1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

03.05.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Aydın Üstünel3 Mayıs 2006
https://p.dw.com/p/Abmb

Irak'ta, 24 Ocak tarihinde kaçırılan iki Alman rehinenin serbest bırakılması, bugün Alman gazetelerinin öncelikli konusu.

Kölnische Rundschau, kendilerini Ensar El Tevhid Vel Sünnet olarak tanıtan bir grup tarafından kaçırılan, Irak'taki koalisyon güçleri elindeki tüm tutukluları bırakmadığı takdirde, ölümle tehdit edilen Alman mühendisler ile ilgili olarak şu yorumu okuyucularına aktarmış:

„Rene Bräunlich ve Thomas Nitzschke, üç ay ölüm ile burun buruna yaşadıktan sonra nihayet serbestler. Böylece 6 ay içinde ikinci kez bir kaçırılma olayı, Alman vatandaşları için kansız bir şekilde sonuçlandı. Rehinelerin yakınları rahat bir nefes alırken, son ana kadar tüm ölüm tehditlerine ve tiksindirici video kasetlerine rağmen siyasi çizgisinden vazgeçmeyen Federal Hükümet de rahatladı. Rehinelerin tam olarak nasıl serbest kaldıkları konusunda ayrıntılı bir bilgi yok. Aslında detayların gün ışığına çıkmaması daha hayırlı. Aksi takdirde, bu adam kaçırma yeni eylemcilere ilham kaynağı oluşturacaktır.“

Freiburg’da çıkan Badische Zeitung da yorumunda kriz masasının gizliliğinin önemini vurgulamış:

„Bu adam kaçırma olayı ve olayın can kaybı olmadan sona ermesi, kriz masasından dışarıya bilgi sızmamasının, eylemcilerin elindeki rehinelerin hayatı için ne kadar önemli bir rol oynadığını gösterdi. Verilen fidyenin yüksekliği hakkında ağızları bıçak açmaması, tam olarak bir kez daha benzeri bir olayın yaşanmasını engellemeyecektir, ancak en azından başka eylemcilerin iştahı da kabarmayacaktır. Kamuoyunun merakı burada geçerli bir argüman olamaz.“

ABD’de milli marşa İspanyolca söz tartışmalarının ardından, Almanya’da da Alman Milli Marşı’na Türkçe söz yazılması tartışması patlak verdi. Yeşiller Partisi’nin önde gelen temsilcilerinden Christian Ströbele’nin bu yöndeki önerisi, Hessische/Niedersächsische Allgemeine adlı gazetenin yorum sütunlarına şu satırlarla taşınmış:

„Alman milli marşının Türkçe tercümesi, melodiye tam uymuyor. Ama marşı söylemenin ne olumsuz yanı olabilir ki? Pekala herhangi bir anlamı var mı? Hayır! Christian Ströbele, yine kışkırtıcı önerisiyle dikkat çekmeye bayılıyor. Ancak bu konular çok hassas. Şu anda göç ve uyum konuları ateşli bir şekilde tartışılıyor. Ströbele’nin önerisi ilk bakışta esprili bir karakter taşıyor, ancak yine de tehlikeli. Milli marşın amacı, insanları ulus duygusunun etrafında toplamak. Bu duygu, devlete ve ülkeye bağlılığı simgeliyor. Ancak dil de buna dahil. Özellikle de Alman Milli Marşı konusunda.“

Stuttgarter Nachrichten adlı gazeteye bakıyoruz:

“Hayır, Ströbele öneri getirmiyor, Ströbele kızdırıyor. Yeşil politikacı, önemli bir toplumsal sorunu ti’ye alıyor. Almanya iki dilli değil. 2004 Kasımında, yani Sosyal Demokratlar ve Yeşiller iktidardayken, Ströbele yine kışkırtıcı bir adımla, Almanya’da bir de Müslümanlar için resmi bir tatil günü konmasını istemişti. Ströbele gibilerinin, entegrasyonu gerçekten ciddiye alanların çabalarına herhangi bir yardımı olup olmadığı ise şüphe götürür.“