1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 0406 Presseschau 2

4 Haziran 2010

Avrupa basınında bugün İsrail Ordusu'nun Gazze'ye yardım gemilerine düzenlediği operasyon, Meksika Körfezi'ndeki çevre felaketi ve 2010 FIFA Dünya Futbol Şampiyonası'yla ilgili yorumlar ön planda.

https://p.dw.com/p/NhsH

İtalya'nın muhafazakar Corriere della Sera gazetesi, İsrail Ordusu'nun operasyonuyla ilgili yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

"Sürekli tehdit altındaki bir ülkenin fanatik bir güvenlik arayışı içinde olması anlaşılır ama bu yine de, özlem duyulan güvenliği arttırmaya değil, zayıflatmaya yönelik, hataların yapılabildiği ümitsiz bir durum. İşte İsrail'de bu durum yaşanıyor. Tel Aviv yönetimi kan akan son operasyonla, özellikle düşmanlarına büyük bir armağan vermiş oldu ve İsrail karşıtı hareketin güçlenmesine yol açtı. Şimdi Avrupa'dakiler de dahil İsrail karşıtları, İsrail'in kırılgan, sürekli işgal altında yaşayan bir gerçeklik olduğunu iddia edebilir. Bu bir kez yıkılırsa, bütün Batı dünyası için yenilgi anlamına gelir."

Fransa'dan Dernieres Nouvelles d'Alsace'ın aynı konuyla ilgili yorumunda sözkonusu operasyonu BM'in konumu açısından ele alıyor:

"Kurulduğu günden beri hataların giderek arttığı BM, artık politik açıdan bir otoriteye sahip değil. Ancak BM hiç tartışmasız ahlaki bir prestije sahip. Eğer BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, Gazze Şeridi'nde uygulanan, uluslararası hukuk kurallarına aykırı olan ablukayı kınıyorsa, bu dünyanın büyük bölümünü İsrail'e karşı harekete geçirir. Gazze yardım filosuna kanlı saldırı; euronun durumu, ekonomik kriz ve İran'ın nükleer faaliyetleri gibi konuların arka plana atılmasına neden oldu. Dünyada saldırının neredeyse oybirliği ile kınandığı yeni bir hareket var. İsrail yeni oluşan bu uluslararası çevrede, kendisine duyulan sempatiden arta kalanı da kaybetmiş oldu."

Avusturya'dan Die Presse ise bugünkü sayısında, Meksika Körfezi'ndeki çevre felaketini yorum sütunlarına taşıyor. Gazete İngiliz BP şirketinin petrolün denize sızmasını hala engelleyemediğine dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Petrol firmaları pahalı da olsa, teknik açıdan en modern standartları kullanmaya zorlanmalı. Yapılan hatalar ve meydana gelen kazaların ardından güvenliğin sağlanmasını hiç kimse başaramaz. Bu ancak petrol aramaktan tamamen vazgeçilmesi halinde mümkün olabilir. Bunun olması için de daha uzun yıllara ihtiyaç var. Çünkü alternatiflerle ilgili çalışmalar konusunda katedilecek uzun bir yol var. Ancak ekonomik krize rağmen çalışmalar, araştırmalar devam etmeli. Herşeyden önce çevre için zehirli, bizim içinse hayatı kolaylaştıran petrole muhtacız. Geriye bilinçli olunması kalıyor. Tankerlerin doldurulması için denizin altında çevre riske atılarak yapılan sondaj çalışmalarında gösterilmesi gereken bilinç. O zaman hiç kimse bir sonraki felakette en azından hiçbir şey bilmediğini söyleyemez."

Fransa'da Le Figaro, önümüzdeki hafta başlayacak 2010 Dünya Futbol Şampiyonası bağlamında Afrika ile ekonomik ilişkileri masaya yatırıyor:

"Rakamlar insanın başını döndürüyor. Afrika 2001-2009 arasında ortalama 5.3 oranında büyüme oranıyla ekonomik yükselmenin tam ortasında bulunuyor. Afrika ülkelerinin borçları, gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 40'ına tekabül ediyor. Avrupa ve ABD'nde ise bu rakam yüzde 80. İstatistikler Afrika ile ticarette yaşanan zorlukları örtmeye yetmiyor: Yolsuzluk, zayıf idari yapılanma, eğitim seviyesinin düşüklüğü, terörizm ve yetersiz altyapı... Ancak Fransa ve Fransız şirketleri, Akdeniz'in öteki tarafında büyüyen bu ekonomik gücü gözardı etmeye devam ederlerse, bu intihar anlamına gelir."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Beklan Kulaksızoğlu