03.12.2008 - Avrupa basınından özetler

İtalyan “La Stampa” gazetesi, “Hindistan’da şiddet ile toplumsal ilerleme, gelenekçilik ile modernizm, kast sistemi ile pragmatizm bu yüzyılda da acaba içiçe yaşayacak mı” diye sorduğu yorumuna şöyle devam ediyor:

“ … Başbakan Manmohan Singhs’in Hindistan’ı, artık ekonomik süper güçlerden biri sayılamasına rağmen, ülkede hala aşılması gereken çelişkiler ve engeller bulunmakta. Bunlardan en önemlisi etniler ve dinlerarası şiddet sorunu. İşte Bombay’deki saldırılarda tam da bu sorunun üzerine, nükleer silahlara sahip komşu ülkenin, cihad ve terör yandaşlarının cirit attığı Pakistan’ın gölgesi düştü.”

İsveç’de yayımlanan liberal “Dagens Nyheter” gazetesi ise Hindistan ile Pakistan arasındaki gerginliklerde ABD’nin rolüne değiniyor:

“Hindistan ile Pakistan arasındaki krizin öyle bir anda çözülmeyeceğini herkes görüyor. Ancak, bu iki ülke arasında nükleer bir anlaşmazlık çıkmasından en fazla yeni ABD Başkanı Barack Obama rahatsız olurdu. Çünkü Obama dikkatini Afganistan’a yöneltmek istiyor ve Pakistan ile Hindistan arasındaki ilişkilerin normale dönüşmesi en önemli stratejilerinden birini oluşturuyor. Böylece Pakistan Ordusu’nun sınır boyundaki aşırı militanları denetlemesi mümkün olabilir. Ancak şimdiye kadarki Bush Yönetimi’nin Pakistan topraklarındaki hedeflere hava operasyonu düzenlemesi durumu zorlaştırıyor. ABD buna hakkı olduğu görüşünde. Peki ama, bu durumda aynı gerekçelerle Hindistan’ın Pakistan’ı vurmasının önünde bir engel kalıyor mu?

Hollanda gazetesi “de Volkskrant”dan seçtiğimiz yorum ise farklı bir konuda. Gazete, Tayland’da havalimanı işgalinin sona ermesi ile ülkedeki huzursuzlukların sona ereceği gibi bir sonucun çıkartılmaması gerektiğini savunuyor:

“Göstericiler, eylemlerinin başarıyla sonuçlanması sonucunda şüphesiz ki parlamentoyu ağır baskı altında tutmaya devam edecekler. Belki de istemedikleri hükümetin yeniden iktidara gelmemesi için parlamentoyu yeniden işgal edecekler. Öte yandan, kırmızı giysileri ile dikkat çeken hükümet yanlısı göstericilerin de bundan böyle kendilerine gem vurmayacakları açık. Bu her an patlamaya hazır durumdan çıkış yolu ise ufukta görünmüyor. Tayland’da kesin olan tek şey, önümüzdeki iki günün sükunet içinde geçeceği. Zira Tayland Kral’ının 5 Aralık’taki doğum gününü kimse rahatsız etmeye yeltenmez.”