Avrupa basınından özetler

Aralarında 8 Türk’ün de bulunduğu 10 kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütüyle bağlantılı bazı istihbarat bilgilerinin şüpheli bir şekilde imha edildiğinin ortaya çıkması üzerine Alman iç istihbarat teşkilatı, eleştirilerin odağı haline geldi ve en üst düzeyde iki istifa oldu. Sol liberal Danimarka gazetesi  Information, Almanya’da aşırı sağcı teröristlerin takibatında Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın, yani Alman iç istihbarat teşkilatının rolünü ele aldığı yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Zwickau hücresi olarak bilinen Alman Neonazi grubu ile ilgili olaylar Alman güvenlik ve istihbarat birimleri açısından fiyasko anlamına geliyor. İlgili dosyaların imha edilmiş olması ise Anayasayı Korumu Teşkilatı adına skandal bir vaka. Almanya’da aşırı sağcılıkla mücadele içler acısı bir tablo sergilerken, bu durum, mevcut eleştirilerin de artmasına yol açtı. Güveni asıl sarsan gelişme ise imha edilmiş dosyalarda, Neonazi terör hücresinin eylemlerini aydınlatmakla yükümlü Anayasayı Koruma Teşkilatı’na bağlı haber elemanları ve muhbirlerin üstlendikleri görevlerin yer almasıydı.” 

Sağ liberal İtalyan gazetesi Corriere della Sera’dan seçtiğimiz yorum ise farklı bir konuda. Gazetenin yorumunda, Avrupa’nın siyasi birliğinin mutlaka Almanya ile koordinasyon içerisinde inşa edilmesi gerektiği üzerinde duruluyor: 

“Bugünkü Almanya-İtalya Zirvesi, AB üyesi her devletin ortak refaha katkıda bulunmakla yükümlü olduğunun açıklıkla dile getirilmesi için yeni bir fırsat olacak. Almanya’yı ortak devlet tahvilleri (Euro tahvilleri) konusunda tavizde bulunması için sıkıştırmanın boşa harcanmış zaman olacağının da bu buluşma vesilesiyle anlaşılması ümit edilir. Asıl gerekli olan şey, Avrupa’da bankalar, bütçeler ve ekonomi birliğinin oluşturulmasına dört elle sarılmak olurdu. İtalya on yıllardan bu yana her toplantıda siyasi birliği sürekli ön plana çıkartıyordu. Eski başbakan Silvio Berlusconi dönemindeki kısıtlamalar hesaba katılmazsa, İtalya aslında ısrarla Avrupa’da uluslar üstü kurumların oluşturulmasından yana tavır aldı.”     

Sol liberal İspanyol gazetesi El Pais, borç krizi ile boğuşmakta olan İspanya’daki ekonomik duruma ilişkin yorumunda şunları yazıyor:

“İspanya’da işsiz sayısındaki hatırı sayılır düşüş, hükümeti ve uzmanları şaşırttı. Ancak bu güncel gelişmeden ülkede ekonominin iyiye doğru gideceği sonucunun çıkartılması yanlış olur. Eldeki veriler, işsizlik sayısının yakında yeniden artacağına işaret ediyor. İspanya hükümetinin tasarruf politikaları henüz işin başında. Ülkede yeni istihdam alanlarının yaratılmasının en erken 2014’ü bulacağı, hatta belki de 2015’ten itibaren beklenilebileceğine işaret ediliyor. En önemli sorun ise ülkenin genç kuşağındaki işsizlik durumu. İyi eğitimli genç bir İspanyol nesli uzun süreli işsizliğe mahkûm olmuş durumda. Son iş piyasası reformu da bu olumsuz durumu değiştiremedi. Genç insanlar -en basit deyimle- unutulup gitti.”

Rus gazetesi Nesawissimaja Gaseta, İran ile ABD ve Batılı ülkeler arasındaki nükleer krizin sürdüğü bir dönemde, Washington yönetiminin, otoriter bir rejimle yönetilen eski Sovyet cumhuriyeti Özbekistan'dan yana siyasî tavır aldığını savunuyor. Yorum şöyle:

“Özbekistan, Afganistan'da düzenlenen askerî operasyonlar ve İran sınırına yakın yerlerde inşa edilme hazırlığındaki bir dizi askerî üs dolayısıyla ABD'nin oldukça önemli bir müttefiki konumuna geliyor. Şimdiye kadar Özbekistan’ın '’Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’ne üyeliği nedeniyle ülkede Amerikan askerî üssü bulunmasına izin yoktu. Taşkent’in KGAÖ’den çıkması karşılığında Amerikalılar, ülkedeki siyasî rejimin ve İslam Kerimov’un devlet başkanlığının devamını teminat altına almış oluyor. Ama aslında söz konusu olan Özbekistan değil, İran. ABD, bu bölgedeki siyasi hedeflerine ulaşabilmek için Özbekistan’a silâh ve ekonomik işbirliği sunmaya ve rejimin geleceği için siyasî teminat vermeye hazır.” 

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ayhan Şimşek