03.08.2004 - Avrupa basınından özetler...

Almanya’nın en çok satan gazetelerinden Bild gazetesinde dün başlayan Türkiye’nin AB üyeliği yazı dizisi, bugün Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’la yapılan söyleşinin ikinci bölümü ile devam ediyor. Türkiye-İsrail ilişkileri, Ortadoğu’da durum, uluslararası terörle mücadelede işbirliği, Irak Savaşı gibi konuların ele alındığı söyleşide Erdoğan, Türk-Alman ilişkilerinin bugünkü durumu hakkındaki bir soruya, ”olağanüstü iyi” cevabını veriyor. Ticari ilişkilerin yanısıra, Alman turistlerin Türkiye’ye yoğun ziyaretinden memnun olduğunu belirten Erdoğan, Almanya’da yaşayan Türkler hakkında ise ”üçüncü kuşağın durumunun daha iyi olduğunu, uyum için iki tarafın da çalışması gerektiğini” vurguluyor. Türkiye Başbakanı, Almanlar'ın kökten dincilerden özellikle de kendisine Köln Halifesi adını veren Metin Kaplan’dan korkmalarını ise ”Endişeyi anlıyorum, ama korkuya gerek yok” diye yorumluyor. Bild gazetesinde yayımlanan söyleşi, 'Başbakan Erdoğan’ın Almanya ve Almanlar'da neyi takdir ettiği ve neleri beğendiği' yönündeki sorularla bitiyor. Erdoğan, Almanlar'ın çalışkanlıklarını takdir ettiğini, Berlin’i beğendiğini ve Goethe’yi sevdiğini söylüyor. Ve eski bir sporcu olarak ekliyor, 'Tabii ki Kaiser Beckenbauer’i de".

Frankfurter Allgemeine Zeitung’da yer alan ”Uzun Hasan’ın” mirası başlıklı yazı ise Wolfgang Günther Lerch tarafından kaleme alınmış. Yazı Irak’taki Türkmen azınlıkla ilgili. Lerch, Irak’taki halk grupları arasından Kürtler ve dini grup olarak Şiiler'le Yezidiler'in öne çıktığını, ama Türkmenler hakkında fazla bilgi olmadığını yazıyor. Lerch’in görüşleri özetle şöyle:

”Irak’ın kuzeyinde ama aynı zamanda merkezi kesiminde yaşayan Türkmenler üzerine pek bir şey duyulmuyor. Oysa onlar da Kürtler gibi Saddam Hüseyin rejiminin baskı ile Araplaştırma politikasının kurbanı oldular. ...Her zaman Türkiye dışındaki Türkler'in kaderleri ile ilgilenen Ankara, Irak’ın yeniden yapılandırılması konusunda Türkmenlere yönelik insan hakları ihlalleri ile de özellikle ilgileniyor. Irak’ta yaşayan Türkmen nüfusuna ilişkin istatistiklere ulaşmak mümkün değil. 1981 yılından bu yana Türkmenler Irak’taki resmi istatistiklerde etnik grup olarak yer almıyor. Tarihleri ise 8. yüzyıla kadar dayanıyor. Şimdi Saddam Hüseyin sonrası Irak’ında onlar da özgürlük istiyor. ...Türkmenler Irak Geçiş Konseyi'nde bir kişi ile temsil ediliyor, Ankara ise Irak’ın yeniden yapılandırılmasında Türk azınlığın haklarının oransal olarak gözönünde bulundurulmasını istiyor.”

Bugünkü Alman ve Avrupa gazetelerinin manşetlerinde ise ABD’deki terör uyarısı ortak konu. New York Times gazetesi uyarının eski olduğunu ve güvenlik önlemlerini arttıracak bir durum olmadığını yazıyor. Birçok Avrupa gazetesi için de terör uyarıları Bush’a seçim yardımından başka bir şey değil: Süddeutsche Zeitung, ”New York ve Washington'daki terör uyarısı, bankalar ve uluslararası finans kurumlarını polis koruyor” başlığı ile işlemiş konuyu. Handelsblatt gazetesi ”New York’lular 11 eylül 2001’den bu yana terör korkusu ile yaşıyor ama yaşamın akışında bir şey değişmedi. Bu kez de paniğe gerek yok ama uyanık olmaları kaçınılmaz. ... Öte yandan Bush yönetiminin terörü önlemek için tüm önlemleri aldığından emin değiliz” yorumunu yapıyor.

Avusturya’dan Kurier gazetesi, ”Terör korkusu Amerikan seçim kampanyasının bir parçası” başlığı ile ”Bush, fırtınalı havada geminin kaptanı değiştirilmez ilkesini kullanmak istiyor” yorumunu yapıyor. İsviçre’den Basler Zeitung, ”Amerikan seçim kampanyasında konu değişti” başlığı ile ”Bush ve Kerry başbaşa yarışıyorlar, bu yarışta her türlü sürpriz mümkün. Terör saldırısı, ama aynı zamanda Usame Bin Ladin’in tutuklanması ya da Irak’ta bir felaket, politik dinamiği değiştirebilir” yorumunu yapıyor. İtalyan La Republicca ”gizli servis reformu ile seçim kampanyası” , Belçika’dan Der Standard ”El Kaide, Bush’a yardımcı oluyor", Financial Times ise ”Amerika öncelikle korkudan korkuyor” başlıklarını kullanmış.