir Alman istihbarat servisi yetkilisi, Amerikan ordusunun Doha’daki merkezinde oturup, Alman istihbaratı müttefiklerin sorularını yanıtladıysa, bu bir skandal olmalı. Ancak Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya iki önemli NATO üyesi ülke. Uluslararası teröre karşı mücadele eden iki ülke arasında her gün ortak güvenliği ilgilendiren konularda gizli bilgi değiş tokuşu yapıyor.”

Nürnberger Zeitung gazetesi de iki NATO üyesi arasındaki bilgi alışverişine prensip olarak birşey söylenemeyeceğini belirtiyor. Ancak Schröder hükümetinin savaşa karşı bir tavrıyla bu durumun uyuşmadığına dikkat çekiliyor.