1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

3 Temmuz 2012

Alman basınının ağırlıklı yorum konuları arasında Alman iç istihbarat birimindeki sarsıntılarla, Fransa bütçesi bulunuyor.

https://p.dw.com/p/15Qm6
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Neonazi cinayetleri soruşturmasında Alman iç istihbarat birimi Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın oynadığı rol, Alman basınının yorum ve analiz köşelerini meşgul etmeye devam ediyor. Stuttgarter Zeitung, istihbarat kurumunun bu kapsamda yürüttüğü "Rennsteig" kod adlı operasyonın her yönüyle aydınlatılması gerektiğine dikkat çekiyor ve Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich'i göreve çağırıyor:

"İstihbaratın aşırı sağcı çevrelerle kurduğu tüm bağlantılar aydınlatılmalı. Daha sonra yapılması gereken, istihbaratın çalışma yöntemlerini sorgulamak olmalı; kurum, organizasyon yapısı ve donanım açısından yeterli mi? Son gelişmeler, iç istihbarat adına görev yapan 2 bin 700 ajanın ivedi olarak daha fazla denetime tabi tutulması gerektiğini ortaya koyuyor. Kısacası, bu alanda yapılacak çok iş var!"

Frankfurter Rundschau, Neonazi cinayetleri soruşturması kapsamında adı gündeme gelen Hessen Eyaleti Başbakanı Volker Bouffier’in durumunu değerlendiriyor. Bouffier’in eyaletin içişleri bakanı olarak görev yaptığı dönemde önemli bir tanığın sorgulanmasına izin vermeyerek, cinayet soruşturmasını engellediği öne sürülüyor. Frankfurter Rundschau'un yorumunda şu görüşler dile getiriliyor:

"Güven kaybını zaten gazetelerde yayınlanmış haberlerden derlediğiniz bir bilgilendirme politikasıyla gidermeniz mümkün değil. Bu anlayış, 2006 yılında soruşturma yerine muhbirin korunması tercihiyle sonuçlanmıştı. Bugünse olayın ırkçı cinayetler zincirinin bir halkası olduğu ortaya çıktı. Hiçbir sırrın muhafazası, olayların aydınlatılmasından daha önemli olamaz. Bouffier bildiklerini tüm açıklığıyla anlatmalı. Bu adımı kendisi atmazsa, bir araştırma komisyonu kurulmalı."       


Saarbrücker Zeitung gazetesi ise Fransa'da Sayıştay'ın 2013 yılında beklenen bütçe açığı konusunda hükümeti uyarmasının ardından Başbakan Jean-Marc Ayrault'un zor günlere karşı halkı uyardığı hükümet açıklamasını yorum sürunlarına taşıyor. Ayrault, salı günü yaptığı açıklama da azalan vergi gelirleri ve devlet bütçesindeki açığın giderek büyümesi üzerine “Durum çok ciddi” diye konuşmuştu.

“Hollande tarafından açıklanan Fransa'da yapılacak değişiklikler, öncelikle belli bir usul ve bağlamda olacak: Yani Sarkozy'nin en son bütçe açığını düşürmek için hedeflediği emeklilik reformu, retorik açıdan farklı ifade edilse de hayata geçirilecek. Tek fark, Sarkozy yönetimindeki eski hükümet bu konuda daha dinamik ve otoriter bir metot uygulamakta iken, yeni Cumhurbaşkanı ve Başbakan sosyal ortakları ve halkı yanına çekip işin içine katarak, halkı kutuplaştırmak yerine birleştirmeye çabalıyor. Bu gerçekten işe yarayacak mı, önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz.”


Frankfurter Allgeimeine Zeitung gazatesinin Fransa bütçesine ilişkin yorumu şöyle:

“Fransa'nın sosyalist Cumhurbaşkanı François Hollande ile hükümetinin alacağı kararlar seçim kampanyasında dile getirildiği gibi ‘kimsenin canını yakmadan, olabildiğince fazla kişinin yararına' prensibine dayanacağa benzemiyor. Özellikle kamu sektöründe kurban verilmek zorunda kalınacak. Bir ihtimal sendikalar, yakın durdukları hükümetin Sarkozy döneminde sınıf söylemlerini kullanarak reddettikleri tasarruf ve reform girişimlerini kabul edebilir. Ancak ne olursa olsun tarihi bir kırılmanın önüne geçilemeyecek: Fransa bütçesi 1974 yılından bu yana açık veriyor. Fransa bu özelliğiyle Avrupa'da da tek başına değil. Önemli olan yeni, uzun vadede finanse edilebilir bir Avrupa politikası oluşturmak.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Demir, Nihat Halıcı

Editör: Başak Özay