1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

7 Mayıs 2012

Fransa’da sosyalist François Hollande’ın cumhurbaşkanlığına seçilmesi ve Yunanistan’daki genel seçimden çıkan sürpriz sonuçlar, Avrupa basınında öne çıkan yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/14r5m
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Avusturya'dan liberal Der Standard gazetesi François Hollande’ın seçim zaferi ile ilgili şu yorumu yapıyor:

“Hollande hatasız bir seçim mücadelesi yürüttü ve tayin edici önemdeki televizyon düellosunda kendisini aşan bir performans ortaya koydu. Kişisel bir başarı ve şaşırtıcı bir dönüşüm... Ancak Hollande bir zafer sarhoşluğu yaşayamayacak. François Mitterand’dan sonra ikinci solcu cumhurbaşkanının Sarkozy’nin yaşadığı hezimetten ibret alması gerekiyor: En uygun olanı, belki de tek fırsatı, Hollande'ın seçim sloganını, yani ‘değişim’i görev süresinin ilk yılında sağlaması. Değişime Fransız ekonomisi de muhtaç. Hollande’ın –tıpkı 2007 yılında Sarkozy’nin sahip olduğu gibi- elinde bir fırsat var, iş ki bunu kararlı bir şekilde değerlendirmeyi başarabilsin. Fransa’nın yeni cumhurbaşkanının deyim yerindeyse bir Fransız Schröderi haline gelmesi şart. Aksi halde Fransa ve tüm Euro Bölgesi kaybedecek. Finans piyasalarının kazanmasını ise Hollande’ın kendisi de istemiyor.”

Liberal İsveç gazetesi Dagens Nyheter ise aynı konu ile ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“François Hollande tarihî bir seçim zaferi elde etti. Sonuç tüm Avrupa için sola doğru kayma anlamına geliyor ancak aynı zamanda Hollande açısından kişisel bir başarı niteliği de taşıyor. Şimdi gerçeklerin diliyle konuşma zamanı. Taraftarları elbette hayal kırıklığına uğrayacak ancak Fransa’nın yeni cumhurbaşkanının Avrupa Birliği malî paktına ilişkin net bir fikir ortaya koymalı ve paktın özünü kabul ettiğini açıklamalı.”

İspanyol El Mundo gazetesi ise Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili şu yorumu yapıyor:

“Seçim François Hollande’ın bir zaferi olmaktan çok Nicolas Sarkozy’nin yenilgisi niteliğinde. Görevdeki cumhurbaşkanı sahip olduğu kişi kültü, lükse bağlı yaşamı ve kötü çevresi ile Fransızlarda güvensizlik yarattı. Onda De Gaulle’ün ya da Mitterand’ın büyüklüğü ve Chirac’ın inandırıcılığı yoktu. Hollande’ın seçim zaferiyle birlikte Fransa için ve muhtemelen Avrupa için yeni bir süreç başlıyor. Bu sürecin daha iyi mi yoksa daha kötü mü olacağı yeni cumhurbaşkanının kendi yarattığı beklentileri karşılayıp karşılayamayacağına ve Başbakan Angela Merkel ile anlaşıp anlaşamayacağına göre belli olacak.”

İtalya’dan La Stampa gazetesinin ise aynı konudaki yorumu şu şekilde:

“François Hollande seçimleri kazandı ve Angela Merkel’e derhal Avrupa’da birçok ülkenin beklediği mesajı yolladı: Katı tasarruf rotası olmazsa olmaz değildir ve Avrupa’nın yapısı ekonomik büyümeye uyumlu hale getirilmelidir. Bu, seçim mücadelesinin de en büyük konusu oldu ve Hollande’ın bu konuda cesaret göstermesi, zaferinin birçok ülkede umut ve yeni beklentiler yaratmasına neden oldu. Paris’te de ifade edildiği üzere, seçim sonuçları özünde Fransa ve Fransızca konuşulan ülkelerdeki dinamik ile ilgili ancak bu sonuçlar Brüksel ve Berlin’de bir fırtına yaratabilir. İnanmış bir Avrupalı ve sosyalist Jacques Delors tarafından yetiştirilmiş bir siyasetçi olan Hollande, Angela Merkel’in sertlik politikasından kopmayı Avrupa siyasetinin temel hedefi haline getirdi. Bunu nasıl hayata geçireceğini ise yakında göreceğiz.”

Hollanda'dan De Telegraaf gazetesi Fransa ve Yunanistan'da yapılan seçimlerin Avrupa Birliği açısından hiç de tekin olmayan bir süreç başlattığı yorumunu yapıyor:

“Yunanların kararlaştırılmış tasarruf tedbirlerini sürdüreceği artık o kadar da kesin değil. Ülkenin Euro Bölgesi’ni terk etme ihtimali de gittikçe artıyor. Bunun bir şok dalgası yaratıp yaratmayacağını gözlemlemek için beklemek gerekiyor. Fransa’daki sonuçların da çok büyük önemi var. Hollande ile birlikte Fransızlar 17 yıl sonra ilk kez bir sosyalist cumhurbaşkanına kavuştular. Bunun Fransız Alman işbirliği üzerine sonuçları olabilir. Paris-Berlin ekseni Euro Krizi’ne karşı mücadelede yönetimi elinde tutuyordu ancak Hollande başka bir istikamet tutturmak istiyor. Sosyalist siyasetçi bütçe disiplini konusundaki anlaşmaları bir hayli sert buluyor ve ekonomik büyümeyi teşvik edecek bir ayarlama yapılmasını istiyor; ancak Başbakan Merkel’in buna hiç niyeti yok.”

© Deutsche Welle Türkçe

Hazırlayan: Ercan Coşkun

Editör: Başak Özay