1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 0705 Presseschau 2

7 Mayıs 2010

Avrupa basınında Türkiye'deki anayasa reformu ile Yunanistan'daki kriz ve yapılacak yardımla ilgili yorumlar ağırlıkta.

https://p.dw.com/p/NHF6
Fotoğraf: AP

Avrupa basınında Türkiye'deki anayasa reformu ile Yunanistan'daki kriz ve yapılacak yardımla ilgili yorumlar ağırlıkta.

Alman Süddeutsche Zeitung, Türkiye'deki Anayasa paketinin oylanmasını ve hükümetle muhalefet arasındaki iktidar mücadelesini yorum sütunlarına taşıyor.Yorum şöyle:

"Türkiye'de iktidar mücadelesi yeni bir sürece giriyor. Başbakan Erdoğan yeni bir Anayasa isteyip istemediğini halka sormak istiyor. Yürürlükteki anayasa halkı, el pençe divan hizmetkar yerine koyan otoriter bir deli gömleğini andırıyor. Bu anayasaya göre devlet halka değil sadece kendine hizmet ediyor. Şaşırtıcı değil, çünkü bu anayasa 30 yıl önce generaller tarafından hazırlanmıştı. Değiştirilmesine çalışılan anayasa Avrupa için yeterli değil. Erdoğan referandumda halkın desteğini alabilir. Referandum, iktidar partisinin zaferiyle sonuçlanabilir. Muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi de işte bunu engellemek istiyor. Bunun için de, geçmişte olduğu gibi şimdi de anayasa mahkemesi hakimleri, üst düzey devlet memurları ve orduyla ittifak kurmaya çalışıyor. Ancak generaller bu kez CHP'nin yakarışlarını muhtemelen kulak vermeyecekler. Türkiye'den artık darbe kokusu gelmiyor. 7.5 yıllık Erdoğan iktidarı Türkiye'yi çok değiştirdi. Ankara'nın gelecek için planladığı AB üyeliği için hayata geçirdiği reformlar etkisini göstermeye başladı. Ama Türk toplumundaki bölünmüşlük sürüyor. Toplumdaki bölünmüşlüğün nedeni, Erdoğan ve onun dini temellere dayalı partisine duyulan güvensizlik. Türkiye'deki laik kesim, Başbakan'ın muhafazakar eşini örnek alan, kendinden emin şekilde başörtüsü taşıyan genç kız ve kadınlardan rahatsız oluyor. Türkiye halâ dengesini bulamadı. Anayasa referandumu, bu kopukluğu önümüzdeki haftalarda daha da belirgin hale getirecektir."

Avrupa basının yer verdiği bir başka konu ise Yunanistan'da kemer sıkma planlarının protesto edildiği ve üç kişinin öldüğü şiddet olayları. Macaristan'ın muhafazakar Magyar Nemzet gazetesinin konuyla ilgili yorumu şöyle:

"Avrupa Yunanistan'ı kurtarıyor ama bunu dayanışma için değil, bu durumdan en az zararla kurtulmak için yapıyor. Buna rağmen Avrupa vatandaşları ne hükümetlerinin Yunan hükümetine el uzatmasından, ne de Yunanlardan hoşlanıyor. Şu sıralar kendilerine, böyle bir durumun bir kez daha yaşanmaması için ne yapılması gerektiği sorusunu soruyorlar. Yanıt kimseyi yatıştırmıyor. Finans piyasalarının aktörlerinin uyarılması ve Euro Bölgesi'ndeki, bütçelerinde açık veren ülkelere karşı daha etkili yaptırımlar uygulanması çağrısında bulunuluyor. Bundan daha fazlası yapılmayacak. Yunanistan yangını bir kez daha söndürülebilir ama bu, bir sonraki sorumsuz yangını engellemeye yetmez."

İspanya'dan sol liberal El Pais gazetesinin Yunanistan krizi ve bunun Avrupa'daki etkileriyle ilgili yorumu şöyle:

"Borsalardaki huzursuzluk giderek yayılıyor. Wall Street'te bir süre panik hakimdi. Dünya genelindeki yatırımcılar, Yunanistan'daki mali krizin yapılacak yardımla aşılamayacağı görüşünde. Hatta Wall Street'te, Euro'nun da tehlikede olduğu havası da var. Güven kaybının iki nedeni var: İlki, yetkililerin finans krizine hiç de şık biçimde tepki vermemesi. Almanya ile Fransa'nın Yunanistan konusunda uzlaşma sağlaması çok uzun zaman aldı. İkinci nedense, yatırımcının, Yunanistan'a yapılacak 110 milyar euroluk yardımın yeteceğine inanmaması."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Ahmet Günaltay