1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

06.01.2005 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Attila Azrak6 Ocak 2005
https://p.dw.com/p/Abs3

Güneydoğu Asya’da dev dalganın neden olduğu afet, Alman basınının yorum sayfalarını bugün de meşgul ediyor. Bugün öne çıkan konu bağışlar ve Alman hükümetinin bölgeye yapmayı kararlaştırdığı 500 milyon Euro tutarındaki mali yardım.

Frankfurter Rundschau gazetesi Alman hükümetinin bölgeye yapacağı mali yardımın nedenleri hakkında spekülasyonları konu etmiş yorumuna. Yorum kısaca şöyle:

“Berlin hükümeti 500 milyon Euro tutarındaki mali yardımla, bölgeye yardım eden ülkelerin başında geliyor. Bunun nedenleri ne olabilir? Sosyal Demokrat -Yeşiller koalisyonunun kendini gösterme çabası mı, seçim kampanyası mı yoksa Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne giriş için ödenen yüksek bir bedel mi? Tüm bu nedenler hükümetin dünkü kararında az çok etkili olmuş olabilir. İç politikada tutunmaya çalışan bir hükümet için bu karar olumlu etki yapabilir. Ancak Alman hükümetinin yardımını yalnızca siyasal çıkarlara bağlamak haksızlık olacaktır. O zaman yardımlar konusunda en cimri hükümetler en şerefli hükümet demek olacaktır ki, bu da kuşkusuz bir yanılmadır.“

Berlin’de yayınlanan Die Welt gazetesi de Almanya’da bundan yaklaşık 2,5 yıl önce yaşanan sel felaketini anımsatarak, yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“Başbakan Gerhard Schröder sellerin ustası. 2.5 yıl önce Almanya’nın kuzeydoğusunda meydana gelen sel felaketi ona puan kazandırıp yeniden başbakan seçilmesini beraberinde getirmişti. Schröder, şimdi ise Güneydoğu Asya’daki afeti akıllıca kullanarak, uluslararası platformda puan topluyor. Almanya’nın ilk aşamada kararlaştırdığı mali yardımı artırması olumlu bir adım. Ancak bunu o denli artırmak gerekli miydi? Ülkelerin kendi çıkarlarına yarayacak bir yardım yarışında bulunduğu kuşkusu doğuyor. Alman hükümeti kendi cebinde bulunmayan parayı harcıyor. Bu ise halkla hükümet arasındaki en önemli fark.“

Kölner Stadtanzeiger gazatesiyse Almanya’nın mali yardımını olumlu değerlendiriyor. Yorumda şu satırları okuyoruz:

“Alman hükümeti en geniş kapsamlı mali yardımı yaparak tüm dünyaya bir sinyal verdi. Almanya çok kutuplu bir dünya istiyor. Almanya yardımların Birleşmiş Milletler tarafından koordine edilmesinden yana. Almanya işleyen bir Birleşmiş Milletler istiyor. Schröder’in insani yardımlar genişletilmiş bir güvenlik kavramının kapsamındadır sözleri de Washington’a yönelik. Terörün kökünü kurutmak isteyenler yalnızca bunu yalnızca askeri operasyonlarla başaramaz. Almanya Başbakanı ve Dışişleri Bakanı’nın bu tavırları siyasal açıdan haklı ve içerik açısından da doğrudur.“

Neue Osnabrücker Zeitung gazetesi de Almanya’nın yapacağı mali yardımın sonuçlarına benzer bir açıdan yaklaşıyor.

“Batıdan gelen olağanüstü yardım, Asya’daki büyük islami kesimin batıya karşı olan önyargılarını gidermeye yarayacaktır. Böylece uzun vadede kanlı şiddete yol açan ideolojik uçurumlar aşılacaktır. Radikal güçlerse önemli ölçüde geri püskürtülebilecektir. Yoksulluk ve ihtiyaçların bu şekilde giderilmesi en iyi barış politikasıdır.“

Ekonomi gazetesi Handelsblatt yardımların nasıl koordine edileceğine en kısa zamanda karar verilmesini talep ediyor:

“Nerede ne kadar paraya gereksinim olduğu ve yapılan mali yardımların yetip yetmeyeceği ancak kapsamlı bir zarar bilançosunun çıkarılmasından sonra ortaya çıkacaktır. Cenevre’de gelecek hafta yapılacak para veren ülkeler toplantısı, böyle bir bilançoya sahip olmayacaktır. Yine de bu toplantıda yön belirlemesi yapılabilecektir. Bunun içinse acil yardımların ve kalıcı yeniden imar yardımlarının bir elde toplanmasında büyük yarar var. Buysa bu konuda en tecrübeli kuruluş olarak ancak Birleşmiş Milletler olabilir.“

Maerkische Allgemeine Zeitung gazetesinde yer alan yorumda, Güney Asya’da yaşanan afetin tüm dikkatleri üzerine çektiği, ancak dünyanın diğer ülkelerinde de açlık, sefalet ve yoksulluk yaşandığı belirtiliyor. Yorum kısaca şöyle:

„Bölgeye akıtılan mali yardımlar dolayısıyla uluslararası yardımların en iyi biçimde koordine edilmesi lazım. Alman Kızılhaç Örgütü Başkanı Seiters’in yardımların bir elde toplanması talebini de bu açıdan değerlendirmek gerekiyor.“