04.05.2011 - Alman basınından özetler

Die Tageszeitung, Usame Bin Ladin ve Saddam Hüseyin gibi ABD’nin iki baş düşmanının artık ebediyete karıştığını, Amerika’nın demokrat Başkanı Baracak Obama’nın, gerektiğinde komando operasyonlarına da başvurabileceğini ve kazançlı çıkabileceğini kanıtladığını belirtiyor ve şimdi başkanın önünde duran daha önemli görevleri sıralıyor:

“Amerikan tarihindeki en uzun savaşı bitirmek, askerleri evlerine döndürmek, yasadışı hapishaneleri kapatmak… Obama tüm bunları seçim kampanyalarında vaat etmişti. Şimdi, bin Ladin’in ortadan kaldırılmasının ardından ve ortaya çıkan durum sayesinde daha güçlü bir konuma gelmiştir. O halde vaatlerini uygulamaya geçirme zamanıdır.”

Westfälische Nachrichten gazetesinden seçtiğimiz yorumda, Bin Ladin’in özel bir komando timi tarafından öldürülmesinin etik ve din bilimcilerin kafasını da karıştırdığına işaret ediliyor:

“Öldürme olayı, gerçekten kendisini savunan bir düşmana karşı yapılmış zaruri bir girişim miydi? Kamuoyu bunu hiçbir zaman öğrenemeyecek. Acaba Bin Ladin'i uluslararası hukuk kurallarına uyularak yakalamak ve mahkeme önüne çıkartmak gibi bir niyet var mıydı? Pek çok insanın tehlikeli bir suçlunun ölümünden dolayı rahatlamış olması anlaşılır bir şey. Ne var ki sergilenen sevinç nidaları ve intikam naraları yakışık almıyor. Bunlar yeni kinlere sebebiyet verir. Bu nefret sarmalından kurtulmak, ancak karşılıklı anlayış ve diyalog ile mümkün; silahların gücü ile değil.”

Almanya Başbakanı ve Hrıstiyan kökenli bir partinin lideri sıfatıyla Angela Merkel’in, Bin Ladin’in öldürülmesinden memnuniyet duyduğu şeklinde bir açıklamada bulunması, Almanya’da etik tartışmalarına yolaçtı. Frankfurter Rundschau gazetesi, Merkel’ın bir din adamının kızı olduğunu ve "Hrıstiyan" ibaresi taşıyan bir siyasi partinin de liderliğini yaptığını anımsatıyor ve Merkel’e sert eleştiriler yöneltiyor:

“Merkel’in 10 emirden haberi olması gerekir. Mesela beşinci emir der ki, ‘İnsan öldürmeyeceksin!’. Bu, her medeni insanın benimseyeceği genel bir kural. Peki ama Merkel’ın, ‘Bin Ladin’in öldürülmesinden memnunluk duyuyorum’ şeklindeki ifadesine uyuyor mu bu? Yani Merkel, bir teröristin, ama aynı zamanda bir insanın şiddet kullanılarak öldürülmesinden memnuniyet duyuyor. Rahip, 10 emirden beşincisini anlattığı sırada acaba Merkel tebeşir mi almaya gitmişti?”

Süddeutsche Zeitung, Bin Ladin’in haleflerinden korunmanın ancak İslam ülkelerinde daha âdil ve modern toplumların inşa edilmesiyle mümkün olacağına dikkat çekiyor. Yorumun devamı:

“Arap Baharı denilen hareketlerle insanlar işte bu yöne doğru adım attılar; hem de batının yardımı olmadan… Barışçıl gösteriler suikast eylemlerinden daha etkili ve de uluslararası arenada destek buluyor. Eğer El Kaide’ye karşı bir zafer kazanılmış ise, bunun kaynağı, yüksek teknolojili Amerikalı komandoların başarısının ötesinde Mısır, Tunus ve Libya’daki Müslümanların kaydettikleri başarılarda aranmalıdır.”

Münchner Merkur gazetesi, Bin Ladin’in öldürülmesi ertesinde, terörizme destek konusunda sıkça gündeme gelen Pakistan’ın rolüne değiniyor:

“Irak ve Afganistan’daki savaşlar gösterdi ki, bombalar ve füzelerle hiçbir şey kazanılmıyor. Bu durum Pakistan için de geçerli. Bu ülkelerde çok yoğun yapısal reformlara ve ondan da yoğun ikna çalışmasına ihtiyaç var. Bu, iktidar koltuğunda El Kaide sempatizanlarının da oturduğu ve iktidar mekanizmalarının Taliban’ı desteklediği bir ülkede çok kolay bir iş değil. Ancak, eğer terörün köküne inilmek isteniyorsa, o takdirde bu meydan okumaya sivil yollardan yanıt verilmek zorundadır.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Murat Çelikkafa