1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

7 Mart 2011

Çin’in silahlanması, Avrupa Merkez Bankası’nın para politikası, eski Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın yargılanması ve Fransa’daki kamuoyu yoklamalarında aşırı sağcı Milli Cephe partisinin ilk kez öne geçmesi.

https://p.dw.com/p/10UaP

Muhafazakâr Norveç gazetesi Aftenposten, Çin’in silahlanma harcamalarına şu satırlarla değiniyor:

“Çin, küresel ihtirasları olan süper güç konumunu sağlamlaştırıyor. 2010 yılında yüzde 7,5 olan askerî harcamalardaki artış 2012’de yaklaşık yüzde 13’e çıkacak. Çin’in askerî gücünü hızla artırması, Japonya, Tayvan, Filipinler ve diğer Asya ülkelerinde endişeyle izleniyor. Komşu ülkeler de ister istemez savunmaya daha fazla kaynak ayırmak zorunda kalıyor. Doğu Asya ülkeleri aynı zamanda ABD ile bağlarını güçlendirmeye çalışıyor. Dişinden tırnağına kadar silahlanmış milliyetçi Çin’in karşısında durabilecek tek ülke ABD’dir.”

Viyana’da yayımlanan Die Presse adlı Avusturya gazetesi, Çin’deki sosyal patlamanın kaçınılmaz olduğu görüşünde:

“Sehven Halk Kongresi adını taşıyan Çin parlamentosu yeni beş yıllık plan çerçevesinde sosyal adaleti artırıp, herkese pastadan pay düşmesini sağlamaya çalışıyor ama bu adımın atılmasında çok geç kalındı. Batı’nın gözden kaçırmaması gereken, Çin’de sosyal patlama olup olmayacağı değil, patlamanın ne zaman meydana geleceği, olmalıdır. Rejim sadece patlamayı geciktirebilir, o kadar.”

Fransız iktisat gazetesi Les Echos, Avrupa Merkez Bankası’nın ana faiz haddini %1,25’e çıkarma planlarına ayırdığı yorumda para politikasında son derece temkinli olunması gerektiğini vurguluyor:

“Faiz frenine asılmak için su götürmez gerekçe göstermek gerekir. Avrupa Merkez Bankası açısından tek bir tutarlı neden var: Para değerinin istikrarı, yani fiyatlar… Bankanın faiz politikası, kamu borçlarını bir an evvel azaltmaları için hükümetlere yapılmış bir ihtardır. Ama merkez bankasının niyetine, Euro Bölgesi değil de Almanya’dan kaynaklanan endişeler temel teşkil ediyor da olabilir. Gerçekten de, enflasyonist gelişmenin en çok beklenebileceği ülke Almanya’dır. Avrupa Merkez Bankası faiz politikasına yön verirken, yakınındaki Alman Merkez Bankası’ndan gelen sinyallere göre hareket etmiş olabilir. Ama bu nedenlerin hiçbiri akla yatkın görünmüyor. Merkez Bankası, faiz haddiyle oynayacaksa, tercihine mutlaka haklı gerekçeler göstermelidir.”

Fransa’nın Bordeaux kentinde yayımlanan Sud-Ouest gazetesi, eski Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın Paris belediye başkanlığı görevi sırasında yakınlarını kayırdığı gerekçesiyle yargılanmasını şöyle yorumluyor:

“Geç kalınmadı mı? Adaba uygun mu? Ve Fransa’nın itibarı üzerinde yaratacağı tahribat düşünüldü mü? Bu sorular pekâla sorulabilir. Ama verilebilecek cevap da kuşku götürmez: Evet, bu dava vakit kaybetmeden görülmelidir. Dava ülke menfaatleri açısından gereklidir. Kamuoyu araştırmalarının, aşırı sağcı bayan adayın gelecek başkanlık seçimini kazanabileceğini gösterdiği bir ülkede Chirac’ın yargılanması kaçınılmazdır. Dava, Chirac’ın sağlığının bozulmasına yol açtığı için de gereklidir. Ne kadar çabuk tamamlanırsa, Chirac da kendini o kadar iyi hissedecektir.”

Liberation gazetesi de aşırı sağcı Milli Cephe partisinin lideri Marine Le Pen’in kamuoyu araştırmalarında ilk kez öne geçmesine şu satırlarla değiniyor:

“Le Pen tehlikesinin varlığı inkâr edilemez. Son kamuoyu araştırmasını yapan kuruluş uyguladığı metot nedeniyle elleştirilse de diğer araştırma kuruluşları da aşırı sağcıların yükselişe geçtiğini doğruluyor. Fransız solu bu gelişmeden Nicolas Sarkozy’yi sorumlu tutuyor. Göreve başladığındaki gösterişçiliği, ekonomik politikalarının yol açtığı sosyal tahribat ve İslam’ı damgaladığı iç güvenlikle ilgili ayrımcılık kokan konuşması. Bütün bunlar Marine Le Pen’in ekmeğine yağ sürüyor. Ama sol kanat, devlet başkanını ve parlamentodaki çoğunluğunu Le Pen ateşiyle oynamakla itham etmekle yetinmemelidir. Önümüzdeki aylarda Fransız solunu büyük sorumluluk beklemektedir.”


© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa