1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

03.10.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Cem Sey3 Ekim 2006
https://p.dw.com/p/Abkr

Almanya’nın Birleşme Günü olan 3 Ekim’de birçok gazete tatil dolayısıyla yayınlanmıyor. Yayınlanan gazeteler ise en başta, bugünün ülke için önemini ele alıyor ve birleşmeden 16 yıl sonra bir bilanço çıkarmaya çalışıyor.

Lübecker Nachrichten gazetesi, bugünlerde Almanya’da olan biteni izleyen ve söylenenleri dinleyenlerin Almanlar’ın hiçbir bir konuda hemfikir olamadığını farkettiğini belirtiyor ve şöyle diyor:

“Hatta orada ya da burada söylenenler iyi dinlendiği zaman, burada herhangi birşeyin birliğinin kuvvetlendiğine inanmak bile olanaksız. Tam tersine, herşey giderek birbirinden uzaklaşmıyor mu? Zenginle yoksul, gürültü yapanla sessiz kalan, kentle köy, kazananla kaybeden, gelecekle geçmiş giderek daha belirgin şekilde birbirinden ayrılmıyor mu?”

Yine bir Batı Alman gazetesi olan Westdeutsche Zeitung ise şu yorumu yapıyor:

“Eğer bugün Doğu Almanlar’ın yüzde 91’i birleşmeyi olumlu değerlendiriyorsa, bu, şunu gösteriyor: Evet, tüm farklılıklara rağmen Almanya bir ulus haline gelmiştir. Fakat 21. yüzyılda Alman ulusal devletinin tüm bölgelerde eşit bir yaşam standardını garanti edebilmesini bekleyenler, hayal kuruyor.”

Doğu Almanya’daki Halle kentinde yayınlanan Mitteldeutsche Zeitung, birleşmeyle bağlı tüm sorunların ortak bir temeli olduğunu vurguluyor:

“Yeni eyaletler bugün giderlerinin ancak yüzde 40-50’sini kendi vergi gelirlerinden karşılayabiliyor. Gerisi federasyonun transferleri ve Batı eyaletlerinin sosyal yardım fonlarından geliyor. Fakat 2009 yılından sonra bu gelirler hızla azalacak. O tarihe kadar bütçesine düzen vermeyi başaramayanlar, masraflar ve borç ödemeleri gelirleri bitireceği için, yakında her türlü manevra yeteneğini yitirecek.”

Rheinische Post gazetesi ise Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın Avrupa Birliği’nden gelen eleştirilere kızdığını anlatarak, şu yorumu yapıyor:

“Bu, Avrupa Birliği’nin asla benimsememesi gereken, bambaşka bir siyaset anlayışını gösteriyor. Rahatsızlık veren eleştiriler, her özgür demokrasinin vazgeçilmez yaşam iksiridir. Avrupa Birliği’nde siyaset askere hakimdir. Türkiye’de, bazı reformlara rağmen, ordu yönetimi siyasi kararlara belirleyici şekilde katılma hakkına sahip. Ordunun başı, ülkesinde artan İslami tehlike karşısında uyarıyor. Türküye’nin Avrupa standartlarından daha fazla uzaklaşmamaya dikkat etmesi gerekiyor. Avrupa Türkiye’ye katılmaya çalışmıyor, bunun tersi geçerli.”