05.08.2004 - Avrupa basınından özetler...

Avrupa basınında bugün Almanya’nın Irak güvenlik kuvvetlerine vereceği eğitim desteği, terörle mücsdele tartışmaları, AB Komisyonu’nun yeni üyeleri, petrol fiyatlarındaki artış ve Alman iç politikasındaki tartışmalar göze çarpıyor.

Dresdner Neueste Nachrichten gazetesi Almanya’nın, Birleşik Arap Emirlikleri’nde Irak güvenlik güçlerini eğitimesi konusunu irdeliyor: Yorum şöyle:

"Gerek Almanya’nın, gerekse Birleşik Arap Emirlikleri’nin ortak çıkarı, istikrara ve barışa kavuşmuş bir Irak. Alman uzmanlar Birleşik Arap Emirlikleri’nde şimdiye kadar 230 Iraklı polisi eğitti. Almanya’nın Amerika dışında İstanbul’daki zirvede verilen, Irak ordusuna eğitim desteği sözünü tutan ilk NATO ülke olması ise stratejik bir planlamanın sonucu değil, sadece tesadüf.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin yorumunda ise ”Irak ordusunu sınırın dışında destekleyen, Irak içinde de çatışmalara katılmadan destekleyebilir” deniyor. Gazete bu görüşün yüksek sesle dile getirilmeye başlandığı, bu tür bir yardımın zaten sene başında yapılan sağlık personeli ve hastane uçağı desteği ile başlatıldığını yazıyor.

Düsseldorf’ta yayımlanan Handelsblatt gazetesi yorumunda, terörle mücadele konusunda ülkeler arasındaki işbirliğini ele alıyor. Yorum şöyle:

”Asıl problem, avcı ile avın zaman zaman cephe değiştirmesi. Örneğin Suudiler, Pakistanlı ve İranlılar terorist avını gerçekte ne kadar cidiye alıyorlar? Batı ülkelerine terörle mücadele konusunda verdikleri bilgilere güvenilebilir mi? Örneğin Pakistan Terörle Mücadele İttifakı’nın bir üyesi, ama ülkenin batısı, çeşitli gruplara mensup İslamcılar için bir sığınma bölgesi. Bir yandan Birleşik Amerika’nın müttefiki olarak görünen Suudi Arabistan yönetiminin, diğer yandan aşırı muhafazakar Vahabilerle arasındaki ilişki nedeniyle eli kolu bağlı. Kendisinin Irak’daki şiddetin yayılmasından korumaya çalışan İran ise, öte yandan bölgedeki teroristlere sığınak sağlıyor. Bu durum böyle sürdükçe teroristler her zaman sığınacak bir liman bulabilecektir.”

İngiliz gazetesi The Times ise yorumunda ABD’de verilen turuncu alarmı konu ediyor. Gazete 11 Eylül saldırlarından yaklaşık üç yıl sonra alarm derecesinin yükseltilmesinin gerek Birleşik Amerika’da gerekse İngiltere’de şüphe ile karşılandığını yazıyor. Hatta Pakistan’da bilgisayar uzmanı bir El Kaide üyesinin yakalanma zamanının Amerika’da başkanlık seçimleri öncesinde uygulanan danışıklı dövüşün bir parçası şeklinde görüldüğü belirtiliyor.

Avrupa basınında bu konuyu ele alan bir başka gazete ise Fransız Le Monde. Yorum şöyle:

”Ciddi bir terör alarmı durumunda dahi Amerikan hükümetinin inandırıcılığından şüphe duyulması bu hükümetin tüm politikalarının tehlikede olduğunu gösteriyor. Bush hükümeti 2001 Ocak yında göreve geldiğinden beri genel politikasını korku unsuru üzerine inşa etti. İnsanın neredeyse Bush’un El Kaide’yi seçi kampanyasına yardımcı olarak tuttuğuna inanası geliyor.”

Frankfurter Allgemeine gazetesi ise AB’nin yeni Komisyon Başkanı Barrroso’nun ekibini konu ediyor. Yorumunda Barroso’nun en önemli pozisyonlara ekonomi kökenli kişileri getirdiğine dikkat çekiliyor. Gazete, Almanya, Fransa ve İngiltere’nin, Komisyon’a ”ekonomi alanındaki reformlar ile ilgilenecek bir üyelik” ekleme önerisinin tepkiye karşılandığı, ancak Barroso’nun konunun önemini ortaya çıkaran bu teklifi ekibini belirlerken dikkate aldığı belirtiliyor.

Petrol fiyatlarındaki dalgalanma da Avrupa basınında öne çıkan bir konu. Petrol İhraç eden Ülkeler Örgütü OPEC’in aşırı yükselen petrol fiyatları nedeniyle piyasaların beklentisini karşılamak üzere harekete geçeceğini açıklaması üzerine fiyatlar bir az olsun gerilemişti. İtalyan gazetesi, Corriera della Sera yorumunda geçmişle bir karşılaştırma yapıyor:

”Şimdiye kadarki petrol krizlerinde ekonomi uzun dönemli olarak varil başına 30- 34 dolarlık fiyatlara dayanabildi. Yani bugünkü alım gücüne göre 70-80 dolar varil fiyatına. Yapılan pazar araştırmaları da zaten, Amerikalılar'ın petrol kullanımını arrtırmaya fiyatlar varil başına 48 buçuk dolara tırmanana dek devam edeceklerini gösteriyor.”

Fransız ekonomi gazetesi Les Echos ise petrol fiyatlarındaki artışı, enerji politikalarının ve kullanım alışkanlıklarının yeniden yapılandırılması için bir fırsat olarak görüyor.

Alman gazetelerinde öne çıkan bir başka konu ise Hristiyan Birlik Partileri’nin liderleri, Edmund Stoiber ve Angela Merkel arasındaki gerginlik. 2003 seçimlerinde başbakan seçilemeyen Stoiber’in, partisi Hristiyan Sosyal Birlik’in toplantısında, partisi ile kardeş parti Hristiyan Demokrat Birlik’in 2006 için muhtemel ortak adayı Merkel’a ve olası koalisyon ortağı Hür Demokratlar'ın lideri Westerwelle’ye yönelik eleştiri boyutunu aşan sözleri basına yansımıştı. Frankurter Rundschau gazetesi, Stoiber’in Merkel’ın 2006 seçimlerine aday gösterilmesini aslında baştan beri kabullenmediğini ve son sözleri ile kendisinin gerek şimdiki hükümetten, gerekse Merkel’den daha üstün gördüğünü ortaya koyduğunu belirtiyor.