1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

05.01.2010 - Alman basınından özetler

5 Ocak 2010

Alman gazetelerinde bugün havalimanlarına konulması düşünülen çıplak tarayıcılar, terörle mücadelenin Yemen’e uzanması ve dünyanın en yüksek binası Burj Dubai ile ilgili yorumlar dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/LLEs
Fotoğraf: dpa

Berlin merkezli Tageszeitung, çıplak tarayıcılarla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Kamuoyu çıplak tarayıcı konusunu yüksek sesle tartışırken, temel özgürlük haklarına hayli ağır bir darbe indirilmesine de göz yumuyor. Aydın çevreler dahi güvenlik kontrollerini insanların sahip oldukları milliyete göre derecelendirmesini eleştirmiyor, aksine bahsi geçen çıplaklığı ılımlı bir seçenek olarak değerlendiriyorlar. Bir de bazı güvenlik uzmanı olarak adlandırılan kişiler, uzun zamandır ulusal merkezlerden gönderilen uyarıcı bilgilerin güçlü bir ağ etrafında toplanmasını istiyor. Bunun anlamı da şu: Gizli servis hizmeti gerekçesiyle hiç kimsenin kontrol edemeyeceği bilgiler, yolcuların özel bir muamele ile karşılaşmasına neden olabilir ya da uçuşu engellenebilir.”

Düsseldorf kentinde çıkan Westdeutsche Zeitung da terörle mücadelede ırkçılık tehlikesine dikkat çekiyor:

“İnsan hakları örgütleri, on yıllardır ABD polisinin şüphelileri insanların ten rengine göre sınıflandırdığı suçlamasında bulunuyor. Ki daha geçen yaz Obama, benzer davranışta bulunan yetkililerin cezalandırılması için bir yasa tasarısı hazırlanmasını istemişti. Eğer şimdi terörle mücadelede ırk profili çıkarmak kendini gösterecekse, bu namert saldırılar düzenleyen teröristlerin zaferinden başka bir şey olmayacaktır ve teröristler istediklerini elde edecektir. Yani kültürler arasında kuşku ve nefret tohumları ekip ortama korku salacaklardır…”

Handelsblatt adlı gazete de terörün uzun zamandır yayıldığına dikkat çekiyor:

“Afganistan'da terörizme karşı mücadele kazanılmaya çalışılırken, Amerikan kamuoyu geçtiğimiz aylarda Hindukuş'un durumu ile meşguldu. Ancak şimdi dikkatler, uzunca bir zamandır terörün yerleşmiş olduğu başka bölgelere çevrildi: Pakistan'a, Somali'ye ve Yemen'e. Bu gerçek, yeni değil aslında. Detroit saldırganının El Kaide'nin Yemen ayağına bağlı olduğunun ortaya çıkması, bu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi…”

Dünyanın en yüksek binası Burj Dubai'nin açılışı da Alman gazetelerinde geniş yer tutuyor. Leipziger Volkszeitung'da şu satırları okuyoruz:

“Mühendisler yapının gerçekleştirilebilmiş olmasına hayran, mimarlar uygulamasının nasıl olacağını tartışıyor, çevreciler korkunç enerji sarfiyatını eleştiriyor. Sosyal uzmanlar için ise Burj Dubai yoksulluğa karşı zenginlerin cehaletinin bir sembolü. Bu bina, daha yüksek bir kule yapılıncaya kadar, kendi liginin ölçütlerinde “Burj Halife” olarak kalacak. Ancak yenisi yapıldığında daha az dikkat çekecektir. Dünyanın sekizinci harikası bugün hala yok. Zira Çin Seddi, Ay'dan bile görünürken, çöldeki beton kule 100 kilometre uzaklıkten sonra gözden kayboluyor.”

Bonn'da çıkan General Anzeiger gazetesinde Burj Dubai ile ilgili şu değerlendirmeyi okuyoruz:

“Dahiyane bir mimari mi? Bir gelecek vizyonu mu? Ya da sonradan görmelerin attığı hava mı? Dubai'nin kulesi, tamamen birbirinden farklı ve çelişkili duygular uyandırıyor. Ancak gerçek şu ki; daha yükseğini yapma yarışında yeni bir rekortmen bulundu. Ama elbette ki bu geçici bir rekor. Zira bir sonraki proje daha fazlasını vaat ediyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Baha Güngör