03.08.2009 - Avrupa basınından özetler

Avrupa gazetelerinden derlediğimiz basın özetlerine Avusturya’nın Der Standard gazetesinde yer alan ve Almanya'daki seçim kampanyasını konu alan yorumla başlıyoruz. Yorumda Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin seçim programı ele alınıyor:

“Alman Sosyal Demokratları, 2020 yılına kadar 4 milyonluk ek istihdam imkânı yaratarak işsizliği ortadan kaldıracaklar. Aman ne güzel! Ama insanın sorası geliyor, neden bu kadar az, diye? Niye 6 ya da 7 milyon değil? Sosyal Demokrat Parti herkese bira ısmarlayabilir ya da televizyon da hediye edebilirdi. Anlaşılan seçim kampanyasında hoşa giden her şey mübah. Aslında Sosyal Demokratlar, seçim kampanyasına ciddi başlamış, fakirin vergisini azaltıp zenginden daha fazla vergi almayı vaat etmişlerdi. Başbakan Merkel ise neyle kapatacağını söylemeden, herkese daha az vergi ödeteceğini söylüyor. Anketlerde sürekli kan kaybeden Sosyal Demokrat Parti, sağduyuyu bir yana bırakıp bol keseden vaat dağıtıyor. 4 milyonluk istihdam. Kim inanır buna?”

Muhafazakâr İngiliz gazetelerinden The Times, İran’daki muhalefet liderlerinin yargılanmasını şöyle yorumluyor:

“Muhalefet temsilcilerinin yargılanması, İran’ın nükleer programıyla ilgili görüşmeleri muhtemelen başarısızlığa uğratacak olan iktidar mücadelesini unutturma teşebbüsüdür. Batılı istihbarat birimleri, İran’ın uzun menzilli taşıyıcı füzeye monte edilebilecek nükleer başlıkla ilgili araştırma çalışmalarını tamamladığından emin. İran’ın en geç bir yıla kadar nükleer güç olması bekleniyor. Amerikan yönetimi hâlâ anlaşmazlığın görüşmelerle halledilebileceğini düşünüyor. İran’daki iktidar kargaşası bu ihtimali zayıflatıyor. Propaganda amaçlı davalar, iktidar mücadelesine batan İran yönetiminin, nükleer anlaşmazlığın tırmanmasına memnun olacağını gösteriyor.”

Avusturya’nın Die Presse gazetesi aynı konuya, ‘Tahran yönetimi muhalefetle hesaplaşıyor’ başlığıyla yayınladığı yorumla değiniyor:

“İran yönetimi sadece, nefret ettiği muhalefete hesap sormuyor. Bu aynı zamanda bir şov da. İran polis ve adaletinin kimin sözünü dinlediğini göstermek için düzenlenmiş bir gövde gösterisi. Hamaney-Ahmedinejad ikilisi bu dev davayla İranlılara, son seçimin değil de bu sahtekârlığın ortaya çıkarılmasının hile olduğu mesajını vermek istiyor. Uluslararası diplomasi ise zor durumda. Eleştirilerle, İran’daki karışıklığın Batı tarafından körüklendiğini iddia edenlerin ekmeğine yağ sürmek istemiyor. Ama Tahran’daki dava, rejimin dışarıdan eleştirilmeden de bu gibi komplo teorileri geliştirmekte usta olduğunu kanıtlıyor.”

Paris’te yayımlanan La Croix adlı Fransız gazetesi Afganistan’daki uluslararası askeri misyona ayırdığı yorumda şu satırlara yer vermiş:

“Batılı politikacılar bu mücadelenin en başından kötü planlandığını teslim ediyor. Mücadele, kontrolü ülkenin imarına tercih eden muhafazakarların imzasını taşıyor. Bu nedenle de harekat kötü yönetildi. Yeniden imar için bunca para harcanmasına rağmen Afganistan, Taliban’ın devrilmesinden bu yana böylesine şiddet görmemişti. Uyuşturucu ticareti zirvedeki işbirlikçiler sayesinde artıyor. Silahlı halk gruplarlının komutanlarının bakanlık yaptığı Afganistan’da zaten ender olan askeri başarıların siyasi başarıya dönüştürülmesi mümkün değildir.”

Avrupa gazetelerinden derlediğimiz basın özetlerine Fransız gazetelerinden Le Figaro'nun, ‘Gürcistan ve NATO' konulu yorumuyla son veriyoruz:

“Geçen yılki savaş Rusya açısından öncelikle Gürcistan’ın NATO ile yakınlaşma çabalarına son verme amacını taşıyordu. Rusya bu hedefine iyice yaklaştı da. Gerçi Barack Obama’nın ABD’si esas itibariyle tutumunu değiştirmedi. Washington hala, ‘herkes kendi ittifakını seçebilmeli’ ilkesini savunuyor. Ancak, 2008 Bükreş zirvesinde George W. Bush’u taviz vermek zorunda bırakan Almanya ve Fransa tarafından sonunda ikna edilmişe benziyor. ‘Gürcistan’ın NATO’ya katılması Kremlin’i gereksiz yere tahrik eder’, görüşünü artık Beyaz Saray da paylaşıyor.”

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa