1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

03.04.2007 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu3 Nisan 2007

Almanya’nın Afganistan’a Tornado keşif uçaklarını göndermesi, Almanya’da güvenlik yasasının sertleştirilmesi tartışmaları ve iklim koruma konusunda açıklanan anket, bugünkü Alman gazetelerinin yorum sayfalarında ön plana çıkan konular.

https://p.dw.com/p/Abio

Almanya’nın Afganistan’a Tornado keşif uçaklarını göndermesiyle ilgili tartışmalar sürüyor. Allgemeine Zeitung’un yorumu şöyle: “Alman hava kuvvetleri pilotları Afganistan’da başarılı olsun ya da olmasın, Almanya Tornado uçaklarını göndererek çatışmada doğrudan taraflardan biri haline gelmiştir ve artık sadece koruma ve yeniden imar işlevi gördüğünü söyleyemez. Bunun, Afganistan’da görevli Alman askerleri için de sonuçları olacaktır. Keşif uçaklarının gönderilmesiyle Almanya’nın şimdiye kadar sürdürdüğü, diğer ülkelere kıyasla tarafsız arabulucu konumu da değişmektedir. Alman bayrağı Afganistan savaşının içine çekilmiştir.”

Almanya’da Hıristiyan Demokrat Birlik partili İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble’nin güvenlik yasasını sertleştirme girişimi ile ilgili tartışmalar sürüyor. Süddeutsche Zeitung’un yorumunda şu satırları okuyoruz: “Schaeuble’nin sunduğu yasa tasarısı derin endişe ve huzursuzluk yaratıcı niteliktedir. Burada söz konusu olan, güvenlik yasalarında yapılan, 30 yıldır günlük yaşamın bir parçası haline gelen alışıldık sertleştirmelerden biri değil. Schaeuble’nin planı daha ziyade hukuk devletini bir engelleyici güvenlik devletine dönüştürmektir. Schaeuble bu noktada Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını da hiçe sayıyor. ‘Güvenlik temel haklar arasındadır’ gibi belirsiz bir kavramın propagandasını yaparak diğer tüm temel hakları daha değersiz göstermeye çalışıyor. Schaeuble yasa tasarısıyla, hukuki ve iç politik bir ölçüsüzlük örneği vererek ortaya bir bulmaca koymuş oldu.”

Stuttgarter Zeitung’un yorumunda ise şu satırları okuyoruz: “Schaeuble’yi frenlemek gerek. Güvenlik başka şey, vatandaşların özgürlüğü başka şey. 11 Eylül saldırılarının ardından getirilen düzenlemelerin çoğu daha yeni yürürlüğe girdi. Önce elverişliliğinin ve noksanlıklarının görülmesi gerekir. Mevcut düzenlemeler ile ilgili deneyim kazanmadan güvenlik ağının daha da sıklaştırılmasının anlamı yok. Özgürlük, ölümüne korunabilecek bir kavramdır. Terör böylece daha Alman topraklarında kan dökmesine gerek kalmadan zafer kazanmış olur.”

Lichtenfels’te yayımlanan Obermain-Tagblatt gazetesi ise iklim koruma konusunda yayımlanan ve tartışmalara yol açan anket sonuçlarına değiniyor: “Herkes iklim korumayı destekliyor, ama kimse özel yaşamında bunun için birşey yapmaya, birşeyleri değiştirmeye yanaşmıyor. Özellikle de otomobil ve uçak yolculukları sözkonusu olduğunda. Bir yandan iklim korumaya neredeyse hiçbir yararı olmamasına rağmen hız limiti getirilmesi için sesimizi yükseltiyoruz, ama öbür yandan haftasonunda arabamıza atlayıp dolaşmaya çıkıyoruz. Halbuki az yakıt harcayan otomobiller de çok kullanıldıklarında çok yakıt harcamış olurlar. İklim koruma isteği, insanın hareketlilik isteğiyle hep çakışıyor.”