TÜR 0403 Presseschau 1

Frankfurt Havalimanı'nda önceki gün Kosova doğumlu, 21 yaşında bir gencin iki Amerikan askerini öldürdüğü saldırı, ülkede terör endişelerinin artmasına neden oldu. Hessen Eyaleti İçişleri Bakanı Boris Rhein, saldırının örgütlü bir suç değil, münferit bir olay olduğunu açıkladı. Die Welt gazetesi saldırıyı şöyle yorumluyor:

"Katil zanlısı olayı tek başına işlediğini söylüyor. Başkalarının yardımı olmaksızın saldırıyı planladığını ve işlediğini anlatıyor. Hessen Eyaleti İçişleri Bakanı Boris Rhein, saldırganı 'radikal İslamcı' diye nitelendirdi. Zanlı gerçekten de radikal İslamcı mı, yoksa yakın zamanda cihad videolarını izleyerek derin nefretini, öfkesini Amerikan askerleri gibi çevresine yansıtan basit bir saldırgan mı? İşte bu soruların yanıtını, soruşturmanın derinleştirilmesi ortaya çıkaracak. Bu olayı İslam dinine yüklemek, çok düşüncesizce davranmak olur. Şiddete meyilli İslamcılar, küçük bir grup. Dünya genelinde birçok Müslüman, şiddet ve terörle arasına mesafe koyuyor. Mısır ve Tunus'taki barışcıl siyasi devrimler, Müslüman halkların özgürlük ve demokrasi isteklerini belgeledi. Onların zaferi, terörün en ağır yenilgisi oldu."

Frankfurter Rundschau ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Saldırganın arkasında bir terör örgütü yok. Bu bilgi insanı yatıştırıyor ama diğer yandan da tedirgin ediyor. Frankfurt'un tek başına hareket eden bir saldırgan yerine daha büyük zarara yolaçabilecek El Kaide ya da diğer terör gruplarının hedefinde olmadığını bilmek, iyi haber. Ancak saldırı, güvenlik görevlilerinin bazen ne kadar aciz kaldığını da gösteriyor. Frankfurt Havalimanı'nda kurşun geçirmez yelekler giyerek, makineli tüfeklerle dolaşan polis manzaralarına uzun süredir alışıldı. Ancak bunlar Frankfurt'ta saldırı düzenleyen zanlıyı durduramadı."

Ludwigshafen merkezli Rheinpfalz gazetesi ise yorumunda saldırganın dışarıdan biri değil, Almanya'da yaşayan bir vatandaş olmasının tedirgin edici olduğuna dikkat çekiyor:

"Bu genç adamlar böylesine radikal olmak için Afganistan'a gitmiyor ya da cihad uğruna savaşmak amacıyla yurtdışına seyahat etmiyor. Dikkat çekmiyor, şüpheli bulunmuyor ve saldırıyı düzenledikleri güne kadar da toplumla uyum içinde yaşıyorlar. Güvenlik görevlilerinin dikkatlerinin yöneldiği çizginin altında hareket ediyorlar. Onları, daha da sertleştirilecek güvenlik önlemleri ya da yasalar durduramaz. İşte bu durum onları daha da tehlikeli kılıyor."

Braunschweiger Zeitung ise bugünkü sayısında gerginliğin giderek tırmandığı Libya'daki son gelişmeleri ele alıyor. Yorum şöyle:

"Libya'ya NATO komutasında bir operasyon düzenlenmesi, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki hareketleri durdurur, çünkü bir kez daha başka güçler bu halkların kaderini tayin konusunda hak iddia etmiş olur. Almanya'nın eski başbakanlarından Helmut Schmidt şu açıklamayı yapmıştı: 'Bir ülkeye askerî operasyon düzenlemek kolay. Ancak girilen bu ülkeden sonra nasıl çıkılacağı da bilinmeli." Askerî müdahalenin ardından bir devleti politik ve ekonomik olarak yeniden inşa etmek, yıllar alıyor. Bu süre içinde de işgâlci güçlere karşı nefret büyüyor. Libya'ya, askerî müdahalede bulunmadığı için Batı'ya kızan, lanet okuyan insanlar olacaktır. Bu acı bir ipotek olarak kalacak."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Murat Çelikkafa