1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

03.11.2009 - Avrupa basınından özetler

3 Kasım 2009

Avrupa gazetelerinde bugün ön plana çıkan konu, Afganistan’da ikinci tur seçimlerin iptal edilmesi ve Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin seçim zaferinin onaylanması.

https://p.dw.com/p/KMIu
Fotoğraf: AP

Basın özetlerimize İspanyol basını ile başlıyoruz. Sol liberal eğilimli El Pais gazetesi, Afganistan’da yaşanan gelişmeleri şöyle değerlendiriyor:

“Hamid Karzai’nin devlet başkanlığının onaylanması, Afganistan’da siyasetin çok daha fazla saçma bir durumda olduğu anlamına geliyor. Karzai, eksik bir meşruiyetle seçim zaferi elde etmesi sonucunda ise siyasi çizgisinde radikal değişiklikler yaparak kadrosunu değiştirmeli ve aynı zamanda yolsuzluklara da son vermeli. Ancak bununla birlikte tüm olumsuzlukları yedi yıldır görmezlikten gelen Karzai’nin reform yapmak için harekete geçeceği konusuda kuşkular var. El Kaide ve Taliban için ise Karzai’nin devlet başkanlığının onaylanması birinci sınıf bir propaganda silahı. Zira İslamcı fanatiklerin gözünde, kararlılıkla karşı koydukları demokratikleşme süreci pratikte başarısızlığa uğradı."

İsviçre’nin Zürih kentinde yayımlanan Tages-Anzeiger gazetesi de ABD’nin Afganistan’daki tutumunu eleştirerek şu analize yer veriyor:

“Afganistan’ın artık eskimiş yeni bir devlet başkanı var. Ancak Karzai, meşruiyeti tartışmalı bir devlet başkanı. Seçimlerin ilk turunda halkın sadece altıda biri Karzai için oy kullandı. Ancak seçim günü Afgan halkının büyük bir çoğunluğu Taliban’ın olası saldırılarından korktuğu için sandık başına gitmedi. Bu, başka ülkelerde hükümetin izole edilmesi için yeterli olabilirdi. Ancak Afganistan’da öyle olmadı. Zira orada başka bir alternatif yok. Afganistan’da Amerikan kriterlerine göre bir demokrasi geliştirilemeyecek, çünkü Washington zaten bunu istemiyordu. Bu durum, Bush hükümetinin sonunu getirmişti, ancak Barack Obama yönetimi de Afganistan’da hiçbir şey yapmıyor.”

Fransa’nın günlük gazetelerinden Le Monde ise uluslararası toplumun Afganistan’ı yalnız bırakmaması gerektiği görüşünde. Gazetede şu satırları okuyoruz:

“Bu dokunaklı tiyatro gösterisi karşısında Afganlar derin bir hayal kırıklığı içinde. Siyasetin felce uğraması, ülkenin daha kötü bir başlangıç yapmaya razı olmasına neden oldu. Ancak şimdi, Taliban’a kapılar ardına kadar açılmadan önce, acilen birşeyler yapmak gerekiyor. Afganistan’ın terk edilmesine ve artan hayal kırıklıklarının umutsuzluğa kapılmak için bir bahane olarak kullanılmasına izin vermeyeceğimizi tekrar tekrar vurgulamamız gerekli. Afganların kaderlerine terk edilmeleri ve bağnazlıkla bağdaştırılmalarına karşı sesimizi daha güçlü çıkarmalıyız. Uluslararası toplum, sivil güçlerle birlikte zengin yeteneklere sahip olan Afgan toplumuna yeniden yapılanma için destek olmalı. Afganistan’ın umutsuzluğa düşmesine izin vermemeliyiz.”

Domuz gribi aşısıyla ilgili tartışmalar da Alman gazetelerinde geniş yer tutuyor. Freiburg'da çıkan Badische Zeitung’da şu satırları okuyoruz:

“Virüs paniği, Almanya’ya geri gelmeden önce uzmanları iyice dinlemek için biraz daha çaba gösterilmeli. Berlin’den “Grip dalgası başladı” sesleri yükseliyor. Ancak diğer yandan; domuz gribi vakalarının artışının büyük bir olasılıkla kısa bir süre içinde duracağı da belirtiliyor. Dünyanın sonu gelmeden önce başka uyarılar da yapılacak. Bu konuda olumlu bir adım atmak isteyenler aşı yaptırmaya gidiyor. Yakınları için iyi birşey yapmak isteyenler de aynı şekilde. Diğerlerine de şu söylenebilir: Bir sonraki salgın uyarısı geldiğinde, hiç telaşlanmayınız.”

Flensburger Tageblatt da özellikle risk grubunun aşı yaptırması gerektiğini belirtiyor:

“Aşı yaptırmak gerekiyor mu? İnternet forumları, aşıyı savunanlar ve karşı çıkanlarla dolup taşıyor. Aşı karşıtları, gereksiz bir panik ortamının oluşturulduğunu öne sürüyor. Ancak bugün kullandığımızın pek çok ilacın da yan etkisi var ve kimse 'bunları sakın kullanmayın' demiyor. Özellikle herhangi bir hastalığa sahip olan ve risk grubu kapsamına girenler mutlaka aşı yaptırmalı. Sağlık alanında çalışanlar, polisler ve itfaiyecilerden de kamu adına bu sorumluluğu yerine getirmeleri istenmeli…”


© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Murat Çelikkafa